"açmayacak mısın?"
Hoseok hyunga ters bir bakış attım
"açmayacağım"
Gereksiz ailem her yıl olduğu gibi bu yıl da beni toplanmak için aramıştı belli ki açmaya gerek yoktu yani
"jungkook onlar senin ailen"
"hyung benim ailem sadece sizsiniz o gereksiz insanlarla yüz yüze gelmek istemiyorum"
Hoseok hyunga bir şey demeden odadan çıktığında biraz daha çalıp kapanan telefona baktım
**
Jimin ve yoongi Hyung kafa dağıtmak için iki günlük bir tatile gitmişti. Ben ise sadece yemek ve tuvalet için odamdan çıkıyordum yani hoseok hyung evde yalnız gibi bir şeydionu yalnız bırakmak istemiyordum ama yapacak bir şeyim yoktu çıkmak istemiyordum o gücü bulamıyordum
"jungkook hemen buraya gel!"
Yavaşça yataktan kalkıp odamdan çıktım yemek yiyecektik sanırım
Adımlarımı sese doğru yönlendirdim ve oturma odasına girdim
"hyung yemek nerede?"
Kocaman gülümseyip kolumdan çekiştirerek çıkışa yöneldi
Çıkmak istemiyordum ama karşılık verecek gücü de bulamıyordum
**
"hyung sen istiyorsun diye dışarı bile çıktım artık en sevdiğin ev arkadaşı olmalıyım"
"ne demezsin odasından çıkmayan bie ev arkadaşı. Muhteşem! "
Haklıydı ama yatağımdan çıkacak gücü bulamıyordum.
"özür dilerim Hyung"
"bana özür dileme para ver"
"ne?"
İkimizde gülmeye başladığımızda durdum. Ondan sonra ilk defa gülmüştüm ve bir saniyeliğine de olsun unutmuştum değil mi
"seni dışarı çıkarmanın iyi bir fikir olduğunu biliyordum kook"
Bie şey demeden masamıza yeni konmuş olan yemkleri yemeye başladım. Belki gerçekten de iyi gelmiştir
**
"tatlılar sende yemeği ben ödedim"
"peki hyung"
Bir anda durdu ve beni omuzlarımdan tutarak kendine çevirip sarsmaya başladı
"sen gerçek jungkook musun? İçine bir şey girmedi değil mi? Böyle olmayacak bi doktora görünmelisin"
"ne oldu ki Hyung?"
"jeon Jungkook sonunda bir şey ısmarlayacak hemde itiraz etmeden"
"bu mu yani ben normalde de size bir şey ısmarlarım ki hyung"
Saçmalama bakışlarını es geçerek çıkışa yöneldim yeterince boğucu bir ortamdaydık
"bu arada hyung sadece dondurma ısmarlarım"
Kafamı çevirdiğimde sert bir şeye çarptım. Bir insana
"afedersiniz ben önüme bakmıyordu-"
Sertçe yutkundum. Onun buraya gelmesi imkansızdı
"jungkook?"
"senin ne işin var burada?"
"anneni ilk gördüğündeki tepkin bu mu oğlum"
"annelik yapsaysın belki düzgün bir cevap verirdim"
"jungkook bu konuyu konuşmuştuk"
"ve ben seni haklı bulmamıştım"
"arabayı park ettim anahtarını al"
Arkasından gelen tanıdık sese bakmak istmiyordum. Onu görünce yapacaklarımdan fazlaca korkuyordum o neden o kadınla bielikteydi ki şimdi
"taehyung vazgeçtim başka bie restorana gidelim"
Karşıdan ses gelmemişti. Beni mi görmüştü yoksa
"taehyung?"
"t... tamam"
Gitmeden son bir kez bakmak istedim ama gururum böyle bir durumda çok daha ağır basmıştı.
Bacaklarım beni taşımayacak gibi hissettiğimde kendimi zorlamadam yere bıraktım
"jungkook iyi misin?"
"seni buraya hiç getirmemeliydim"
"konuşmadı bile"
Hoseok hyung hızla yanıma çöküp zorla çıkan sesimi dinlemeye çalıştı
"konuşmak bile istemedi hyung"
Göz yaşlarım yavaşça süzülürken tek düşündüğüm beni terk ettiğinin doğru olmasıydı
Bir ihtimal
Bir ihtimal belki geri gelir de özür diler diye beklemiştim ben üç aydır
"lanet olsun"
"lanet olsun sana jungkook"
***
Bu yeni olaylar yazma isteği doğuruyor içimde sanırım ım her gün bir bölüm yazıp atacağım
Yoonmin bebekleriim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Beautiful Moment | Taekook
Fanfiction(TAMAMLANDI) Texting - düzyazı karışık ⚠️Eşcinsellik, Cinsellik, argo ve küfür vardır.⚠️ "farklı olmak iyi bir şey değil mi?" "kişiden kişiye değişir" Yan shipler : yoonmin Same taehyung Uke jungkook 23.12.20