"Anne, bale kız dansı mı?""Bale mi? O da nerden çıktı bakalım?"
Bayan Park, nazikçe güldü minik oğlunun söylediğine, Jimin'in çocuk olmasından kaynaklanan saflığı ve şirin sesi onu mutlu ediyordu.
"Televizyonda gördüm anne, kızlar ve oğlanlar vardı. Beyazlı pembeli giyinmişlerdi, sonra bir kız geldi üstünde beyaz elbiseyle. Çok hoşuma gitti..."
"Sen de yapmak ister misin?"
"Gerçekten yapabilir miyim?"
"Tabii ki birtanem, babanla konuşurum. Seni güzel bir bale kursuna yazdırırız. Ama derslerini aksatmak yok tamam mı?"
"Tabii ki aksatmayacağım!"
Sekiz yaşındaki Jimin heyecanla annesine sarıldığı sırada babası girdi içeriye.
"Bensiz mi sarılıyorsunuz..?"
"Sen de gel baba!"
Bay Park da onlara katıldığında Jimin kocaman gülümsüyordu artık. Ailesiyle sarılmayı hep sevmişti.
"Baba, annem seninle bir şey konuşacak."
"Neymiş bakalım o?"
"Jimin bale yapmak istiyor hayatım, ona güzel bir kurs ayarlayabilir miyiz?"
"Tabii ki, bu çok güzel olur. Oğlumu sahnelerde göreceğiz..."
Jimin heyecanla kıpırdandı, sahneye çıkıp o televizyonda gördüğü beyaz elbiseli kız gibi olmak istedi, beyaz kuğu olmak istedi.
O günden biraz sonra, araştırmaları üstüne güzel bir kurs buldular. Jimin, kayıt olmaya giderken neredeyse bayılacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Swan |Kookmin|
FanfictionKanser hastası Jimin'in en büyük tutkusu baledir. Hayatında en çok istediği şey beyaz kuğu olmaktır fakat hastalığı buna engel olur. Jimin, hastalığına inat büyür ve bale öğretmeni Jungkook ile siyah kuğu olarak ilk kez sahneye çıkar. (Siyah arka pl...