Merhaba!
Bölümü oyladınız mı?:")
Selin'i merak edenler medyaya fotoğrafını koydum, bakabilirsiniz.
Yorum sınırı: 4.000
Keyifli okumalar🌷
Kapıdaki kız yüzündeki tebessümü genişletip, elindeki bavulu bıraktı ve içeriye bir adım atarak aniden Emir'e sarıldı.
Emir bir an afallar gibi olsa da kendini hemen toparlayabildi ve onun sarılışına karşılık verdi. Kaşlarımı çatarak onları salon kapısının eşiğinde bekleyip izlemeye devam ettim.
Bu kız da nereden çıkmıştı? Adı Selin'di fakat kim olduğuna dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Daha önce de adını hiç duymamıştım bu evde. Kimse söz etmemişti.
Nihayet geri çekilebildiğinde yüzündeki tebessümü hiç azaltmadan Emir'e baktı.
"Beni özlemedin mi abi?"
Ne? Abi mi? Emir'in bir kardeşi mi vardı? Şaşkınlığın verdiği hisle onları izlemeye devam ettim. Emir biraz da olsa hayretten arındırabildiği sesiyle konuştu.
"Niye bana haber vermedin geleceğini?"
Selin omzunu silker gibi yaptığında "Sürpriz yapmak istedim." Dedi. "Yoksa sevinmedin mi?"
Emir kafasını hafifçe iki yana sarsıp kardeşinin saçlarını karıştı ve onu kolunun altına çekti.
"Gel buraya küçük fare."
"Ya abi demesene şöyle," Selin kaşlarını çatıp saçlarındaki eli çekmeye çalıştı. "Ben artık küçük değilim ayrıca. 20 yaşında gencecik bır kızım."
Emir güldü. "Olsun istersen 30 yaşında ol, sen benim gözümde hâlâ o küçük ama tombul faresin."
Selin "Bir daha bak istersen," deyip elleriyle vücudunu gösterdi. "Tamı tamına 25 kilo verdim."
"Hadi oradan, 25'miş.." Emir onu ciddiye almayan bir tavırla konuştu. "Amerika sana yaramamış kızım. Allah bilir her gün fast food'la karnını doyurmuşsundur."
"Hayır ya ben 3 yıldır fast food tüketmiyorum bile," dedi Selin. "Ayrıca ne yediğimi merak ediyorsan da söyleyeyim. Her akşam Çin yemeği sipariş ediyordum."
"Sanki ne? Onun da aşağı kalır bir yanı yok." Diye söylendi Emir.
Selin ona aldırmadan "Ama var ya ne yalan söyleyeyim, hiçbiri Derya ablanın yemeklerinin yerini tutamaz." Dedi, sesinde hakiki bir özlem sezmiştim.
"Eee bunları bile bile gittiniz Amerikaya Selin Hanım." Emir dışarıdaki bavulu alıp kapıyı kapattığında kafasını kaldırıp yeniden Selin' e döndü. "Ne bir abim bu işe ne der, onun da bir fikrini alayım yok. Çocukken de böyleydin, hep bir burnunun dikine gitmeler falan.."
"Off abi, uğraşamayacağım daha fazla seninle. Bak geldim işte" Selin homurdanarak gözlerini devirdiğinde bakışları beni buldu.
"Çok konuşma, hadi geç içeri." Emir kapıyı kapatıp elindeki kırmızı bavulu partmantonun yanındaki boşluğa bıraktı.
İkisi de adımlarını bana doğru atmaya başladığında Selin karşısında beni bulmayı beklemiyormuş gibi kaşlarını çattı ve işaret parmağını kısaca bana uzatıp çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN ESARETİ +18
Novela JuvenilDolgun dudaklarını benim narin dudaklarıma yaslayıp tutkuyla öpmeye başladı. Tereddüt etmeden ona karşılık verdim.