•37 BÖLÜM•

483 19 0
                                    

06.05.2019
Mehmedin ölümden 2 ay geçti. Fahriyeden ne haber ne de başka bir şey geldi. Şadoğlu ailesi masaya oturdu. Yemeye başladılar.

"Abi.. Bu sessizlik  hayra alamet değil"

Ali Cihana baktı.

"Şimdi sırası değil. Sonra depoya gideriz, orda konuşuruz. Bi yemeğimiz var onu da rahat rahat yiyelim"

Cihan yemeye devam etti. Handanin üzgün bakışlarını fark etti. Handan Fahriyenin yapacaklarından korkuyordu. Fahriyenin ona ettiği laflar hiç çıkmıyordu aklından. Cihan Handanin elini tuttu.

"Ben var olduğum sürece, kimse size dokunamaz. Sizden birine bir şey yapacak olsa ilk bana yapacak. İlk bana. Sonra size"

Cihan Handana bakıp masadan kalktı. Salonu terk edip arabaya bindi. Peşinden Hazarla Ali geldiler. Depoya gitmişler. İçeriye girmişler ve masaya oturdular.

"Abi, Ali abim doğru söylüyor. Halam durmayacak, fırtına öncesi sessizlik bu "

Ellerini başına koydu Cihan Hazarla Aliye bakarak.

"Ne yapacağız şimdi, Cihan? Ortalık yangın yeri. Ailemiz burda. Ya onlardan birine bir şey yaparsa?"

"Ilk hedefi Azat olacak, ilk Azata vuracak, sonra sana, senden sonra bana,Hazari da. Bizim bir şey yapmamız lazım, abi. Eli kolu bağlı mi oturacağız?"

"Ilk defa ne yapacağımı bilmiyorum! Kahretsin!"

Cihan sinirle masaya vurdu.

"Kadınları tekrar İstanbul'a götürelim"

"Hazar doğru diyor"

"Siz aklınızı mi kaçırdınız?! Lan daha da beter olur"

Masadan kalktı Cihan.

"Abi, yapmalıyız. Savaşacaksak biz savaşacağız, onları tehlikeye atarak değil. Anla Cihan, Fahriyenin gözü döndü. Durmaz, bizi bitirmeden durmayacak"

Cihan sustu. Bir şey demedi.

"2 ay geçti.. Hazır olmalıyız..Fahriye hala her an bize saldırabilir. İyice dikkat etmeliyiz. Kadınları da İstanbul'a göndereceğiz, tamam. Haklısınız"

"Şükür, anladın artık"

Hazar kalktı.

"Ama tek bir şartla. Onlara ne olduğunu söylemeyeceğiz. Handan zaten korkuyor. Bizim ne iş yaptığımızı biliyorlar. Yıllar önce gönderdiğimiz sebeple tekrar göndeririz"

"Tamam, abi"

...
Fahriye Mehmetin evinde oturuyordu. Tam karşısında duran Mehmetin fotoğrafına baktı.  Yanında duran adama baktı.

"Doğuma kaç kaldı, Riza?"

"2 ay, hanımım"

"2 ay..."

Fahriye kendi kendine dedi.

"Biraz daha bekle oğlum.. Annen her şeyi halledecek, sen rahat ol orda.. Ölümüne sebep olandan başlayacağım ilk.. Sonra da seni öldürenden devam edeceğim"

Mehmetin fotoğrafına bakıp tebessüm etti.

"Ne yapacağız, hanımım?"

"Çocuk doğurunca, hastaneden alacağız. Ondan sonra bu iş bende"

"Tamam, hanımım."

"Gidebilirsin"

Adam eğilip salondan çıktı Fahriyeyi yalnız bırakarak.

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin