Merhaba canlarım...
Vote ve yorumlarınızla hikayemizi zeninlestirelim...
Sizleri cooook seviyorum...
~Tatlı okumalar~Sabah uyandığımda heyecandan ölücektim. Sonunda okuluma geri dönüyordum. Baha dün geceden beri benimle hiç konuşmuyordu. Hoş bende umursamıyordum ama insan garip hissediyordu. Hızla yataktan kalkıp banyoya gittim. Kısa bir duş alıp bornozuma sarıldım ve dolabın içine girip hızla üzerimi giydim. Siyah bir kot beyaz kısa kollu gömleğimi giydim. Siyah deri ceketimi de elime aldım. Ayagımada siyah topuklularımı giyip dolaptan çıktım. Baha hala yataktaydı.Ceketimi yatağın kenarına koyup aynanın önündeki makyaj mazemelerinin olduğu aynalı masanın yanına gittim. Hızla makyajımıda yapmaya başladım. Siyah göz kalemi siyah eyeliner sürdüm. Bu arada Baha uyanmış banyoya gitmişti. Beni görmezden geliyordu. Demek oyun oynuyorduk haa. Peki sen bilirsin. Doğal pembe bir ruj sürdüm. Sonra yerimden kalkıp banyoya girdim. Baha duş alıyordu. Ona hiç bakmadan banyodaki saç kurutma makinesiyle saçımı kurutmaya başladım. Kısa süre sonra Baha suyu kapattı. Kapının arkasındaki havlusunu alıp beline sardı. Kısacık çok kısa bir an gözlerimiz kesişti. Sonra Baha arkasını dönüp banyodan çıktı. Saçlarımı kurutma işlemini tamamlayınca kurutma makinesini yerine koyup odaya girdim. Baha ortalıkta yoktu. Sanırım giyiniyordu. Tekrar makyaj masasına oturup saçlarıma maşayla doğal bukleler vermeye başladım. Tahmin ettiğim gibi Baha giysi dolabından çıktı. Siyah bir patolon ve beyaz bir gömlek giymişti. Siyah takımının ceketide elindeydi. Ceketi yatağa atıp gönleğinin kollarını dirseklerine kadar kıvırdı. Maşayla işim bitince yerimden kalktım. Siyah deri ceketimi üzerime geçirip dolaba geri girdim. Büyük kitaplarımıda alabileceğini düşündüğüm beyaz çantayı alıp aynanın önüne geldim. Bir kaç makyaj mağzemesini çantama attım. Baha gri bir kravat takmaya çalışıyordu.
Kravat mı?
Neden? Mafyalar kravat takarmıydı ki? Şaşırarak ona döndüm. Kravat takmada pek başarılı değildi. Sonra sinirlenip kravatı boynundan çıkarıp yatağa fırlattı. Dün gece Mehmet beyin Baha'yla iyi geçinmemi söylediği sözü hatırladım. Offlayarak çantamı masaya koydum. Yatağa gidip kravatı aldım. Baha'ya hiç bakmadan boynundan geçirdim ve becerikli bir şekilde kravatını taktım. Bana şaşkınca baktı.
"Daha önce çok kravat takmış gibisin."
"Babamın kravatlarını hep ben takardım."
Söylediğime daha çok şaşırarak cevap verdi.
"Baban niye kravat takıyordu ki? O kumarbaz değil miydi?"
Söylediği şeyle ondan bir adım uzaklaştım. Gözlerim dolmuştu ama ağlamıyaktım. Buz gibi gözlerimle Baha'ya baktım ve konuştum.
"Babam bir şirketin müdürüydü. Annem ölünce işini bıraktı."
Bu sefer afallama sırası Baha'ya geçmişti. Bana bir adım yaklaştı. Elimi kaldırdım ve onu durdurdum.
"Beren ben bilmiyordum."
Yüz ifademi değiştirip yalandan bir gülümseme takındım. Tekrar masaya gidip çantamı aldım sonra Baha'ya döndüm.
"Ben okula gidiyorum. Param yok beni okula bırakırmısın?"
Baha yataktan ceketini aldı ve yanıma gelip elimi tuttu. Geri çekmeye çalıştım ama bırakmadı. Beni aşşağı indirdi. Mehmet bey masada tek başına oturmuş kahvaltı yapıyordu. Sultan anne bu gün hastaneden çıkıcaktı. Baha masanın oraya doğru gitti. Masadan bir şeyler ağzına attı. Sonrada banada verdi. Verdiklerini yedim. Ayak üstü bir şeyler yedikten sonra Baha babasına konuştu.
"Beren'i okula götürüyorum. Annemi akşam hastaneden almayı unutma hastanedeki ve senin şirketindeki korumaların sayısını arttırdım. Bir daha kimse ailemden birine el süremiycek."
"O işleri bıraksan bunlara hiç gerek kalmıycak Baha."
"Kes baba!"
Mehmet bey gözüme baktı. Bir şey söylemem gerektiğini anlayıp konuştum.
"Bencede Baha. Baban şirketi sana devredicekmiş. Ne gerek varki bu işlere. Hem ben kaçırıldığımda sen yetişemiyceksin diye çok korkmuştum."
"Karını duydun Baha onuda tehlikeye atıyorsun. Ya yetişemeseydin?"
"Ama yetiştim baba. Kapatın artık bu konuyu. Bana yanlış yapanın işi biter!"
Kekeliyerek konuştum.
"A..Ali'yi öl..dürdün mü?"
"Evet."
Şok olmuştum. Elimi ağzıma götürdüm. Lanet olsun. Daha on saat önce yaşayan biri nasıl olurda şimdi ölü olurdu. Hemde bunu Baha nasıl yapardı?
"Sen...sen nasıl birini öldürürsün?"
"Beren bunları senle konuşmıycam. Seni benden alıp canımı yakmaya çalıştı. Bunun cezasını tabiki canıyla ödeyecekti!"
Sesi gittikçe yükseliyordu. Bir şey diyemedim. Hoş ne diyebilecektim ki?
Ben birşey söylemeyince Baha beni dışarı doğru götürdü. Araba yine hazır bekliyordu. Bu sefer rengi kırmızı degil siyahtı. Arabaya bindim ve kemerimi taktım. Baha arabayı çalıştırmadan bana baktı. Elini cebine götürdü. İçinden para ve bir telefon çıkarttı. Bana uzatınca şaşırdım. Ona soru soran gözlerle baktım. Sonra offladı ve konuşmaya başladı.
"Paraya ihtiyacın olucaktır. Kahvaltı felan yapmadın ordan birşeyler yemelisin. Bu da yeni telefonun Ali dünki çantanı atmış. İçindeki hat yeni. Benim numaram annemin babamın ve okulunun kapısındaki bekliycek olan korumaların numaraları var. Bir yere gitmeden önce bana haber ver."
Elindekileri çantama attı. Bende Baha'ya bakıp başımı salladım. Baha parayı ve telefonu çantama koyunca önüne döndü ve kemerini takıp arabayı çalıştırdı. Ben Baha'yı incelemeyi bırakıp önüme dönünce Baha bir şeyler söylemeye başladı. Dinlemediğim için anlamıyordum. Yeniden okuluma dönüyordum. Aleyna'yı yeniden görücektim. Baha adımı seslenince ona döndüm.
"Efendim?"
"İki saattir sana ne anlatıyorum duymuyor musun?"
Utanarak önüme döndüm. Sonra tekrar Baha'ya baktım.
"Şeyy... özür dilerim."
"Nereye daldın gittin sen?"
"Okula tekrar gidiyorum ya biraz heyecanlandım sanırım."
"Bak sen artık evlisin eski erkek arkadaşıymış kankaymış ben anlamam! Hiç bir erkekle konuşmayacaksın!"
"Pardon ama sana ne oluyor? Tamam sevgilim felan olmayacak ama arkadaşlarımla konuşucam."
"Off Beren beni deli ediyorsun."
"Deli olma sende. Seninle evliyim, senin yatagında uyuyorum. Yetmez mi?"
"Sadece uyuyormuyuz?"
Ona baktım. Pis pis sırıtıyordu. Bende elimde ki son kozu ortaya attım. Zaten artık okulun önünde durmuştuk. Baha'ya döndüm ve sırıttım. Bir elimle kapı kulpunu tutarken diğer elimle çantamı aldım.
Baha'ya bakıp konuştum.
"Bundan sonra sadece uyuyacağız Baha!"
Evett canlarım...
Umarım sevmişsinizdir...
Size üzücü bir haberim var...
Bir iki bölüm sonra hikayeye sezon finali yapıcam :(
Cooook özür dilerim:(
Okullar açıldığı için böyle oldu...
Lütfen beni affedin :(
Sizleri cook seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik
RomanceBeren her zaman ki gibi ders dinlemeye çalışıyordu... O adam hızla sınıfa girdi ve Bere' ne eşyalarını toplamasını söyledi... Arabaya bindi ve nereye gittiklerini sordu... "Artık benim malımsın ve oğlumla evleneceksin. Eger onu degistire bilirsen s...