ON BİRİNCİ BÖLÜM

1.2K 123 42
                                    




O zaman Let's go Let's goooo😸


Lisa

Telefonda Jennie'nin ismini duymasaydım gitmeyi düşünmüyordum. Madem kedicik orada o zaman benim de orada olmam lazım.
Arabamı Jisoo'nun evine doğru çevirdim. Tzuyu'ya bir mesaj yollayıp, bu gece gelemeyeceğimi bir işimin çıktığını söyledim.

Eve ulaştığımda kapıyı Rose açmıştı.
"Hoşgeldin Lili, geç bakalım." Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
"Rose evin sahibi gibi davranıyorsun. Farkında mısın?" Bana göz kırparak "sahibi sayılırım artık. Jisoo'yla işler ilerleyecek gibi." Sessizce söylemişti. İçeri girdiğimde, bana göz deviren Jennie ve misafirleri olduğu için memnun bir Jisoo'yla karşılaştım.

Gözlerimi Jennie'den ayırmadan "selam herkese, film seçtiniz mi?" dediğimde, Jennie hiç oralı olmamıştı. Anlaşılan bu kedicik beni çok uğraştıracak. Jisoo araya girerek "Rose seçti biz de bilmiyoruz." diyince, elimi alnıma vurdum.
"Ah Film konusunda Rose'ye asla güvenemezsiniz kızlar bunu bir kenara not edin." Rose kaşlarını çatarak "ne varmış benim seçtiğim filmlerde Lili? Senin seçtiklerini de biliyoruz."

Omuzlarımı kaldırıp indirdim "pekala söyle bakalım hangi filmi seçtin?" Rose özgüvenli bir şekilde bir film ismi söyledi. Jisoo ve Jennie birbirlerine bakarak "o filmi izlemeye başladık ama dayanamayıp kapatmıştık." diyince, Rose surat asarak koltuğa oturdu. Jisoo hemen kolunu okşayarak "üzülme Rose, başka bir gün senin seçtiğini izleriz."

Hemen öne atlayarak bir film ayarladım.
İsmini gördüklerinde, hepsinin yüzünde gülümseme oluştu. "Bunu evet olarak alıyorum." diyip, boş olan bir yere oturdum. Rose ve Jisoo üçlü koltukta, Jennie tek ve ben de ikili bir koltuklarda oturuyordum. Jennie'nin oturduğu yerden filmin çok rahat görünmediği barizdi. Ama yanıma oturmaktansa filmi izlememeyi tercih edeceğinden emindim.

Film başladıktan sonra, sehpanın üzerindeki biralardan birini aldım. Herkese teker teker uzatmaya başladım. Jisoo ve Rose uzattığım biraları aldı. Jennie elini hayır anlamında kaldırmıştı. Jisoo araya girerek "Jennie içmeyi sevmez Lisa. Onun en son doğum günümde ısrarlarıma dayanamayıp içtiğini görmüştüm. Ve sonunu görememişti."
Jennie'ye uzattığım birayı kendim için alarak, gözlerimi ondan ayırmadan içmeye başladım. Filmin giriş jeneriği bitmişti.

Herkes filmi izlerken ben Jennie'yi izliyordum. Koltukta bacaklarını karnına çekmiş, filmi görebilmek için boynunu yana yatırmış izliyordu. Daha fazla dayanamayıp, planımı yürürlüğe koydum.
"Jennie?" Başını düzelterek "hah bana mı seslendin Lisa?" Yerimden kalkarak "gel sen böyle otur. Filmi izlemek için boynun kopacak neredeyse. Ben önceden izledim yer değiştirelim." Rose ağzına mısırları atarken "şşşş sessiz olun çok heyecanlı."
Hay ben senin filmine Rose.

Jennie çekinerek, ellerini koltuğun yanlarına koydu. "Emin misin Lisa?" Başımı sallayarak "evet hadi geç buraya." Minnettar bakışlarını görebiliyordum. Yer değişikliği yaptığımızda, bu defa boynu koparak izleyen ben olacaktım.
Ara sıra Jennie'nin bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ona doğru döndüğümde hemen filme odaklanmaya çalışıyordu.

Rose ve Jisoo hayatlarından oldukça memnundu. Birbirlerine sarılmış, filmin keyfini çıkarıyorlardı. Bazen Rose'ye imreniyordum. Benim aksime hep düzenli ilişkileri olurdu. Birini sevdiği zaman hayat onun için güzel hale gelirdi.

Sonunda benim halime acıyan Jennie "off gel buraya Lisa. Şimdide senin boynun kopacak. Bilerek yapıyorsun değil mi? Bana vicdan azabı çektirmek için." Neden bahsettiğini anlamamış gibi baktım.
"N-ne? Ne oldu Jennie? Yine ne yaptım?"
Kaşlarını çatarak "yanıma gel!" dediğinde ikiletmeden yanına doğru ilerledim.

BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin