O zaman Let's go Let's gooo 😸Lisa
Rose'yle hazırlanıp, okula geldik. Yoldayken Jisoo'dan mesaj gelmişti.
<Görüşmemiz lazım. Arkadaşını da getir.>
Rose kendisine aşk mesajı gelmiş gibi davransa da, bu mesajın anlamı, Jennie'nin fotoğrafları bulamamış olmasıydı. Görüşelim bakalım.Kampüsün bahçesindeki yuvarlak toplanma alanında bizi bekliyorlardı. İşte oradasın kedicik.
Yaklaştıkça kendimi tuhaf hissetmeye başlıyorum. Her şeyden habersiz, saçlarını savuruşu, asık suratından sarkan tombul yanakları...Ah evet bana kedi gözlerini göster. Gözleri beni farkettiği anda sağa sola bakmaya başladı. Ellerini arkasında birleştirip, ayak uçlarını birbirine sürtüyordu.
Ağzımı açacağım sırada, Jisoo araya girerek "merhaba ben Jisoo, Jennie'yle tanışmışsınız zaten. Hemen konuya gireceğim Lisa. Fotoğrafları çeken kızı tanıdığını söylemişsin. Onu nerede bulabiliriz?" Jisoo'nun arkasında saklanan kedicikten gözlerimi çekmeden "siz bulamazsınız. Ben bulacağım. Jennie'yle birlikte." Söylediklerimi idrak eder etmez hemen gözlerini bana dikti.
Minik yumruklarını sıkarak "asla seninle gelmem! Pis sapık!"
Öfkelenmeye çalışınca çok sevimlisin Jennie.
Elimi cebime sokarak arkamı döndüm "tamam o zaman size bol şanslar." diyerek gitmek için adım attım."Dur!" Olduğum yerde durdum ve tekrar onlara döndüm.
"Evet Jennie? Fikrini mi değiştirdin?"
Tanrım çok tatlısın! Yüzüme bakmadan,
t-shirtünün etekleriyle oynayıp, sağ ayağının ucuna ağırlık vererek kısık sesle "özür dilerim." dedi.Hafifçe başımı öne eğerek "efendim? Duyamadım Jennie?" Bu defa dişlerini sıkarak "özür dilerim dedim. Yardımına ihtiyacım var. Aklından başka bir şey geçiyorsa eğer, kusura bakma. Ben senin takıldığın kızlardan değilim."
Evet sen benim takıldığım kızlar gibi değilsin kedicik. Ben sevimli kızlarla takılmam. Tercihim seksi kıvrımlı ve büyük göğüslülerden yana. Ama sana bir bakınca, göğüslerin oldukça muntazam ölçüde.
Kendine gel Lisa.
Jennie göğüslerini süzdüğümü anlayınca panikle kollarını göğsünde birleştirdi.
"Pis sapık! Çek o gözlerini göğüslerimden!"Yakalandım.
Rose'yle Jisoo'ya baktığımda bizi unutup, birbirleriyle cilveleştiklerini görmüştüm. Jennie'yi sakinleştirmem gerekiyordu. Ellerimi hayır anlamında sallayarak "yanlış anladın Jennie. Sakin ol. Dün geceki olaydan sonra t-shirtünü değiştirip değiştirmediğini anlamaya çalıştım."
Başka bahane bulamadın mı? Aferin!
Jennie kollarını indirerek, yumuşamıştı.Gerçekten göğüslerine baktığım halde söylediğim yalana inanıp, mahçup olmuştu.
"Ben... üzgünüm. Sandım ki..." Evet Lisa yumuşak karnını yakaladın. Bastır kızım.
Üzülmüş gibi yaparak hafifçe dudaklarımı büzdüm. "Ne sandın Jennie? Sana göre ben pis bir sapığım öyle değil mi? Ama burada senin iyiliğin için çabalayan benim. Lütfen artık kalbimi kırma."Kırma tatlı Jennie. Başka şeyler yapabilirsin.
Jennie söylediklerimle iyiden iyiye utanmış ve mahçup olmuştu. Öyle ki, gözleri neredeyse dolmak üzereydi. Yanıma adımlayarak koluma dokundu "ben gerçekten özür dilerim Lisa. Niyetim seni kırmak değildi. Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim." Teşekkür ederken gülümsemişti.
Onun tatlı suratını izlemek, beni uzaklara götürüyordu. Kıvrılan dudaklarına dalmışken, birden Rose'nin omzuma elini sertçe atmasıyla uyandım. "Hadi bakalım, size fotoğrafları bulmakta bol şans. Biz gidiyoruz." Jennie hala tuttuğu kolumu bırakarak yutkundu "Jisoo? G-gidiyor musun?"
Benden korkmana gerek yok kedicik. Biraz sakin olmalısın.
Jisoo ellerini kaldırarak başıyla beni gösterdi.
"Duydun Jennie. Lisa, ikiniz araştıracaksanız yardım etmeyi kabul etti. Bu durumda bana ihtiyacın yok." Rose Jisoo'nun yanına geçerek, kolunu omzuna attı. Yanımızdan ayrılmadan önce "Lili, akşama eve gelme mümkünse. İşimiz var. Öptüm.""Hey! Bunu konuşmamıştık Rose! Ben ne yapacağım?" Uzaklaşmaya başlamışlardı bile. Rose kolu Jisoo'nun omzunda, arkasını dönmeden "bana mı soruyorsun Lisa, kendini sokacak bir delik bulursun sen!"
Rose'nin söyledikleriyle hemen Jennie'ye baktım. İmayı anlamamış gibiydi. Bozuntuya vermeden "pekala ke—Jennie, Rose sabaha karşı biriyle kavga ettiğini söyledi. Neler oldu?"
Kaşları bir anda çatıldı. Yumruğunu sıkarak "neredeyse fotoğrafları alacaktım. O kız telefonunu karıştırdığımı farkedince, olay çıkardı. Ben de dayanamadım karşılık verdim. Kargaşadan yararlanıp kaçtı."Çenemi okşayarak "hmmmm, peki bu kız neye benziyordu? Yani tipini tarif edebilir misin?"
Jennie, çattığı kaşlarını düzeltip "onu tanıdığını sanıyordum Lisa?" Tanıdığımı söylememiştim aslında. Sadece bir tahminim vardı. Jennie sorgulayan gözlerini bana dikmişti. Bir açıklama bekliyordu."Ş-şey emin olmak için soruyorum. Kavga ettiğin kişiyle aynı kişi mi emin olmalıyız. Biliyorsun, her insan telefonunu karıştıran birini gördüğünde kızar."
Jennie suçlu bir tavra bürünüp, dudağının kenarını dişleyerek "haklısın. Deli gibi davrandım. En başta yardımını kabul etmeliydim."
Tanrım dudağını ısırdığı yeri yemek istiyorum.
Omzuna elimi atarak "sorun değil Jennie. Şimdi halledeceğiz." diyerek telefonumu çıkardım. Her toplulukta, herkesi tanıyan biri vardır. Ben de o kişiyi aradım. Kısa bir telefon görüşmesiyle, o gece banyoda seviştiğim(!) kızın adresini öğrendim.
Ondan başkası olamazdı değil mi? Yani... Fotoğraflar benim yüzümden çekilmiş olmalıydı. Bu masum kediciğin düşmanı olacağını hiç sanmıyorum. Halbuki benim onlarca belki de yüzlerce düşmanım vardı.
"Gidiyoruz Jennie. Adresi aldım."
Jennie kararlı bir duruşla "gidelim, o kızı parçalayacağım." diyerek, benden önce hırsla yürümeye başlayınca, onu belinden yakalayıp kendime çektim.
Kollarımda çırpınarak "bırak beni, bırak dedim.Ne yaptığını sanıyorsun?!!"Onu susturmak için dudaklarına işaret parmağımı koyarak "o taraftan değil Jennie. Ve sakin olmanı istiyorum. Kızın üzerine böyle yürürsen, fotoğrafları alamayız." Sakinleşip, gözlerini kırpıştırmaya başlamıştı.
"Şimdi seni bırakıyorum, sakin kal."Bıraktığımda oldukça sakindi. Yanakları kıpkırmızı olmuştu. Utandı mı? Başka bir şey mi? Sadece belinden tutup, yüzlerimiz çok yakınken dudaklarını parmakladım Jennie. Seni yatağa atsam kim bilir ne yaparsın.
Beraber arabama binip, Tzuyu denen kızın evine doğru yola çıktık. Jennie'yi yanımda götürmekle iyi mi yapıyorum bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa, benim kedicik rahat durmayacaktı. Onunla dün gece tanışmış olmama rağmen, tatlı öfkesinin çabuk yükseldiğini anlamıştım.
Sinirli ve tatlı Jennie...
Acaba yatakta nasılsın kedicik?😸
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa)
FanficBu hikaye G!P'dir. Yani girlpenis yani kızın çükü var. Rahatsız olacaklar hiç girmesin kapıdan dönsün. Eee o zaman Let's go Let's gooo 😸