''Sana bir sefer yenildim ama bu sefer istediğini alamayacaksın Michael.''
Wang Yibo ağzının içinde mırıldanmış, karşısında duran adama gong sesiyle yaklaşmaya başlamıştı. Karşı karşıya gelene kadar odağını bir an olsun kaybetmemiş, kendisinin mekanında olduğunu farketmesini sağlamaya çalışıyordu.
''Sevgilin güzelmiş Wang Yibo. Herkesi kıskandıracak türden bir güzelligi var. Huan'da güzeldi ama bu gerçekten bambaşka birşey.''
Sakin kalmaya çalıştıkça gelen kışkırtıcı sözler sinirlenirinin daha da katlanmasına, parmak uçlarına kadar yayılmasına neden oluyordu. Yibo tahammül etmekte zorlandığı sesini bile duymaya dayanamıyorken, sesinin çıktığı ağzını dağıtmaktan başka hiçbir şey istemiyordu.
''Michael sesinin tekrardan götüne kaçmasını istemiyorsan kes artık şu çeneni.''
Michael her duyduğu cümlede daha da şaşırırken, karşısında duran adamın ne kadar çok değiştiğine şahit oluyordu. İlk tanıdığı Yibo her ne kadar sakin ama bir o kadar da cesur olsa da bu Yibo tamamen değişmiş bir şekilde bulunuyordu tam önünde.
''Bu kadar saşıracağını bilsem karşına daha önce çıkardım Michael ama sonradan kendi kendime dedim ki siktiğim karakteri beş para etmeyen insanlarla muhattap olup kendini yorma Yibo.''
Ardından yüzünün her bir zerresine kadar yerleşen gülüşü sunduktan sonra gözleri hemen onun arka tarafında,insanların arasında ay gibi parlayan adamı bulmuştu.
Xiao Zhan bütün o kalabalığın içinde parıldarken, gözleri ringin içindeki adama kenetlenmiş bir şekilde tam karşısında duruyordu. Gerçekten Michael'ın dediği kadar vardı. Ağzının içinde mırıldandırken Xiao Zhan'ın onu anlayabilmesi için yavaş yavaş konuşmuştu.
''Gerçekten Xiao Zhan herkesi kıskandıracak türden bir güzelliğin var ve ben bu güzellik için dünyayı yakmayı bile göze alırım.''
Dudağını okuduğu an yüzünde oluşan gülümseme daha da büyürken,dudaklarından çıkan sözler Wang Yibo'nun kalbinin deli gibi atmasına neden olmuştu.
''Seni seviyorum Wang Yibo''
Aldığı güç sayesinde karşısındaki adama karşı yıllardır içinde tuttuğu öfkesini dışarı vurmuş, şimdiye kadar göstermediği bir performans göstermişti.
İnsan kalabalığından yükselen bağırışlar ortamı daha da alevlendirmiş, kenarda bekleyen Michael kendi adının değilde onun adının yankılanmasına daha da sinir olmuştu.
''Hazırla kendini Wang Yibo bugün seni yine bu ringe gömeceğim ve bir daha buraya çıkmaya bile cesaret edemeyeceksin.''
Yüzünde oluşan gülümseme büyüyüp kahkahaya dönüşürken karşısında hırstan deliye dönmüş adama gözlerini dikmiş bakıyor, kendi gözlerinin ışıltısını görmesini sağlıyordu.
''Hey! Michael bugün bu ringe gömülecek olan sen olacaksın.''
Pozisyonu almış, adımlarını temkinli bir şekilde öne doğru atıp ona yaklaşmıştı. Elleriyle yüzünü koruma ihtiyacı bile hissetmemiş, kendine olan güvenini onunda görmesini sağlamıştı.
''Bugün bu ringte kıçına vura vura gidecek olan sensin. Bu zamana kadar yaptığın bütün pislikleri sana yedireceğim.''
Son kelimesini söyler söylemez hamle yapmış,yüzüne geçirdiği yumrukla Michael olduğu yerde sendelemişti. Bir iki adım geriye doğru gitmiş,hemen sağ ayağından destek alarak düşmesini engellemişti.