8.Bölüm: Yaz Yağmurum Olur Musun ?

146 19 0
                                    

Yağmurda başlamıştı. Korkum her geçen dakika artıyordu. Birden o şahıs kimse elini ağzımdan kaldırdı. Arkamı döndüm ve çok şaşırdım. Bu Çağlardı. Nasıl böyle davranırdı? Ben bu kadar korkmuşken hemde.

- Seninle konuşmam gereken şeyler var , dedi.

- Yağmur yağıyor. İlimizde yeterince ıslandık. Kamp alanına gidelim dedim.

- Hayır benim seninle şimdi konuşmam gerekiyor dedi. Heyecanlanmıştım. Tamam anlamında başımı salladım.

- Öykü... Seni seviyorum. Yaz yağmurum olur musun ? dedi ve bu sırada ilimizde sırılsıklam olmuştuk. Bir anda onu ilk gördüğüm andan itibaren ona hissettiklerim aklıma geldi. Çok şaşırmıştım. Galiba dilim tutulmuştu. Şimdi ona ne cevap verecektim?

- Ben... Bilmiyorum. dedim kötü cikany sesimle. Ardından onun bakışlarından etkilendim ve

- Evet. Yaz yağmurun olurum dedim. İçimden cesaretimden dolayı kendimi alkışlıyordum. Mutluydum ve kendimi çok güvende hissediyordum. Artık hayatıma sevdiğim kişi ile devam edecektim. O benim yanımda olduğu sürece bana hicbir şey olmazdı. Tabi ki hasta olmak dışında. Çünkü yarım saatdir yağan yağmurun altındaydık. Kesin hasta olacağım diye düşündüm. Elimi sımsıkı tuttu ve birlikte kamp alanına doğru yürüdük. Bu kamp nasıl bitecekti hiç bilmiyorum. Sabah uyandığımda Sinem hâlâ uyuyordu.

- Kalk bakalım güzellik dedim ve onu uyandırmaya başladım.

Öğretmen kahvaltıdan sonra bir şey söyleyecekmiş. Kahvaltı yaptıktan sonra dün olduğumuz yani kamp ateşini yaktığımız yerde toplanmıştık. Öğretmen söze şöyle başladı.

- Sevgili gencler biliyorum ki bu kampı her şeyden çok istemistiniz. Fakat bu hava şartlarında bizim bu çadırlarda kalma olasılığımız çok az.

Bu yüzden bugün hemen toplanın akşama herkesi hazır göreceğim. Artık eve dönme zamanı dedi. Aslında üzülmüştüm. Fakat bir kaç gün daha burada kalabileceğimi zannetmiyordum. Eşyalarımı topladım ve otobüse binmek için yol aldım. Bavulumu taşıtmak için gözlerim Çağlar'ı aradı. Ama ortalıklarda yoktu. Sonra yanıma Oğuzhan geldi. Oğuzhan okul başladığından beri beni seviyordu. Duygularının karşılıksız olduğunu bilmesine rağmen asla vazgeçmemişti benden.

- Merhaba güzellik. Ver de ben taşıyayım bavulunu. Ben sana kıyamam dedi. Ardından elleriyle yanağımı okşadı. Bu hareketi Çağlar görmüş olacak ki onun sesiyle yerimde zıpladım. Yanımıza geldi ve Oğuzhan'a kafa attı.

- Sen kim oluyorsunuz da benim sevgilime elini sürüyorsun? dedi. Oğuzhan şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

- Bu bir kamera şakası değil mi ? Sen bu çocukla sevgili değilsin değil mi Öykü dedi bana bağırarak. Hicbir şey  diyememistim. Çağlar o sırada birkaç tane daha yumruk attı.

- Yeter Çağlar yeter. O cezasını aldı dedim ve Çağlar'ın koluna girip otobüse bindim. Çağlar hâlâ Oğuzhan'a bakıyordu. Çağlar'ı çekiştirip koltuğuma oturdum.

- Bu çocukla bir daha görüşmeni istemiyorum Öykü dedi.

- Tamam Çağlar. O zaman bende bir daha bu çocukla kavga ettiğini görmek istemiyorum dedim ve anlaştık. Otobüs herkesi okulda bıraktı. Bende eve yürüyerek gitmeye karar verdim. Yolda ilerlerken arkama Çağlar'ın olduğunu hissettim. Seni eve bırakacağım dedi. Uzatmayıp tamam dedim ve birlikte yürümeye başladık. Evin önüne gelmiştik. Tam kapıdan içeriye gidiyordum ki Çağlar ;

- Seni seviyorum dedi. Bir anda şok olmuştum. Evet sevgili olabiliriz ama böyle dediğinde beni utandırıyordu.

Hicbir şey demeden içeri girdim. Dedeme selam verdim ve neden kamptan erken döndüğümüzü anlattım. Ardından idama geçtim. İnsanin evi gibisi yok. Odami çok özlemişim. Yatağıma uzandım. Amacım uyumak değil dinlenmekti. Fakat uyuyakalmışım. Uyandığımda üstüm açıktı. Yaz ayı olduğu için üşümemistim. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve salona geçtim. Saate baktım. Sadece bir saat uyumuşum.

Dedem akşam yemeği yiyordu. Bende masaya oturdum ve yemeğimi yedim. Odama gittim ve ödevlerimi yapıp müzik dinledim. Birkaç prova yaptım. Sonuçta müzik bölümü öğrencisiyim. Bayağı oyalanmışım. Saat epey geç olmuştu. Yatağıma yattığımda kendimi hasta hissediyordum. Galiba kamp günü yağmur yüzünden olmuştu. İnşallah daha kötü olmam dedim ve uykuya daldım. Sabah kalktığımda başım ağrıyordu. Yine de hazırlanıp okula gitmek için evden çıktım. Çağlar beni kapının önünde bekliyordu.

- Neyin var ? Hasta mısın ? dedi.

- Evet kendimi biraz halsiz hissediyorum dedim. Keşke evde kalsaydın. Neden okula geliyorsun boş yere dedi.

- Olmaz bugün geliyim. Daha kötü olursam yarın hastaneye giderim dedim.

Ardından bisikleti ne bindim ve okula gittik. Birden elimi tutmuştu. Herkes bize bakıyordu. Aralarında ağlayanlar bile vardı. Yok ben cirkinmişim de. Çağlar benden daha güzelleri hak ediyormuş da. Bilmem ne bilmem ne. Çağlar herkese "dönün önünüze" diye bağırdı. Birden etrafımızda ki herkes gitmişti. Çağlar beni sınıfıma götürürken aniden gözlerim karardı ve bayıldım.

İLK GÖRÜŞTE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin