~𝕯𝖎𝖊𝖟~

6.4K 435 290
                                    

"İtiraz istemiyorum jimin 2 gün sonra tatile gideceğiz ve sana ben bakacağım."

"Jeongguk gerçekten gerek yok, iyiyim ben." jeongguk küçüğünün kolundan tutup yatağa yatırmış üzerini bir güzel örtmüştü, küçüğünü hastaneden çıktığından beri öksürüyordu.
Jeongguk jimin'in alnına koymuştu ellerini, elleri anında ısınırken dehşet içinde bakmıştı ona.

"Tanrım jimin sen yanıyorsun! Asla bırakmam seni bu halde sakın konuşma ve beni bekle." jeongguk hızla kalkıp aşağıya inmiş bulduğu bir bezi ıslatıp tekrardan jimin'in yanına varmıştı. Küçük beden yatakta cenin pozisyonunda uzanmıştı.

Jeongguk küçüğün yanına yaklaşıp ellerini omuzlarına koymuştu, jimin baygın bakışlarla jeongguk'a çevirmişti gözlerini. Oldukça yorgundu berbat göründüğünün farkındaydı. Büyük olan küçüğünün alnına soğuk havluyu bırakıp üstündeki battaniyeyi çekmişti.

Bir kaç dakika sonra jimin'in ateşinin daha da arttığını fark etti jeongguk.
Ne yapacağını düşünürken en sonunda küçüğünü yataktan kaldırıp konuşmak için dudaklarını aralamıştı.

"Jimin, sana duş aldırmamız gerekiyor ateşin düşmüyor."jimin şuan hayır diyemeyecek kadar yorgun hissediyordu. Kollarını havaya kaldırıp büyüğünün onu kucağına almasını bekledi, o gece gibi. Jeongguk şaşkın bakışlarını jimin'e yönlendirirken küçüğünü daha fazla bekletmemek adına onu kucağına almıştı. Jimin anında bacaklarını büyüğünün beline dolayıp kollarını boynuna sarmıştı.

Jeonggukta küçüğünü düşürmemek adına elini ince beline sarmıştı. İki bedenin kokuları hunharca birbirine karışırken ikisi de sadece birbirine bakıp derin nefesler alıyorlardı.

Büyük olan sonunda banyoya varmış kucağındaki bedeni klozete oturtmuştu, duşa kabin'e girip suyu ayarlarken aklına jimin'in burada yaptığı şeyler gelmişti, kalçasını öne çıkararak sallaması, üstüne damlayan sular, dar deliğinin sardığı parmaklar. Jeongguk yükseldiğini hissediyordu.

Kesinlikle birazdan jimin'i canlı bir şekilde çıplak göreceği için kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu, hadi jeongguk sadece jimin'i çıplak görecek ve onu yıkayacaksın diye düşündü. büyütülecek bir şey değildi.

Jeongguk kabinden çıkıp küçüğünün yanına ilerlemişti, jimin terden ıslanan pembe saçlarını geriye atarken kuruyan dudaklarını dili yardımıyla ıslatmıştı. Jeongguk bu görüntüye eridiğini hissederken küçüğünün dudaklarını kemirmesine şahit oldu. Adımları yanını bulurken ellerini dudaklarına atıp kemirmesine engel olmuştu,amacı elbette bu değildi jimin'in dolgun dudaklarına dokunmak istemişti. Jimin büyüğüne şaşkınlıkla bakarken nefeslerinin hızlanması dikkatinden kaçmamıştı, jeongguk'a her yaklaştığında nefesi maratondaymışçasına hızlanıyordu.

Jeongguk gözlerini küçüğünden ayırmadan üstündeki kazağı çıkarmak adına eteklerinden yakalamıştı, jimin ona zorluk çıkarmamak için kollarını havaya kaldırıp kazağı çıkarmasını bekledi. Üstünden ayrılan kazak ve iki çift koyulaşan gözler. Jeongguk jimin'i istediği gibi süzme fırsatı bulmuştu ve bu fırsatı kaçırma gibi bir niyeti yoktu.

Jimin ona açlıkla süzen bedeni henüz fark etmemişti, onun gözü jeongguk'un giydiği eşofmanın altından belli olan kabarıklıktaydı. Jimin yutkunamadığını hissetti,boğazındaki büyük yumru orada ve nefesini kesmesini sağlıyordu. Nefesinin kesilmesini sağlayan şeyin yumru olduğu tartışılırdı.

Jeongguk kendine gelmeye çalışırmışçasına kafasını iki yana salladı, jimin'i korkutabilirdi. Bunu kesinlikle istemiyordu.

Jimin onu engellemişti ve... Vücudunu artık göremeyecekti o yüzden şimdi güzelce bakmak istiyordu bebeğine.

𝐇𝐀𝐂𝐊𝐄𝐑,, JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin