BİRİNCİ BÖLÜM

6K 153 124
                                    

/Kaldırılmıştı tekrar yayımlandı/

O zaman Let's go Let's gooo 😸



"Lisa hazırlan hadi. Partiye gidiyoruz." Uzandığım koltuktan hemen başımı kaldırdım.
"Ne? Ciddi olamazsın Rose. Şimdiden unuttun mu onu?" Rose botlarının fermuarını çekerken, kaşlarının altından baktı.
"Ne bekliyordun, ölene kadar onu beklememi mi? Kendi kaybeder Lisa. Hadi kalk bu parti üniversitenin tanışma partisi. Kendine yeni avlar bulabilirsin."

Koltuğa kendimi tekrar atarak gözlerimi kapattım.
"Senin derdin ne? Kendin için gitmek istediğini sanmıştım." Gözlerimi açtığımda tepemde dikilen Rose'yle göz göze geldim.
"Taktik belli Lisa. Birini beğenirsem, sen aradan çekilirsin."

Evet taktik belli. Rose her zaman beğendiği kızların beni seçmesinden rahatsız olmuştur. Aramızda yaptığımız bir anlaşmaydı bu. Beğendiği kız bana yürürse, onu reddecektim. Şimdiye kadar işe yaramıştı bu taktik. Benim tarafımdan reddedilen kızları Rose, teselli etme ayağına götürüyordu.
Ama bu son takıldığı kızda işe yaramadı.

Joy...
Düne kadar Rose'yle ilişkisi vardı. Artık yok.
Rose'ye 'Lisa'yı severken seninle birlikte olamam.' diye bir mesaj atarak, onu terketti.
Aslında Rose'nin bundan çok etkilendiğini sanmıyorum. 2 haftalık bir ilişkide arkasından ağlayacak değildi. Onu asıl rahatsız eden şeyin, her zaman ona tercih edilmem olduğunu biliyorum. Rose'yi çok seviyorum. O benim çocukluk arkadaşım ve en yakınım. Umarım bu durum aramızı açmaz.

Hazırlanıp, tanışma partisine gelmiştik. Oldukça büyük bir villada düzenlenen bir partiydi. Kapıdan içeri girdiğimizde, her yerde içen ve sevişen insanlar vardı. Rose omzuma vurarak "geç kaldık işte. Herkes çoktan tanışmış. Ovv ooo ve aşırı kaynaşmışlar. Şunu gördün mü? O kızın memeleri... tanrım hiç bu kadar devasa bir meme görmemiştim."

Rose'yi kendine getirmek için aynı şekilde omzuna vurdum.
"Onu tanıyorum, numarasını verebilirim istersen."
Rose gözlerini kızın memesinden almakta zorlanarak "hah? Tanımadığın var mı Lisa? Ülkede sikecek kız bırakmadın. En yakın arkadaşın olmaktan utanıyorum artık." Sahte gözyaşlarını sildi.

Kapıda dikilirken, yanımıza gelen kız "hoşgeldiniz. Ben partinin sahibiyim. Adım Jisoo." Uzattığı elini tutacakken, Rose beni arkasına atarak, kızın elini yakaladı.
"Merhaba, hiç bu kadar güzel bir parti sahibi tanımamıştım. Ben Rose, bu da... boşver onu, içecek bir şeyler var mı?" Rose'nin beni bir çuval gibi arkaya atmasının şokunu yaşarken, hızla kızı benden uzaklaştırdığını görmüştüm.
Sanırım beğendiği birini buldu. Dağılan üstümü düzelterek, içeri doğru ilerlemeye başladım. Dans edip, içen kalabalığı aşarak, boş bir koltuk buldum. Kendimi üzerine bırakıp, zaten ayağıma gelecek, kızları beklemeye başladım. Her zaman öyle olur.
Bana doğru yaklaşan ve elinde iki bira tutan kızı görmüştüm.

Şimdi, selam çok yalnız görünüyorsun. Sana eşlik etmemi ister misin?

Bekleyin ve görün. Kız elindeki biranın birini bana uzatarak "selam yalnız görünüyorsun. Sana eşlik etmemi ister misin?"
Size söylemiştim.

Kızın uzattığı birayı alarak üçlü koltukta biraz kenara kaydım. Oturmasını bekleyip "aslında bir arkadaşımla geldim. Ancak, sanırım kendine birini buldu." Kız dudaklarını aralayarak "sizi kapıda beraber gördüm. Bu arada ben Tzuyu." Uzattığı elini tutarak, dudaklarıma götürdüm. Biramı kafama dikerek, bitirdim. Kız ismimi söylemediğimi farkedip "senin adın ne?" İşte başlıyoruz.

