--- iki gün kadar sonra.
Will yüksek oranda değişmiş tamamı ile inatçı biri olup çıkmıştı.
Evet kıyafetlerini giyiyordu ama bilirsiniz ki bunu yapmak zorunda olduğu için giyiyordu.
Onun dışında bu büyük İnat konusunda glefull malikanesi mutsuzdu.
Ona eskisi gibi davranmıyor- hatta davranamıyorlardı.
Mason'un ve diğerlerinin canına tak etmek üzereydi ki canlarına tak etmesi will' için pek iyi olmazdı.
Aslında şu ana kadar onu işe getirirlerdi ama mâlikhaneye bir muhabir sokmuşlardı ve o buna engel oluyordu.
Bu muhabir işine bakarsak o da pacifica'nın işiydi.
Will'i koruyacağına yemin etmişti ama pek başarılı olmamıştı bu yüzden telefondan bir şeyler ayarlamıştı.
Şu an Gleefull mâlikhanesinde sesiz bir kahvaltı yeniyordu.
Aslında herkes içten içe mutluydu çünkü muhabirin buradaki sürecinin son günüydü.
Stan Gleefull sahte bir gülümseme sundu kadına.
'Ah Özel peynirimizdende yemez misiniz? '
----
Kahvaltıdan sonra Mason muhabir kızı yollamak için ona eşlik etti.
'Bir daha bekleriz! '
Muhabiri kız güldü.
'Umarım yolum düşer de buraya bir daha gelirim kolay gelsin! '
Mason sahte bir biçimde güldü.
'Um.. Numaranızı alabilir miyim lazım olur diye... '
Mason bir an dondu.
'Tabi. '
Numarasını muhabire verdi ve onu yolladı.
'Görüşürüz! '
Kapıyı kapatırken gülümsedi.
'Görüşürüz.. '
Kapıyu kapattı ve uzaklaşması için biraz bekledi.
Tam dönecekti ki...Arkasındaki ani ses ile irkildi.
'Bence muhabiri kız seni seviyor Mason. '
Mason göz devirdi.
'Vay canına Mabel bunu tahmin ettiğin için Nobel Ödülü de ister misin? '
Mabel kardeşinin alaylı sesine göz devirdi.
'Am sen Will'i seviyorsun tabi.. '
Mason göz devirdi.
'Sana bunu anlatmaktan yoruldum artık ararsan içeride olacağım. '
Mabel güldü ve göz kırptı.
Mason onun bu haline tekrardan göz devirip içeriye ilerledi.
Şöminenin önüne oturup son dosyalarını kontrol etti.
Her şey iyi görünüyordu.
Yukarından bir ses duydu.
'Ah! '
Will'in acı sesi ile mabel'ın Will'e bir şey yaptığını anladı.
Görmezden gelmek istercesine dosyalara gömüldü ama rahat değildi.
Mabel'a okkalı bir küfür savurdu..
'Sikeyim seni Mabel! '
Hiddeti yukarı çıktı ve kapıyı açtı.
Will yerde acı ile inliyor saçını kurtarmaya çalışıyordu.
'Kes şunu Mabel çalışmaya çalışıyorum! '
Mabel göz devirdi.
'Bu aptala ders ve-'
Mason kardeşinin sözünü kesti.
'Onu ben halledebilirdik sen çık'
Mabel sinirli ve kardeşine baktı.
İlle de bir köleye mi aşık olması gerekiyordu!?
sinirlenme Mabel sinirlenmek yüze zarar.
Göz devirmek ile yetindi ve odadan çıktı.
O odadan çıkınca Mason otomatik olarak Will'e döndü.
'İlk önce farklı everenlere bizden izinsiz gidiyor bize karşı gelip inat ediyorsun şimdide haklıymışsın gibi ağlıyor musun!? '
Will gelen yüksek ses ile öne eğdi başını.
Parmakları ile oynayıp ağzındaki kan tadını yuttu.
'Birşey yapmayacaksın değil mi? '
Zayıfça konuştu Will.
Mason elini tılsımına attı ve bir şeyler söyledi.
Biraz sonra odanın içinde mavi iki kelepçe ve bir de tasma belirdi.
Mason kelepçe ve tasmayı yanına alarak will'e ilerledi.
'Ellerini uzat Will. '
Will' ellerine baktı.
Bu tasmayı ilk defa görmüyordu ilk geldiğinde sorun çıkardığı için ona bunu takmışlardı.
Kendisini kısıtlayan kelepçe ve tasmayı baktı.
'Bir daha yapmayacağıma söz versem? '
Bir umut ile sorduğu soruya Mason'un bakışları cevap verdi.
'Ama... Ama! '
Mason sözünü kesti.
'Will. '
Will ellerini uzattı ve izin verdi.
Kelepçe alışıldığı zaman pek rahatsız etmiyordu ama tasma için aynı şey söylenemezdi.
Tasmayı da takınca Mason ayağa kalktı.
'Bu sana ders vermeye yeter umarım. '
Will kafa salladı.
Mason bu inat konusunun bittiği için sevinçliydi şimdi dosyalar ile ilgilenen bilirdi.
Kapıyı kapattı ve oradan uzaklaştı.
Will ise Mabel'ın ona söylediği şeyleri düşünüyordu...
---
Evveeeğt bu bölüm de bu kadar olsun yorum ve oylarınızı esirgemeyin pls.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blauer Mond || Reverse Falls
Acak'G-Git buradan sizinle dönmek istemiyorum!' Mavi gözlü çocuk kaşlarını iyice çattı. 'Ne saçmalıyorsun sen?! gel buraya!' . . . . Reverse Falls hikayesidir. . . Oy ve yorumlara göre bölüm hızı belirlenecektir lütfen oy ve yorum attın! . . Takipte kal...