Haseul, asansör durur durmaz inip 100 numaralı odaya koştu.
Yalan söylememeliydi ki, Vivi'yi canlı hâlde görmeyi beklemiyordu.
Ama Vivi'nin elinde kendi kafasına doğrulttuğu bir silah vardı.
"Yapma! Yalvarırım..."
Vivi, sadece gülümsedi. Haseul, Vivi'ye bir adım attığı anda, şiddetli bir patlama sesi duyuldu.
Şimdi, Vivi'nin de cansız bedeni karşısında duruyordu.
Bedenin yere düşmesiyle Haseul da yere çöktü. Tüm üyelerini kaybettiği yetmezmiş gibi, son üyesini bu kadar yaklaşmışken gözleri önünde kaybetmişti.
Her şey, çok zordu.
Herkes için.
İçeridekiler için de, dışarıdakiler için de.
Herkes yorulmuştu.
Ama en çok da üyeler.
Haseul gözlerinden yaşlar bir bir akarken avuçlarını sıkıyordu. Boğazında kocaman bir yumru vardı.
"Son üye bulunmuştur! Vivi'nin ceseti bulunmuştur."
Dayanamayarak cesete doğru ilerledi. Ellerine dokundu, sıcaktı. Gözlerini yumdu.
Neden bu oyundalardı?
Bu nasıl bir oyundu böyle?
Kim bu oyuna katılmak istedi ki?
Kimin yüzünden katılmışlardı?Üyelere bunları kim yaptı?
Neden sadece kendisi kalmıştı?
Neden bu acı sadece onun omuzlarında gibi hissediyordu?
Bir çok soru vardı, cevapsız.Kulaklarını tırmalayan bir ses duydu. Çalışan bir makine sesi gibi, ince ve kulak yoran.
Oyun bitimi için yalnızca 3 dakikası kalmıştı.
Gözlerini açınca Vivi'nin yan tarafında bir bıçak olduğunu gördü.
Eline aldı.
Ailesi olan üyelerini kaybetmişken ne önemi vardı?
Kulak tırmalayan o ses artıyordu. Haseul ise Vivi'nin yanında, elindeki bıçağı korkarak bedenine yaklaştırıyordu.
Cesaretlenip bıçağı hızla bedenine doğru indirdi.
Ve o kulak tırmalayan ses gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hide and seek but die.﹕loona ✓
Paranormal"Cesaretlenip bıçağı hızla bedenine doğru indirdi. Ve o kulak tırmalayan ses gitti." ▞▞▞▞▞▞▞▞▞▞▞▞ loona minific. ! blood and bad manners. ! #1 - loona 170622