454.Ders Sâd Sûresi 27-42

15 3 3
                                    

454. Ders :

23. Cüz, 38. Sûre, 454. Sayfa
Sâd Sûresi
27-42. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

27

وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاء وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَاطِلًا

  "Göğü, yeri ve araların dakileri boşuna yaratmadık."

"Biz göğü, yeri ve aralarındakileri oyun olsun diye yaratmadık." (Enbiya, 16) ayetinde nazara verildiği üzere, gökler ve yer abes ve hikmetsiz olarak değil, ciddi gayelerle yaratılmıştır.

Veya şöyle mana verilebilir: "Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zâriyat, 56) ayetinde nazara verildiği gibi, insanlar ve cinler hevâlarına uysunlar diye batıl şeyler için değil, aksine delilin gerektirdiği tevhide ve Allahın dinine sarılmaları için yaratılmıştır.

ذَلِكَ ظَنُّ الَّذِينَ كَفَرُوا
"Bu, inkar edenlerin zannıdır."

فَوَيْلٌ لِّلَّذِينَ كَفَرُوا مِنَ النَّارِ
"Artık vay ateşe girecek olan kâfirlerin haline!"

Bu zân sebebiyle düçâr olacakları cehennem ateşinden vay o kâfirlere!









28

أَمْ نَجْعَلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَالْمُفْسِدِينَ فِي الْأَرْضِ 

"Yoksa biz iman edip salih ameller işleyenleri, yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi tutacağız?"

Ayet, soru üslûbuyla, iman eden ve salih amel işleyenlerle, arzda fesat çıkaranların bir olmayacağını anlatır. Onları bir tutmak, âlemin boşa yaratılmasını gerektirir. Ayetin devamı da aynı manayı takviye eder:

أَمْ نَجْعَلُ الْمُتَّقِينَ كَالْفُجَّارِ
"Yoksa müttaki olanları facirler gibi mi tutacağız?"

Sanki Cenab-ı Hak önce mü'minlerle kâfirlerin bir olmayacağını anlattı. Bu ifade ile de, mü'minlerden müttakî olanlarla yine mü'minlerden mücrim olanların aynı olmayacağını bildirdi.

Bu ikinci ibâre, başka iki vasıf itibarıyla (yani takva ve fücur yönüyle) bakıldığında Hakîm ve Rahîm olan Allahın onları bir kılmayacağını nazara veriyor da olabilir. Böyle bakınca, birinci ibareyi teyid eden bir ibâre olur.

Ayet, öldükten sonra diriltilmenin vukuuna bir delildir. Çünkü bunların aynı tutulmayacağı gerçeği ya şu dünyaya bakar. Hâlbuki dünyadaki durum genelde ayette nazara verilenin aksidir. Veya ahirete bakar. Bu da ahirette her iki tarafa yaptıklarının karşılığını vermek, yani müttaki mü'minleri mükâfatlandırmak, kâfir ve facirleri de cezalandırmak şeklinde olacaktır.



29

كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ 

"Bu, insanlar onun âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri tezekkür etsinler diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır."

Ta ki onları tefekkür edip zâhirinin delâlet ettiği sahih te'villeri ve ondan çıkarılan manaları bilsinler. Ve selim akıl sahipleri ondan öğüt alsınlar.

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin