40.Kız Çocuğu

1.8K 162 225
                                    

Mutfakta dört dönüyor olmam ablamı güldüyordu ama annem gülmüyordu, daha çok laf sokarak sabahın nurunda neden mutfakta olduğumu soruyordu. Tabi yanıt beklediği bir soru değildi bu. İmalı şekilde sormuştu ve bakışları ile içinde daha fena sözler sakladığını belli ediyordu. Utanıyor da olsam omlete odaklandım. Kahvaltı sofrasının şahane görünmesi için elimden geleni yapıyordum. Ne kadar zaman burada olacaktı bilmiyorum ama kaldığı süre boyunca kendini iyi hissetmesi için uğraşacaktım. Fırındaki minik ekmekleri çıkarttığım sırada annem ve ablam aynı anda hayretle kalakaldılar. Sahiden ekmek mi çıkarttı diye sorguluyor gibiydi ifadeleri ve şaşkın hallerinden sıyrılamadan, "Ekmek yaptı?" diye kekeledi ablam.

"Ne ya? Yapamaz mıyım?"

"Yaparsın.." dedi annem ama sesinden bir miktar ürkmüştüm.

"Yaparsın madem bu yaşına kadar niye görmedik he! Nankör! Elalemin oğluna yap ama bir kere anana yapma!"

"Anne ne alaka şimdi ama?"

"Çok alaka efendim! Tüh. Yazıklar olsun sana."

"Abla gülmesene gaza getiriyorsun ya!"

"Gaza maza gelmiyorum ben! Tüp müyüm ben!"

"Anne..."

"Hıı anne ya, anne. Hani senin bir kere bile el üstünde tutmadığın kadın!"

Ne söyleyeceğimi bilemiyordum artık. Ne söylesem daha beter şaşıracağım yanıtlar alacakmışım gibiydi, hatta bir şey söylememe bile gerek yoktu. Susuyor olmama rağmen içine attıklarını birer birer dökmeye başlamıştı annem ve duyduklarım asla duymayı beklediğim cümleler değildi.

"Anne duyacak şimdi çocuk, susar mısın?"

"A a a Gökşin görüyor musun? O sarı kafa uyanır diye annesini susturuyor. Ben meğer ne kadar boşa emek vermişim! Yazık bana!"

"Ya abla gülme lan!"

Lan deyişimle birlikte annemin göz kapakları açık ya da kapalı kalmak konusunda kararsız kaldılar. Ne yöne bakacağını da şaşırmıştı birkaç saniye için ve "Sen ablana lan mı dedin!?" diye çıkıştı. Terliğe giden elini ise kahramanın tutmuştu ve "Anne ne oluyor sabah sabah?" dedi.

"Sencer bu Alaca var ya, bu Alaca beni çok üzdü bu sabah"

Ağabeyim merak etmediğini gayet belli ediyor olsa da annemi daha fazla kızdırmamak için yalandan "Neden üzmüş annem?" diye sordu.

Ağabeyimin gözleri kısa bir an için koridora döndüğünde annem söyleyeceğinden vazgeçti. O da koridoru kontrol etmişti anında ve saniyeler önceki anlamsız kıskançlık krizlerine giren kadın olmaktan vazgeçerek ilgisiz tavırları ile çayları doldurmaya başladı.

Tabağa aldığım omleti masanın üzerine bıraktıktan sonra kapıya yaklaşıp koridora baktım. Misafir odasının kapısı açık duruyordu. Papatyamı görememiştim ama uyanmıştı belli ki, ağabeyim gözleri ile uyarmıştı annemleri ve mutfak eski sessiz günlerine kavuştu.

Üzerinde Melikşah'ın eşofmanı ile mutfağa gelen papatyam, çekimser bakışlarla hepimize selam verdikten sonra ağabeyimin kolunu uzattığı sandalyeye yerleşti. Mavileri altımdaki kalpli pijamaya takıldığında oldukça minik bir tebessümle çevirmişti gözlerini ve annemin ciddi ifadesine uyum sağlayarak masanın üzerindeki yiyeceklere baktı.

"Ben şimdi bugün de işe gitmeyecek miyim Sencer?"

"Gidersin. Ali götürür"

"Ben mahallede mi olayım abi?"

ALACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin