Bölüm 6: Gizemli işaret

147 98 28
                                    

Böyle bir şey nasıl mümkün ola bilirdi ki?! Ya hastalığımdan dolayı halüsinasyon görüyordum,ya da birisi bana şaka yapmış olmalıydı. Bunun başka bir açıklaması olamazdı! Annem ve ya Luna yapmış ola bilirdi bunu. Dün kendimde değildim çünkü. Sırtımı su ile ıslatıp,ovalamaya başladım."Lanet olsun,çıkmıyor"Ah bu ejderha!Her yerde karşıma çıkıyor!"

Boynumdan aşağıda sırt bölgemde eşkenar dörtgenin ortasında orta boyutlarda bir alev vardı. Alev dörtgenden bir az dışarıya da sıçramış,alevin başladığı yerdeyse küçük bir ejderha vardı. Sanki bu alevi püskürten ejderhaymış gibi...

Artık bazı şeylerin yolunda gitmediğinden emindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Artık bazı şeylerin yolunda gitmediğinden emindim. Bunu kime söyleye bilirdim ki?Luna'ya ve ya anneme sorsam,büyük ihtimalle beni deli sanacak ve ya sırtımdakini gösterirsem,benden tiksineceklerdi. Annemi daha çok endişelendirmek istemiyordum. Belki de duş alınca geçecekti...

Şu an için elimden gelen bir şeyin olmadığını anlayınca,sırtımı kuruladım. Ardından elimi,yüzümü yıkayıp, kazağımı geri giyindim. Dışarı çıkmak istemiyordum. Kütüphanede olanlardan dolayı şu an her kesin benim hakkımda konuştuğundan,beni ucube diye adlandırdıklarından emindim. Ama burada sonsuza kadar da kalamazdım. Bu seferlik umursamayacaktım onları. Kendi derdim bana yeterdi!

Dışarı çıktığım zaman Blake'i kızların tarafındaki dolaplardan birine yaslanmış,yere bakarak,düşünceye dalmış bir şekilde buldum. Kapı sesini duymasıyla hemen bakışlarını yerden kaldırıp,bana baktı. Blake de kütüphanede o utançverici olaya şahit olanlardan biriydi. Ne yapacağımı şaşırıp,sınıfa doğru yol aldım onu boş vererek. Bir kaç adım atmamla biri arkadan kolumdan yapışınca,kolun sahibine doğru döndü gözlerim.

"Hope,seninle konuşmak istiyorum!" dedi Blake düz bir şekilde.

Artık gözlerinin aşinası olsam da,sesini ilk defa duyuyordum Blake'in. Tam da kendine yakışan tonu vardı. Sert ,aynı zamanda yumuşak ve bu harmonide hiss olunan gizem...

Bir kaç saniye bir şey diyemeden, sadece ona baka kaldım. Blake yeniden konuşmaya başlayıncaysa, ancak kendime gele bildim.

"Hope,konuşmak istiyorum!"

"Anlamadım,ne konuşacağız ki? Az önceki utançverici olayı diyorsan,unut lütfen..."

"Aslında evet... Neyin var?!Dünkü bayılmanla aynı sebepten mi?"

"Hayı...r,eve...t,bilmiyoru...m!" deyip,tek elimle yüzümü kapadım afallayarak. Bu sorunun cevabını daha kendim de bilmiyordum çünkü! "Hem bu neden seni ilgilendiriyor ki?" diye sorumu esirgemedim ondan.

"Olay bana ilginç geldi o yüzden... En son bir kitap okuyordun,sonra elini garip bir şekilde üzerine yerleştirince..."

"Bir dakika! Sen beni mi izliyorsun?!" diye yükseldim daha cümlesini tamamlamasına izin vermeden.

Son Ateşin KıvılcımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin