Tozkoparan İskender - İsEl (Tamamlandı)

2.Bölüm Zikir

Elif'in anlatımıyla:

"Sesler bu taraftan geliyor." Dedim. Aslında seçmelere yetişmemiz gerekiyordu ancak sesler duyunca kim olduğunu merak edip takip sesleri etmeye karar vermiştik.

Ama kimse yoktu. "Nasıl oluyor ya? Sesler buradan geliyordu, iki dakikada nereye kayboldu bu?"

"Olağanüstü güçleri varsa neler yapar neler." Dedi Arda. Asya endişeyle sordu.. "olabilir mi böyle birşey? Lütfen olmasın."

"Dağılıp etrafa bakalım belki bir iz felan buluruz." Dedi Sinan. "Bence o kadar da dağılmayalım." Ne yalan söyleyeyim Arda'ya hak vermiştim.

Biraz bakınırken Asya'nın yere baktığını gördüm. Eğilip yerdeki şeyi aldı. "Arkadaşlar zikir bu."

"Bu da demek oluyor ki..." "Burada bir Kemankeş vardı." Cümlemi tamamladı Sinan.

"Arkadaşlar şuna bakın." Asya zikirin üstündeki şekli gösterdi. "Bu ağaç..." Dedim heyecanla.

"Evet," dedi Asya. "Bu ağaç Tozkopran İskender'in zikirindeki ağaç." "Tam olarak aynısı değil." Dedim... "Orada hilal de vardı."

"O da doğru, ama ağaç bu." Dedi Asya. İnatçıydı işte... N'aparsın. "Asya'da hemen gaza geldi ha." Dedi Arda.

Asya ona gıcık gıcık baktı. "Arkadaşlar okçu yok. Ama acele edersek seçmelere yetişme şansımız var. Zikiri sonra düşünürüz hadi."

"Bizim bisikletleri de vurmadıysa yetişiriz." Arda Sinan'a katıldı. "Koşun!" "Hadi."

*****

Bisikletleri okula doğru sürmeye devam ediyorduk. "Onlar çoktan varmıştır." Dedim.

"Okçuyu ararken çok zaman kaybettik." "Ama bizim bisikletlerimiz var." Dedi Sinan.

Okulun kapısına çok yaklaşmıştık, o sırada Kasırga'yı fark ettik. Onlar da bizi fark edince durdu ve çarpıştılar.

Aynı anda okulun kapısının önündeydik. Tayfun Ayberk'e baktı. "Sen... Bunları oraya bisikletle mi getirdin?" Ayberk kafa salladı. "Daha hızlı olur diye düşündüm."

"Gördüğünüz gibi," dedi Sinan. "Her şeye ve herkese rağmen hâlâ buradayız." Saçlarımı savurdum ve gülümsedim.

Duygu konuştu. "Fark etmez. Atışlarda hakkınızdan geliriz bebekler." Bu kız neden sürekli bebeğim diyordu?

İki çocuk bize doğru geldi. "Ohoo~ geç kaldınız. Savaş Hoca çoktan çıktı." "Ama izlemek için sizin seçmelerden daha eğlenceli birşey var."

Diğer çocuk tabletinde açık olan videoyu gösterdi. Kasırga'nın korkup kaçtığı bir video vardı.

Çocuklar dalga geçerek gitti. "Gıt gıt gıdaak Yaygara'nın yumurtaları sıcak."
O kadar çok gülmüştüm ki karnım ağrımıştı.

Tayfun sinirle bağırdı. "Aaa! Kim çekti bu videoyu kim?" Biz hâlâ gülüyorduk. "Biz değil." Dedi Asya.

"Ama çekenin eline emeğine sağlık." Daha çok güldük.

Selamlar kuzularım.

Bir iki bölüm sonra İskender'i Mavi Ay ile karşılaştırıp Texting bölümlerine başlayacağım.

Bu arada Texting bölümlerini kendi kafamdan yazacağım ve Texting kısımları daha kısa olacak. (Yani bölümlerden.)

Şimdilik bu kadar.

Bir sonraki bölüme kadar, hoşçakalın sağlıcakla kalın.