Tetsutetsu Tetsutetsu
Sıkıntı ile etrafa baktın. Bir yandan da parmakların ile oynamaya devam ediyordun. Sıranda biraz daha sallandın, içinde tuhaf bir gerginlik vardı. Miden kasıldı kısa bir an için, gözlerini sınıfta gezdirdin. Bir anda sana sessizce gülen Monoma ile göz göze geldin. Elini saçlarına götürdün ve hırsla düzelttin.
Yok neymiş saçların dağılınca bülbül yuvasına dönüyormuş. Önüne tekrar dönüp zilin çalmasını bekledin. Dönem yeni başlamıstı ama sen şimdiden yorulmuş gibiydin. 2. Sınıf olmuştunuz, güzel bir yıl geçirmiştin. Gerçi ne varsa 1-A sınıfının başına gelmişti. Yani 2-A, Herneyse. İç çekip dersin bitmesini beklemeye başladın.
Ara vakti olduğunu belli eden bir ses ile yerinden kalktın ve sınıftan dışarı çıktın. Ensene vuran nefes ile zıpladın ve korku ile arkana döndün. Karşında Pony duruyordu, bir elini hızla atan kalbinin üstüne koyup hızlı nefeslerin arasından konuştun. "Beni korkuttun Pony."
"Ah, üzgünüm Y/N. Sessiz gelmemeliydim."
İkinizinde yüzünde büyük bir gülümseme vardı. "Beraber kafeterya'ya gideriz diye düşünmüştüm." Kafanı hızla sallayıp Pony'nin koluna girdin ve kafeterya'ya doğru ilerlemeye başladınız. Hafif bir açlık vardı üzerinde.
Ki eğer bir şeyler atıştırmazsan karın gurultuların seni sınıfın ortasında yakalayıp rezil olmanı sağlayabilirdi. Hızlıca girip eline geçen bir sandviç ve sütü aldın. Oturmak için gözlerinle bir süre yer aradıktan sonra boş masalardan birini gözüne kestirdin. Hızlıca oraya oturdun ve Pony'nin yanına gelmesi için el salladın.
"Ah... Şey Y/N, meyve suyum ile sütünü değiş tokuş edebilir miyiz?"
Utangaç bir şekilde karşında kıvranan tatlı kıza baktın. Kocaman bir gülümseme ile sütü yakın arkadaşına uzattın. Meyve suyunu alıp pipetini çıkartıp, deliğinden geçirdin. (Allah'ım aklıma mukayyet ol) Meyve suyunu yudumlarken sandviç den birkaç ısırık aldın.
Buraya doğru yaklaşmakta olan Kendo'yu neredeyse yanınıza geldiği zaman fark etmiştin. Yanında da Ibara vardı. "Hey otursanıza." Heyecan ile konuştun. Ne kadar heyecanlı gözüksende aslında öyle değildi ki.