KORUMA | bxb

Mezuniyet

16.01.2021

***

Günün ikinci bölümü. Keyifli okumalar :)

Yazardan

Emir emniyette çalışırken aklında tek bir kişi vardı. Uzun zamandır görmüyordu onu. Doğan'ın işleri çok yoğun olduğu için bir türlü fırsat bulamıyorlardı.

Amirinin odasından çıkıp evraklarla masasına döndü. Bilgisayarı açıp sisteme geçirmeye başlarken Cihangir hâlâ etrafta koşturuyordu. Ceketini aldıktan sonra Emir'e döndü. ''Çıktım ben.''

''Tamam.'' Operasyon için çıkarken Emir işine geri döndü. Şu son zamanlarda iyice masa başı çalışanlara dönmüştü.

Herkes kendi halinde konuşurken gelen ayak sesleriyle kafasını kaldırdı. Doğan'ı karşısında görünce sevinçle kalktı ayağa. ''Hoş geldin''

''Hoş buldum.'' Sarılmak istemişti ama kötü bakışları göze alamayınca kabaca tokalaştılar. Doğan önünde ki sandalyeye oturup evrakları verdi. ''Yemeğe gittin mi?''

''Hayır.''

''Hadi o zaman.'' deyip tekrar ayağa kalktı. Emir evrakları çekmeceye koyup bilgisayarını kapattı. Beraber emniyetten çıkıp arabaya bindiler. ''Nereye gidiyoruz?''

''Geçen gittiğimiz restorana gidelim.'' dediğinde Emir'in yüzü düştü. Doğan bunu fark edince yanağını okşadı. ''Niye düşürdün o güzel yüzünü?''

''Orayı sevmiyorum'' Emir o lüks yerleri sevmiyordu. Bunu dile getirmeyince Doğan fark etmemişti. Şimdi anlayınca da: ''O zaman senin istediğin bir yere gidelim'' dediğinde Emir'in gözleri parladı. ''Tamam. En sevdiğim dürümcüye götüreceğim seni''

Doğan kafasını sallayıp tarif ettiği yoldan ilerlemeye başladı. Sonunda seyyar bir dürümcüye vardıklarında arabayı sağa çekip indiler.

''İş yerinden arkadaşlarla sık sık geliriz buraya.'' Siparişlerini verirken Doğan etrafına baktı. Küçük küçük masalar konulmuştu etrafa.

Dürümler gelirken Emir iştahla yerken Doğan korka korka yemeye başladı. Emir yüz ifadesine baktı. Doğan küçük bir ısırık alıp çiğnemeye başladı. Yüzünü buruşturunca Emir kıkırdadı. Tamam kötü değildi ama onu gittiği lüks restoranlardakilerle karşılaştırılamazdı bile.

''Beğenmedin mi?'' Doğan zorla yutup ayranından bir yudum aldı. ''Neden bu kadar ucuz olduğunu anladım'' dedi gülümseyerek. Emir koca bir kahkaha attı. ''Adam gayet iyi yapıyor bence. Sizin gittiğiniz tabakları öyle süsleyip püsleyip önünüze koyarak öncelikle gözünüzü doyuruyorlar Doğan bey'' dedi. Doğan derin bir nefes aldı.

''Sevmiyorsun değil mi? Gittiğimiz yerleri yani.''

Emir peçeteyle ağzını silip masaya bıraktı. Bakışlarını sevdiğinin mavilerine dikti. ''Ben öyle yerlerde büyümedim. Bir anda bana fazla geldi.'' dedi gülerek. Doğan'da gülünce bir sür sessiz kaldı. ''Ama senin için hızlı bir iniş oldu sanki'' Doğan belli belirsiz kafa salladı. ''Olsun ortasını buluruz'' dedi Emir. Doğan bir süre sevdiğinin gözlerine baktı. Elini uzatıp yanağını okşadı.

Etraftakilerin bakışlarını çekemeyeceği için elini indirdi. Emir ise arsızca öpücük atınca içmeye başladığı ayran boğazında kaldı.

Onlar gülüşerek sohbet ederken saati ilerletmişlerdi. Emir emniyete doğru yola çıktı. Doğan ise işlerini bitirip onu alacağını söylemişti.

Akşam işlerini bitiren Emir kapıya çıktığında sevgilisini arabasına yaslanmış bir şekilde buldu. Kısa bir sarılmanın ardından beraber yola çıktılar.