459. Ders :
23. Cüz, 39. Sûre, 459. Sayfa
Zümer Sûresi
11-21. Âyet-i Kerîm'eler.بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ
11
قُلْ إِنِّي أُمِرْتُ أَنْ أَعْبُدَ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ
"De ki: "Şüphesiz bana, dini Ona has kılarak Allah'a ibadet etmem emredildi."12
وَأُمِرْتُ لِأَنْ أَكُونَ أَوَّلَ الْمُسْلِمِينَ
"O'na teslim olanların ilki olmam için bana böyle emredildi."Bana bunun emredilmesi, dünya ve ahirette onların önünde olmam içindir. Çünkü dinde önde olmanın ölçüsü, ihlâstır.Veya şöyle de mana verilebilir: "O'na teslim olanların ilki olduğum için bana böyle emredildi." Çünkü Hz. Peygamber, Kureyş ve onların dinine giren herkes içinde, yüzünü Allaha teslim edenlerin ikidir. Bu ayetin üstteki ayetten farkı, dinde ihlâslı olmanın illetini beyan etmiş olmasıdır.[1>
Ayette şunu da hissettirmek vardır: İhlâsla yapılan ibadet, her ne kadar lizâtihi emredilmesi gereken bir durum ise de, dinde yarış da onun yapılmasını gerektirmektedir.[2>
Ancak şöyle de mana verilmesi caizdir: "İhlâsın emredilmesinden sonra, ihlâsta önde olmam, ihlâsa davet ederken önce kendimden başlamam bana emrolundu."
13
قُلْ إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
"De ki: Eğer Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım."Eğer ben ihlâsı terk eder ve sizin içinde bulunduğunuz şirk ve riyaya meyledersem, o büyük günün azabından korkarım. Bu güne "büyük gün" denilmesi, herhangi bir cihetle büyük olmasındandır.
14
قُلِ اللَّهَ أَعْبُدُ مُخْلِصًا لَّهُ دِينِي
"De ki: "Ben dinimi Allah'a has kılarak sadece O'na ibadet ediyorum."Öncesinde Hz. Peygambere ibadet ve ihlâsın emredildiği geçmişti. Bununla da ihlâsını ve dinde samimi olduğunu bildirmesi emredildi. Yoksa kendi bildirdiği esaslara muhalefet ederse, ceza görecektir.
Hz. Peygamber tarafından bunun ilan edilmesinde, onların "acaba bir açığını bulabilir miyiz" şeklindeki ümitlerini kesmek vardır. Bunun için, devamında şöyle bildirildi:
15
فَاعْبُدُوا مَا شِئْتُم مِّن دُونِهِ
"Artık Allah'tan başka dilediğinize ibadet edin!"Bunda, onlara hem bir tehdit, hem de başarıya ulaşamayacaklarını bildirmek vardır.
قُلْ إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
"De ki: Şüphesiz hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde kendilerini ve beraber oldukları kimseleri hüsrana sokanlardır."De ki: Hüsranda (zararda) kemâlde olanlar hem yoldan çıkarak kendilerine, hem de yoldan çıkararak mensuplarına kıyamet günü yazık edenlerdir. Çünkü o gün geldiğinde, cennete bedel cehenneme gireceklerdir.
Bunların hüsranda kemâlde olması, bütün zarar cihetlerini kendilerinde cem etmelerindendir.
Bunların ehillerine yazık etmeleri şöyle de açıklanmıştır: Şayet beraber oldukları bu kimseler cehennem ehli olmuşlarsa, zâten kendilerine yazık ettikleri gibi bunlara da yazık etmişlerdir. Şayet bu kimseler cennet ehli olmuşlarsa, bir daha dönmeyecek şekilde onları kaybetmişlerdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚
EspiritualKur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 devamıdır. Kapak Tasarımı : @Fatel16_13 kardeşimize aittir