60. Bölüm Mert

7K 529 64
                                    

Merhaba sevgili canlarım;)

Yukarıda ki şarkıyı açmayı unutmayın.

Ve lütfen beğenip yorum yapmayı da unutmayın. Sizleri seviyorum bölüm sonu görüşmek üzere...


Yazardan

Asena gözlerini açtığında ahşap bir tavanla karşılaştı. Biraz daha öylece tavanı izledikten sonra olanlar geldi aklına en son bayılmıştı yavaşça yerinden doğrulup sızlayan kolunu ve sırtını hiçe saymaya çalıştı. Etrafına baktığın da eski bir yatak odasında olduğunu gördü etrafı incelemeyi bırakıp yavaş adımlarla kapının yanına ilerleyip tahta kapıyı açtı tahta kapının gıcırtısı tüm evi doldururken evde bir yaşlı kadın ve yaşlı bir adam vardı bu adam Asena'nın konuştuğu adam dı. İkisi de Asena gelince ayağa kalktığında Asena da ağır adımlarla ilerledi ikilinin yanına. Asena karşısında ki insanlara minnetle baktı yaralarıdı sarılmıştı bunu ellerinden de anlaya biliyordu. Asena boğazını temizleyip samimi ama sert sesiyle konuştu.

"Teşekkür ederim ama benim gitmem lazım sizi de tehlikeye atamam." Yaşlı kadın hafif tebessüm etti Asena ında ilk sözlerine fakat sonradan kaşlarını çattı.

"O ne demek öyle gece den beridir uyuyorsun kızım yemeğini neyini ye ondan sonra nereye gideceksen amcan bırakır." Asena sevimli teyzeye bakıp iç çekti. Seviyordu Anadolu'nun kadınlarını zaten büyüklerimiz de dememiş mi? Anadolu kadını candır diye. Asena da aynısını düşündü bir an gerçekten bambaşka bir şeydi Anadolu kadınları, çocukları, adamları daha doğrusu insanları hepsi yardım eli uzatıyordu kim olursa olsun kürdü, çerkezi, lazı, yabancısı hiçbirini ayırt etmeden yardım ediyorlar dı. Zaten insanlıkta bu değil miydi? Din, dil, ırk ayrımı yapmamak sonuçta bu ülkenin vatandaşı isen kardeşin dir. Tabi bu güzel ülkemiz de hainler oluyordu sözü onlara değildi sözü bir kişinin hatası yüzünden onlarca insanı suçlayanlaraydı onlarca insanı hor görenlereydi. Bu düşünceye iç çekti Asena.

"Sizi tehlikeyle atamam teyzecim peşime düşmüşlerdir bile." Teyze Asena'nın bu tedirgin haline güldü sevmişti bu kızı sevmesi'nin bir diğer nedeni ise kadınım demeden asker olmasıydı vatanı için savaşıp canını ortaya koymasıydı erkek işi diyip bir kenara çekilmemesiydi. Kalmışmıydı ki böyle kadınlar şimdi? Şimdiler evlerinde oturup kim? Kiminle? Nerede? Ne yapmış? Onu konuşuyorlar dı. Ama bilmiyorlardı ki bu kızın çektiklerini biri bile bu kızın çektiği işgenceleri çekse dayanamaz ölür giderdi. Görmüştü yaraları sararken zavallı kızın sırtı hep mahvolmuştu Allah'tan köyde doktor vardı da tedavi etmişti hemencicik. Bunlar görülür yaralar demişti yaşlı kadın ya ruhunda ki izler nasıl geçecekti ki? Anlamıştı yaşlı kadın bu güzel kızın gözlerine hüzün bulutları vardı. Çok kayıplar vermiş çok acı çekmiş olsa gerek ki diye düşünmüştü. Haklıydı görünen yaralar kabuk bağlar iyileşirdi fakat ruhunda ki yaralar hiçbir zaman geçmezdi geçer sanarız ama geçmez sadece o yaralarla yaşamayı öğreniriz alışırız zamanla da artık canımızı eskisi kadar yakmaz.

"Hele geç bakayım şu sofraya sen." Asena teyzenin yalancı kızgınlığına hafif tebessüm etmişti. Ne iyi insanlar diye geçirmişti içinden.

"Geç kızım geç yoksa bu koca karı seni hayatta bırakmaz bir yere." Asena yaşlı adama bakıp sonrada teyzeye dönmüştü.

"Hadi oradan koca göbek seni. Senden önce göbeğin gözüküyor hep." Asena bu ikilinin haline tebessüm ederek izledi. Ardından yavaşça sofraya ilerledi nereden baksa bir haftadır sudan ve kuru ekmekten başka hiçbir şey girmemişti ağzına. Onu da zorla içmişti zaten o şerefsizlerin elinden hiçbir yemeği yemezdi belki yaradana saygısızlık dı ama o kalleş sofrasından gelen yemek boğazından geçmezdi. Asena güzelce yerleşti sofraya ardından içeri giren genç çocukla asena o yöne döndü bu dünkü çocuk diye geçirdi içinden.

Gölge Timi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin