Selam kalbimin içleri geçen bölümde ki yorumları okudum da gerçekten herkes kuzeyin durumuna üzülmüş ve sevdiği kıza baya hakaret yağmış. Bu hikâyeyi sizlere hissettire bildiğim için gerçekten mutluyum. Umarım hep böyle olur hepinize teşekkür ederim.
Herkese iyi okumalar. ;)
"Komutanım iyi misiniz?" Fatih'in meraklı sorusuyla başımı önümden kaldırıp Fatihe baktım. Sahi ne demişti? İyi olup olmadığımı sormuştu öyle değil mi? Gerçekten ben iyi miyim? Ne hissediyorum? Bir kaç dakika Fatih'in yüzüne boş boş bakıp kendime geldim.
"Benim işim var Kuzey size emanet." Herkes şaşkınca bana bakarken hızla oda dan çıktım. Kolumun tutulmasıyla hızla yerimden arkama döndüm.
"Nereye?" Kaşlarımı çatıp Turan'a baktıktan sonra derin nefes aldım.
"İşim var Turan." Turan derin nefes alıp gözlerini kıstı.
"Ne işin var Asena onu soruyorum." Turan'ın soruyla sinirle dişlerimi sıkıp tısladım.
"O kızı bulup ağzının payını vermeye." Turan birkaç dakika öylece bana baktı kimden bahsettiğimi anlamak ister gibi sonradan anlamış olacak ki hızla kaşları havalandı.
"Bende geliyorum." Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken mırıldandım.
"Senin gelmene gerek yok."
"Gerek olup olmadığını sormadım Asena düş önüme." Ben şaşkınlık içinde Turana bakarken o gayet ciddi bir şekilde hızlı adımlarla hastane çıkışına doğru adımlıyordu. Bende hızla hareket Turan'ın peşine takıldım.
"Nerede bulacağız?" Turan arabaya binerken kısa bir an durup bana baktıktan sonra arabaya bindi. Neyi vardı bunun?
"Bildiğim kadarıyla şuan bir otelde." Başını olumlu anlamda sallayıp konuştum.
"Güzel." Turan hızlı bir şekilde araba sürerken bende sabırsızlıkla bekliyorum bir yandan da sağ bacağımla ritim tutuyordum. Sinirle etrafa bakarken Turan'ın radyoyu açmasıyla çıkan şarkıya kulak astım.
"Sen de gidersen eğer
Nаsıl geçer geceler
Kim seni böyle sever
Aşk bizi sürgün eder."Şarkıyla beraber bakışlarım Turana döndü. Onun bakışları zaten benim üzerimde olunca göz göze geldik. Sahi Turan da giderse ne yaparım? İlk annem, babam sonra sevdiğim sandığım adam nişanlım Sinan, sonra da hiç görmesem de yengem, daha sonra kardeşim ağabeyim gibi gördüğüm Kutay en son da can parçam hayatta ki en büyük destekçim ağabeyim. Ne çok kayıp vermişim, vermiştik böyle, ne çok acı çekmiştim, çekmiştik ama hep birlik olmuştuk hep birbirimizi toplamıştık şimdi de ben Kuzeyi toplayacaktım hep birlikte destek olup toplayacaktık.
Arabanın durduğunu anlayınca etrafıma baktım gelmiştik. Turan'a döndüğüm de o da bana bakıyordu kararlı bakışlarla Turan'a bakıp hızla arabadan indim. Otelden içeri girip resepsiyon yazan yere gittim. Resepsiyon da ki kadın şaşkınca bana bakarken bende oldukça buz gibi bakışlarla bakıyordum.
"Bu-buyrun?" Kızın kekelemesiyle sabırsızca elimi masaya vurup konuştum.
"Meral Tamer." Dedim soğuk sesimle. "O burada mı?" Kadın bir kaç dakika yüzümde oyalamaya başlayınca elimi bir kez daha masaya vurdum. "Sana soru sordum ne bakıyorsun hadi?" Kız hızla bilgisayarda birşeyler yapıp bana baktı.
"İkinci kat 220. Oda." Başımı olumlu anlamda sallayıp hızla arkama bile bakmadan koşarak merdivenleri çıktım. İçim de ki sinir kat sayısı daha da zirveye çıkarken sakinleşmek için hiçbir şey yapmadım. Çünkü benim kardeşim orada o halde canıyla savaş verirken aynı zamanda sevdiği kız tarafından terk edildi evleneceği hafta terk edildi. Aptal bir sebepten dolayı bırakıldı. Bunları düşündükçe daha da sinirleniyordum. Hızla odanın önüne gelince yumruklayarak çalmaya başladım.
"Sakin ol biraz unutma seninle aynı şartlar altında değil." Sinirle Turana dönüp tısladım.
"Şuan önümde dağ olsa onu bile yıkacak derece de sinirliyim bırak beni." Kapı hızla açıldığında hemen başımı kapıya doğru döndüm ve gördüklerimle şok geçirdim. Yavaşça Turana doğru döndüm Turan da ben gibi şaşkınca karşıya bakarken sinirle önüme döndüm. Karşımda ki rezilliğe bakarken arkadan gelen Meral'in sesiyle ellerimi yumruk yapıp bekledim.
"Aşkım kim o?" Meral'i karşımda bornozla görmemle hızla içeri girip Meralin yüzüne sert bir tokat attım. Meral neye uğradığını şaşırırken diğer belinde havluyla olan genç esmer adam bağırarak konuştu.
"Hanımefendi ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" Sinirle arkama dönüp bağırdım.
"Kes sesini." Merale döndüm yerde boylu boyunca yatıyordu hızla üzerine oturup saçlarından tuttuğum gibi yüzüne doğru hem yumruk hem tokat atıyordum. Koluma değen elle sinirle dokunan kişiye baktım yine o adam dı.
"Hanımefendi kalkar mısınız sevgilimin üzerinden? Ne yapmaya çalışıyorsunuz bırakın sevgilimi." Adam bağırarak konuşurken ben daha bir şey yapmadan Turan adamın üzerine uçtu.
"Lan sen kimsin de benim sevdiğim kadına bağırıyorsun?" Turan da adamı döverken ben tekrar ayağa kalkıp Meral'in saçını tuttuğum gibi yatağın üzerine attım.
"Ulan o*uspu ulan ne zamandır aldatıyordun lan sen benim kardeşimi?" Meral ağlarken saçlarına yapışıp yüzüne sert bir tokat attım. "Ulan kahpe o çocuk sana aşık lan aşık. Allah belanı versin o*uspu ulan çocuğun kolu tutmuyor diye terk ettin lan Allah bin bir belanı versin senin de seninle beraber birlikte olanın da." Sinirle bir kez daha yüzüne tokat atıp bir kez daha bağırdım. "Ula sürtük ne zamandır aldatıyordun lan ha? Cevap ver lan cevap ver elimde kalacaksın." Meral zar zor ağlamayı bırakıp konuştu.
"En başından beri Allah kahretsin ki en başından beri." Sinirle bir kez daha tokat attım.
"En başından beri ha? Niye lan niye?" Meral sinirle bana bakıp bağırdı.
"Allah kahretsin onu da mesleğini de, mesleği için beni bıraktı iki senedir beraberiz hala evlenemedik ne bekliyor du ki ömür boyu onu mu bekleyecektim? Hah aptallık." Anlattıklarıyla daha da sinirlendim ve daha hızlı tokat attım.
"Senin Allah belanı versin lan ulan sen bilmiyormuydun Kuzeyin asker olduğunu ha bilmiyormuydun? Cevap ver lan bana cevap ver. Ulan asker adam seviyorsan adam gibi seveceksin yürekli olacaksın. Neymiş efendim ömür boyu onu mu bekleyecekmiş ulan kahpe seni madem seviyorsun bekleyeceksin tabi işin ne lan senin?" Avazım çıktığı kadar bağırıyordum ve hiçbir şey umrumda değildi. "Ulan o çocuk ne halde senin haberin var mı? Tabi yok o çocuk vicdan azabı çekiyor kolumu hissetmiyorum da sevdiğim kız o yüzden beni terk etti diye Kuzey bilmiyor ki onu iki senedir aldattığını Allah belanızı versin sizin iyi ki lan iyi ki gittin iyi ki terk ettin de sevdiği kadının bu halini görmedi." Arkamı döndüğümde şaşkın bir adam bana bakıyordu.
"Sen?" Dedi Meral'e bakarken. "Sen beni al... Ahh kafayı yiyeceğim sen beni iki senedir ald.." Alayla karşımda ki yıkılmış adama baktım.
"Evet bu kadın iki senedir seni aldatıyor." Meral'e dönerek konuştum. "Başka kırığın var mı lan?" Meral göz yaşları için de bana bakarken sinirle bağırdım.
"Bugün buradan toz oluyorsun bir daha sakın karşımıza çıkma duydun mu beni lan?" Meral başını hızlı hızlı sallarken mırıldandı.
"Ta-tamam." Başımı sallayıp konuştum.
"Kuzeyin etrafında görmeyeyim seni." Sinirle merdivenlerde indiğim de Turan da benim kadar sinirliydi adamın yüzü gözü kan içinde kalmıştı aynı zamanda Meralin de hızla arabaya bindiğimde benden hemen sonra Turan da bindi.
"Kuzeyin bundan haberi olmasın." Turan'a dönüp konuşunca başını yavaşça sallayıp mırıldandı.
"Merak etme olmaz." Başımı cama yaslayıp gözlerimi kapattım. Aradan geçen zamanda karanlık beni içine çekince daha fazla dayanamadım en son hatırladığım Turan'ın üzerime örttüğü montu ve alnıma konulan öpücüğü oldu.
Vee bölüm sonu umarım bölümü beğenmişsinizdir sizleri seviyorum beğenmeyi yorum yapmayı unutmayın bir daha ki bölüm de görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Timi
ActionAnnesini ve babasını küçücük yaşta şehit veren bir kızdı o. Yanında bir tek biricik ağabeysi vardı. Şimdi o küçücük kız büyüdü kocaman bir bordo bereli bir yüzbaşı oldu. o kim mi? o Asena Türkoğlu tüm zorluklara göğüs geren kahraman türk askeri.