"Lalisa Manoban." Kızın ismimi duyduğu anda, gözlerindeki parlamayı siz göremiyorsunuz tabi.
"Ş-şey memnun oldum. Çok memnun oldum." Onu daha fazla zorlamam gereksiz. Hemen işimizi halledelim. Ve lanet parti benim için bitsin.

Direkt konuya girerek, kızın kulağına yaklaştım. "Seni nerede becermemi istersin Tzuyu?"
Alınmaca yok. İstediğinin bu olduğunu biliyorum. Gereksiz cilveleşmeler olmadan, ikimizde istediğimizi basitçe alacaktık. Tzuyu, bir şey söylemeden ayağa kalkarak, elimden tuttu. Beni kalabalığın içinde arkasından sürükleyerek, merdivenlerden yukarı çıkardı. Banyo olduğunu düşündüğüm yerin kapısını açarak, içeri girer girmez dudaklarıma asıldı.

Hızla beni klozetin üzerine oturtup, pantolonumu çözmeye başlamıştı. Onun istediğini yapmasına izin veriyordum. Heyecansız halime karşılık karşımda oldukça heyecanlıydı. Pantolonumu çözdüğünde, serbest kalan, penisimi gözlerini kocaman açarak selamladı. Hemen ardından, biraz geriye adımlayıp, gözlerimin içine bakarak eteğinin altından iç çamaşırını sıyırdı. Nereye gittiğini anlamadığım çamaşır bir anda gözden kayboldu.

İstekle üzerime oturduğunda, boynuma dudaklarını bastırıp "ahh seninle karşılaşacağımı hiç düşünmezdim Lisa. Biliyor musun? Herkes senin mükemmel sikini konuşuyor. Elbette biliyorsun." Onu susturmak için elimi aramızdan sokup, penisimi kavradım, kalçasını diğer elimle havalandırıp, hızlıca içine girdim. Hızlı davranarak, üzerindeki t-shirtü sıyırdım. Göğüsleri ortaya çıktığında, iki elimle kavrayarak, sertliğimin üzerinde oturup kalkmasını bekledim.

Zorlanarak oturup kalkarken "aahh bu... bu gerçekten büyük Lisa mmmhhh." Kalçalarından kavrayarak, onu daha hızlı hareket ettirmeye başladım.
"Sus ve sadece işini bitir." Hızlanan hareketlerimle, inlemeleri dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı. Sanırım bu kız kirli konuşmayı seviyordu.
"Aahhhh evet Lisa. Evet, koca sikinle becer beni aahhh evet mmmhhh."

Yeter artık. Böyle konuşmaya devam ederse, onu yarım bırakıp, kendimi de, elimle boşaltabilirdim. Neydi bunların derdi? Benimle sevişmiyorlar. Hayır. İlgilendikleri sadece bacak aramda bulunan şey. Övgüler yalnızca yüce Manoban sikine. Gerçekten sıkıldım artık.
Evet yine başlıyor.
"Bizim kızlara aahhh, Lisa Manoban içimdeydi desem mmmhhhh, inanmazlar. Bir fotoğrafını çekebilir miyim?"

Buraya kadar!

"Kalk üstümden!" Kız şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. "Ne duruyorsun kalk dedim!"
Yavaş hareketlerle, üzerimden kalktı.
"Bu ne demek oluyor Lisa? Daha boşalmadım bile."  Pantolonumu toparlayarak, yerdeki t-shirtü aldım ve kızın kucağına bastırdım.
"Seni becermekten hoşlanmadım. Bu demek oluyor." Kız ağlayarak, t-shirtünü giymeye başladı. Hızla kapıdan çıkmak üzereyken, birden arkasını dönüp "sen... sen adi pisliğin tekisin! Pişman olacaksın! Duydun mu?!"
Ağlayarak kapıdan çıktığında, arkasından seslendim.
"Biraz daha bağırmalısın, yeterince duymadım." 

Banyoda yalnız kalınca, kalkmış penisimi kavradım. İş ele düşmüştü. Kendimi rahatlatmak için çekiştirirken, birden fışkıran menilerim, pantolonuma sıçramıştı. Kendi kendime kızarak "bir bu eksikti." diyip, kapalı küvetin perdesini çektim. Amacım pantolonumda iz kalmasın diye yıkamaktı. Ancak karşılaştığım manzara bambaşkaydı.

İlk bölümü sevdiniz mi? 😸










.

BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin