13.Bölüm Her Son Bir Başlangıç

15.7K 805 231
                                    

Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
şıkıyım beni çağıran bu sesin.

Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgârlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: Nerdesin?

Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben.
Elverir ki bir gün bana, derinden,
Ta derinden, bir gün bana "Gel" desin.
Ahmet Kutsi Tecer

Hani şair demiş ya gitmek mi daha zor kalmak mı? diye bence en zoru arafta kalmaktır. Gitmekte kalmakta bir seçenektir hayatımızda ama arafta olmak hiç bir seçim yapamamaktır.

Yapılan seçimler insanın hayatını yönlendir. O yüzden değilmidir şansımızı hep iyi seçimlerden yana kullanmaya çalışmamız. Ama bazen bizim iyi seçim dediğimiz başkası için kötü seçim olabilir nedense bunuda hep unuturuz.

Giray gitmeden seçimini yapmış kendince Leyal'in hayatını kolaylaştırmıştı. Şimdi yine seçimini yapıyor onu hayatından çıkararak daha mutlu olacağını düşünüyordu. Ama yine en başında yaptıkları gibi Leyal'e fikrini sormuyorlar sadece uymasını bekliyorlardı.

Giray akşam üzeri karargahtan bindiği taksi ile mahallesine yaklaşmıştı. Daha sonra biraz yürümenin onun için iyi olacağını düşünüp taksiden inmişti. Kaldırımları adım adım arşınlarken buz tutmuş yollardan geçiyordu.

Etrafına baktığında kış ayının ortasında oldukları için soğuk hava nedeni ile mahallesi sessizdi. Etrafta tek tük insan vardı onlarda soğuk nedeni ile bir an önce evlerine gitmeye çalışıyorlardı. Derince bir nefes alıp özlediği kokuyu içine çekti.

Gerçekten insanın doğup büyüdüğü yer gibisi yoktu. Gözleri birden ışığı yanmayan eve takıldı. Edibe teyzesinin yani küçük karısını evine. Ne kadar soğuk ve yanlız duruyordu. Halbuki eskiden nasıl cıvıl cıvıldı orası.

Sonra aklına bir yerlerde okuduğu söz geldi. "Evi ev yapan dört duvarı kapısı bacası değil evi ev yapan içinde alınan nefesler bacasını tüttüren dumandır. " Ne güzel söz dedi. İçinden umarım bir gün ev hakettiği neşesine geri kazanır diyerek geçirdi.

Daha sonra ayakları onu evlerinin önüne getirince gözlerini evine sabitledi. Odaların çoğunun ışığı yanıyordu. Şuan tam yemek saati idi ve anneannesi kesin mutfakta ocağın başındaydı.

Özlemlerinin arasında Ayşe hanımın yemekleride vardı. Ne çok severdi yaşlı kadının yemeklerini. Annesi ve babası ayrılmadan önce bile annesi zaten doğru dürüst yemek yapmazdı. Atıştırmalık şeyler yapardı genelde.

Küçükken anneannesine gelmek onun en güzel mutluluk sebebiydi. Annesi eskiden beri kendileri ile zaten fazla ilgilenmezdi. Bulduğu her fırsatta annesinin üstüne atar mağaza mağaza gezerdi. Zaten en çokta Giray'ın işine yarardı bu mutlu olduğu yerde olmak.

Annesini ne zaman düşünse iyi gelmiyordu Giray'ın kalbine. Hayatta en büyük yenilgisini ilk ondan almıştı. Kadınlara ve evliliğe güvenmemesinin sebebide ebeveynleriydi.

Onları daha fazla düşünmemek için ayaklarına komut verip kapının önüne geldi elini zile bastırıp bir kaç saniye açılmasını bekledi. Ayşe hanım ocakta yaptığı yemeğin suyunu koyarken çalan kapı sesi ile birlikte ellerini bir taraftan üzerindeki mutfak önlüğüne siliyor bir taraftanda söyleniyordu.

"Ahh deli kızım sana kaç kez al şu anahtarını unutma dedim illa beni yoracaksın demi " diyerek kapıyı açmaya gitmişti. Giray anneannesinin serzenişlerini burdan bile duyuyordu. Demek bizim cadı eski huylarını bırakmadı diyordu içinden gülerek.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin