Momo uzun günler sonra ilk defa o çok sevdiği nutellalıpijamalarından kurtulmuştu. Bunun ferahlını yaşarken üstüne omuz kısımları açık bir kazak ve dizinin hemen altında biten pileli siyah bir etek giymişti.
Kısa saçlarını kendi haline bırakmış, makyajını toprak tonlarında bir şeyler yaptıktan sonra çantasını alıp kapının hemen önünde ayakkabılarını giydi.
Kapıdan çıkacağı sırada derin bir nefes alıp odasındaki kaktüsün yanına gitti.
"Bana şans dile tamam mı?"
Kaktüse bunları dedikten sonra hemen hızlı adımlarla evden çıktıktan sonra gülümseyerek evden çıkmıştı. Sonra bir ayda hissedebileceği kadar mutluydu şuan.
Arabasına bindikten sonra telefonundan Seulgi'nin ona attığı adrese doğru yol aldı. Kalp atışları her saniye daha da hızlanıyorken çoktan Seulgi'nin ona attığı adrese gelmişti bile.
Çiçekçiye sadece bir sokak uzakta olan iki katlı küçük bir yerdi merkeze göre. Arabadan indikten sonra telefonundan Seulgi'yi aradı geldiğini haber etmek için.
Aramasının hemen ardından Seulgi açmıştı telefonu.
"Momo-ah!"
"Aa Seulgi ben geldim dediğin adrese. Kapının önündeyim şuanda."
"Hemen geliyorum."
Seulgi'nin mutlu ve heyecanlı sesini duyduktan sonra gülümsemeye başlamıştı. Birkaç dakika sonra kapının açılması ile o gülümsemeyi büyülterek Seulgi'yi sunmuştu.
Seulgi, Momo'ya içeri geçmesini işaret ederek içeri girmesini söylemişti. Momo kafasını sallayarak onayladıktan sonra, içeri geçmişti.
Seulgi hemen arkalarından kapıyı kapatarak Momo'nun önüne düştü. Momo'nun ellerini tutarak onu merdivenlerden yukarı çıkmasına yardım etti.
Momo, Seulgi'nin tuttuğu elini fark edince şaşırmış bir şekilde ellerine bakıyordu. Seulgi bunu fark edince hemen aklından bir bahane bularak bunu Momo'ya söyledi. "Merdivenler çok yüksek, yardım etmek için yani." Momo gülümseyerek Seulgi'nin aklından üç saniye de uydurduğu bahaneyegülümsemişti.
İkisi de tam damın tepesine geldiklerinde Seulgi yine de ellerini bırakmadı Momo'nun. Bu da Momo'nun hoşuna gidiyordu.
Damın etrafı güzel çiçeklerle doluydu. Bunu bekliyordu Momo lâkin bu kadar güzel olması onu oldukça etkilemişti. Pembeler, beyazlar, kırmızılar, maviler ve her şey çok güzeldi. Seulgi ile beraber.
Seulgi elleri ile Momo'yu yönlendirerek hazırladığı içki masasına yönlendirdi.
Seulgi masanın bir karşısına otururken Momo'da tam karşısına oturmuştu. Seulgi önceden hazırlamış olduğu yemekleri tek tek Momo'ya da sunduktan sonra içkilerini de koyarak konuşmaya başladılar.
Sohbetleri hoş bir ortamda devam ederken birbirlerine gülümsedikten sonra güzelce birbirlerine bakıyorlardı.
Sarhoş olmuştu her ikisi de deli gibi.
2 ay olmuştu daha çalışalı. Çok defa birbirlerine sarılmışlardı. Yardım etmişlerdi birbilerine. Ama aralarında ki ilişki sadece kimse yanlarında olmadıkları için birbilerine tutunmak değildi bu. Daha çok aşk gibiydi.
Seulgi baygın gözler ile Momo'ya bakıyorken, Momo'nun da bir farkı yoktu Seulgi'den.
İkisininde gözleri birbirlerinin dudaklarına dönmüşkenSeulgi, Momo'nun dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştı. Momo sarhoşluğun verdiği etki ile tepki veremeden öylece bekliyordu.
Seulgi'nin bu hareket'ine karşılık olarak o da Seulgi'ye minik bir öpücük vermişti. Bu öpücükler devam ederken ay ışığı ile beraber birbirlerine aşkları da doğmuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir kitabın daha sonuna geldik. Buraya kadar okuyan herkese çok teşekkür ederim. Sizi seviyorum. Lütfen düşüncelerinizi belirtin 💘.
