ELVEDA SOSYETE!

28: İkinci Kadın

Bir sonraki bölüm en güzel ve uzun yoruma ithafen olucak 😻❤ iyi okumalar dileriz.

-Dilara & Zeynep

****

"Kesinlikle normal değiliz, gecenin bir saati nemli çimlere uzanmış birbirimize aşkla bakıyoruz."

Kağan genç kadının cümlesi ile gülümseyip hafif üşümüş yanağını okşadı.

"Seni ilk gördüğümden beri deli olduğunu biliyorum. Aklı salim biri bebek yalanıma kanıp benim gibi birine yardım etmezdi."

"Nasıl birisin ki sen? Benim için az önceki cümlede tarif edilen kadınsın hatta daha fazlasısın."

Işıl tekrar gülümsedi. Bir gün içinde bu kadar güldüğünü hatırlamıyordu genç kadın. Kağan uzandığı çimlerden kalkıp oturur pozisyona geçtiğinde genç kadında aynını yaptı ve başını adamın omzuna koydu. Arada esen rüzgar ikisinide üşütüyordu. Işıl anın tadını çıkarırken Kağan ani bir şekilde sessizliği bozdu.

"Seni seviyorum."

"N.ne?" Işıl şaşkınca adama bakarken Kağan elleriyle kızın yüzünü yavaşça kavrayıp arzulu bir şekilde dudaklarına öpmeye başladı.

Çimleri sulamak için çalışan fiskiyeler ikisininde umrunda değildi.

Işıl ellerini adamın ensesinde buluşturup onu tutkuya öpmeye devam etti.

Her öpücük bedenini ısıtıyor ve daha fazlasını istemesine neden oluyordu. Daha fazla öpücüğe ihtiyacı vardı.

Adamı daha çok hissetmeye. Ikili birbirinden ayrıldığında Işıl utanarak gülümsedi.

"Bende daha önce hiç bir erkeğe söylemediğim bir şeyi sana söylemek istiyorum."

"Seni dinliyorum."

"Seni çok seviyorum." Işıl, Kağan'ın dudaklarının yukarı doğru kıvrılmasına izin vermeden ellerini boynuna götürüp kendine çekti ve tutkuyla öptü.

Öpüşmeleri sona erdiğinde Kağan yerden kalkıp ıslanmış kızı kucağında aldı.

"Üşümeyelim. Arabaya kadar seni böyle taşıyabilirim."

Işıl gülerken Kağan dediğini yapıp ıslanmış kızı arabaya kadar kucağında taşıdı. Kızın güzel gülüşü hafif soğuk havada adamın içini ısıtıyordu.

___

Kağan arabaya bindikleri gibi ısıtıcıyı açmayı ihmal etmedi.

Işıl'ın elini tutup elini vitese götürdüğünde genç kadın güldü.

"Şimdi senin sevgilinmiyim doktor?"

"Artık benim sevgilimsin asistan."

"Peki Aysun? Resmen iki tane sevgilin var."

"Yakışıklı olmanın bazı bedelleri var." Işıl sinirle Kağan'ın koluna vurduğunda adam güldü.

"Ona anlatacağım ve bu oyunu bitireceğim. Merak etme."

Işıl gülümseyip başını koltuğa yasladı. Şapşalca gülümsediginin farkında değildi.

"Benden ilk ne zaman hoşlandın?" Işıl Kağan'ın sorusu ile kahkaha attı.

"Söylesem inanmazsın."

"Söyle hadi."

"Otobüste yanına bindiğim ilk an senin gibi yakışıklı biri otobüse bindiği için üzüldüm. Dikkatimi çekmiştin."