1.2

672 83 40
                                    


"Burada ne yapıyorsun Jaehyun?"

Taeyong'un sesi mideme kramplar saplarken, beynim durmuş gibiydi.

"B-bunlar ne?"

"Jaehyun çık." Taeyong sıkıntıyla alnını ovarken söylemişti bunu.

Bedenimi Taeyong'a döndürdüğümde suratımda gördüğü ifade dudaklarının aralanmasını sağladı, suratımın bir kireç misali bembeyaz kesildiğinde emindim.

"Taeyong tüm bunlar ne demek oluyor?"

Korkuyordum ve korkmakta haklıydım. Taeyong ile tanışalı birkaç hafta olmuşken tüm bu portreler, resimler birkaç haftada çizilecek şeyler değildi.

"B-beni ne zamandan beri tanıyorsun?" Sesim titrerken alacağım cevaptan korkuyordum. "Ya da her neyse." dedim ellerimi havaya kaldırırken, "Duymak istediğimden emin değilim."

Hızlı adımlarla odadan çıkarken, Taeyong'da peşimden çıkmış beni kolumdan tutarak kapıya doğru attığım adımlarımı durdurmuştu.

"Jaehyun bekle açıklayacağım."

Neyi açıklayacaktı ki? Sapık bir takipçi olduğunu mu?

"Ben konuşmak istediğimden emin değilim." Kolumu sert elinden kurtarırken, arkamdan gelmesini umursamadan evden çıktım. Asansöre binerken, kafam az önceki gördüğü görüntü sebebiyle allak bullaktı. Bütün düşünceler aynı anda hücum etmişti beynime. Titreyen ellerimle düğmeye basıp asansördeki direklere yaslanırken, son duyduğum cümle, "Beni bekle." olmuştu. "Geleceğim Jaehyun bekle beni."

Midem bulanıyordu, beni ne zamandır tanıyordu? Beni takip mi ediyordu bunca zamandır? Peki ya o gece... o gece tanışmamız bir tesadüf değil miydi? Peki ya beni bunca zamandır tanıyıp takip ettiği halde o gece öylece bırakıp gitmesi niyeydi? Soru işaretleri kafamın her yerindeydi. Beynim tüm bu sorularla işgal edilmiş, tüm vücudumun gerilmesine sebep olmuştu. Kendimi zorla büyük siteden çıkarıp bulduğum ilk taksiye atarken, midemin bulantısı had safhadaydı.

⸻ ♡ ⸻

"Neredesin sen?"

Eve geldiğimde karşılaştığım ilk şey Taeil hyungun sert sesi ve Jungwoo'nun çatılı kaşları olmuştu. Taeil hyungun sorusuna cevap vermeden öylece dikildiğimde, Jungwoo bir şeyler olduğunu sezmiş gibi elini omzuma attı ve hafifçe sıktı. "Jaehyun kötü bir şey mi oldu?"

Küçük bir tepki vermeye bile mecalim yoktu. Sessizce odama adımlarken, arkamdan seslenilmesini görmezden gelmiş ve kendimi yatağıma bırakmıştım. Midemdeki yakıcı his daha da artarken suratımı yastığa gömdüm sıkıntıyla. Kafamın içindeki düşünceler artık ağır gelmeye başlamış başımı ağrıtıyorlardı. Kafamdaki soru işaretleri ise sabırsızca yok olmayı bekliyorlardı.
Kendimi uykunun karanlık kollarına bırakmadan önce Taeyong'un son cümlesini hatırlamıştım. "Geleceğim Jaehyun bekle beni."

"Lütfen gel..." diye fısıldadım usulca. "Gel çıkar beni bu durumun içinden."

***
Bugün çok tatlı fotoğraflar geldi ağlamak...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
you are just a fan // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin