SEKRETER +18

27. BÖLÜM

Medya İrem 💌

Size sormak istediğim bir kaç soru var cevaplarsanız sevinirim.

1- Başka karakterlerin ağzından da bölüm ister misiniz? İsterseniz bu kim olur? (Örneğin Dilan)

2- Kitabın bölümlerinin kısa olması konusu var bir de. Böyle kısa ama sık sık bölümleri mi tercih edersiniz yoksa daha uzun sürede uzun bölümleri mi?

İyi okumalar...

"Enerji enerji azcık da sinerji dışarda hayat var bira-"

Son ses çalan alarmıma içimden lanet küfürler yağdırıp telefonu elime aldım ve alarm şölenimi sonlandırdım.

Alarm sesimin mükemmelliği, göz devirme hissimi kamçılamama engel oluyordu. Sabahın köründe enerji enerji diye bağıran bir ses fazlası ile mide bulandırıcı oluyordu.

Hayıflanmanın bir işe yaramayacağını bildiğimden üstümdeki pikeyi ayağımla ittirip yatakta doğruldum.

Odanın içi aydınlanmıştı. Ama güneş doğmamıştı. Sadece etraf seçilebiliyordu.

Dün işten gelir gelmez kendimi yatağa atmıştım. O kadar çok yorulmuştum ki duş bile almamıştım. Saate baktığımda saatin yediye geldiğini gördüm.

"Off!"

Duşa girmem, hazırlanmam, evden çıkmam, şirkete gitmem...

Aklıma gelen düşünceler sayesinde aklıma doluşan gün ışığı görmemiş küfürlere gülümsedim. Hiç bir kulak tarafından işitilmemiş küfürlerimle efsane bir küfür sözlüğü yapabileceğime karar verdim.

Oyalanma İrem oyalanma

Düşman iç sesime katil civciv bakışları atıp hızla banyoya girdim. Banyo beni rahatlatsada çok uzatmadan banyodan çıktım. Banyodan çıkmam çok uzun sürmediği için hazırlanmaya daha çok vakit ayırabilmiştim. Banyodan çıkar çıkmaz karşımda bana göz kırpan dolabımın yanına gitmiştim. Dolabım adeta bir saklı cennet görevi görüyordu. Göz zevkime fazlası ile hitap eden kıyafetlerim, ayakkabılarım, aksesuarlarım...

Gözlerimin parıltısı daha çok artarken aklıma Almanya'da bıraktığım kıyafetlerim geldi. Babamın emri ile aniden Türkiye'ye döndüğüm için çok şey alamamıştım. Zaten alsam da tümünü bu eve getiremezdim. Almanya'da kaldığım ev gayet büyüktü. Şu an yatak odası olarak kullandığım odadan daha büyük bir giyinme odam vardı. Ve baştan aşağı renk renk çeşit çeşit kıyafetlerle doluydu. Zengin ve şerefsiz bir babanızın olmasının tek iyi yanı zengin olmasıydı. Ve ben bu nimetten fazlası ile faydalanmıştım.

Yurt dışında fazlası ile serbest takılmıştım. Hayatım boyunca hesap vermem gereken bir annem veya bu erişkinliğe sahip bir babam olmamıştı.

Zaten ben de halimeden fazlası ile memnundum. Almanya'daki hayatım fazlası ile renkliydi.

Türkiye'den gitme nedenim her ne kadar aldatılmak gibi kötü bir olay olsada arka boyutta görülmeyen şeyler vardı. Tam olarak ne olduğunu bilmesem de bir şeyler vardı.

Aklımı saçma sapan düşüncelerle doldurup gereksiz vakit harcamamak için eğilip çekmeceden iç çamaşırı takımı aldım. İç çamaşırını elimle kaldırıp incelediğimde yüzümde bir gülümseme peyda olsu.

Siyah renkteki Victoria Secret marka iç çamaşırım çok asil duruyordu.

Ah hayır! Kesinlikle Victoria Secret takıntım falan yoktu.