+18
''Senin dokunuşların sevgilim bana neler yapıyor bir bilsen.''
Wang Yibo karşısında duran güzel adama aşkla bakmaya devam ederken dökülmüştü sözcükler kan kırmızısı dudaklarından. Kolları arasında sarıp sarmaladığı beden hızlı nefeslerini alıp vermeye devam ediyor, kuruyan dudağını diliyle sürekli ıslatma ihtiyacı duyuyordu.
''Peki Wang Yibo senin dokunuşların. Tenimde her hissettiğimde dokunduğun yerler çiçek açarken, ellerini çektiğinde sensizlikten alev alev yanıyor.''
Bütün binada onların inleme sesleri yankılanırken şimdi kolları arasına aldığı bedenin nefesleri duyuluyordu. İkisininde boşalmasının üstünden yarım saat geçse de birbirine değen tenleri yüzünden tekrardan erekte olmuş, kaya kadar sert penisleriyle ringin tam ortasında kucak kucağa yatıyorlardı.
Xiao Zhan kucağına yattığı adamın göğsünün üstüne kulağını dayamış, atma hızına yetişemediği kalbini kendi kalbiyle takip ediyordu. Kalbi sabit bir şekilde atmaya devam ederken, huzur veren bir şarkı gibi doldurmuştu kulaklarını. Göğüs kafesini delip geçecek hızda atan kalbin üstüne alev alev yanan dudaklarıyla minik bir öpücük kondurmuş, ardından tekrar kulağını dayayarak kendisine huzur veren ritmi iliklerine kadar hissetmek için geri yatmıştı kendini sarmayalan kollar arasına.
Parmakları çıplak teninde usul usul dolaşırken, Wang Yibo parmağın tenine her değmesinde titremiş, sızdıran penisi daha çok sızdırmaya başlamıştı.
''Mm.. Zhan yapma kendimi tutmakta zorlanıyorum.''
Wang Yibo tok sesiyle çenesini sıka sıka konuşmaya çalışmış, ona aldırış etmeyen beden kolları arasında daha çok keşfe çıkmıştı terden sırılsıklam olan vücudu.
Uyarılara aldırış etmeden tüm vücudu gezen parmak tamamen sertleşmiş peniste geziniyor, hassaslaşmış ucuna tırnaklarını geçiriyordu.
Seğirmeye başlayan penisi kendini kasmasıyla daha çok belirginleşmiş, şişen damarlar patlama noktasına gelmişti.Kolları arasından kayan bedeni hissettiği sızıyla farketmeyen Yibo kapattığı gözlerini penisinin üstünde hissettiği dille açmıştı.
Islaklık boydan boya kaplarken uzunluğu, dili tadına doyamadığı organdan sızan sıvıyı susuz kalmış gibi içmişti.
Sızan sıvıya karışan tükürüğü dudaklarının arasındaki penise tamamen karışmış, dişleri kıvranan organa eziyet etmeye başlamıştı.Hafifçe ısırıyor, ağzının içinde hakeret ettirirken usulca dişlerini sürtüyordu.
Altında kıvranan bedene aldırış etmeden işkencelerine devam ediyor,onu delirtmek ister gibi yavaş tutuyordu hareketlerini.
Boynunu geriye doğru yaslayan Wang Yibo süzülen ter damlalarıyla harika görüntüsünü Xiao Zhan'a sunmuş, aşağı yukarı hareket eden adem elması sertçe yutkunmasına neden olmuştu.
''Tüm bedenin beni yerle bir etmekten başka birşey yapmıyor Wang Yibo.''
Zhan dişleri arasında sıkıştırdığı dudağı konuşmasını zorlaştırsa da karşısında pürüzsüz bedeniyle ona bakan adamı izlemekten kendini alamıyordu.
''Bedenimle seni yerle yeksan etmemi kabul eder misin sevgilim?''
Wang Yibo başta ne demek istediğini anlamamış, ama karışında sinsi bir sırıtışla ona bakan bedenin ufak bir göz kırpmasıyla ne demek istediğini anlamıştı.
''Zhan...''
Kabul etmeyeceğini düşünürken tekrardan ona seslenmesiyle kendisine bakmasını sağlamıştı. Adeta gözlerinin içinin güldüğünü ona göstermekten kaçınmamış, vücudunun her bir zerresini sevdiği adama sunmaktan çok büyük bir zevk almıştı.