Selamlar! Bugün yine gizemli olayların içine girdiğimiz bir bölümle geldim. Umarım severek okursunuz.
Oylamayı ve düşüncelerinizi eleştirilerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın<3
Keyifli okumalar dilerim^^
🪐
BERİN
"Hayatımız, hiçbir zaman durulmayan bir su gibiydi fakat bundan sonra geçireceği dalgalardan sonra, eski haline durgun su gözüyle bakacaktık."MS 2512
Kulübenin çevresine inen kafesin sesinin, hepimizi aynı anda korkutmasıyla tek bir vücut gibi toplanırken aynı zamanda normal ritminin ötesinde bir hızla atan kalplerimiz de birlik olan şeylerden biriydi. Sürekli kendini gösteren ve her kurtulduğumuz seferde gittiğini değil yalnızca ilerki bir zamana ertelendiğini kanıtlayan yakalanma anımızdı bu. Merkez'in bizim üstümüzdeki ve tabii ki tüm dünya üstündeki gücünü ortaya serdiği anlardan yalnızca biriydi.
Üstelik bu sefer tam anlamıyla avucunun içindeydik. Bu küçük kulübedeki bölünmeler sırasında fark etmediğimiz iki ihanetin geride bıraktığı kafeslerin ardındaydık. Şimdi tam anlamıyla birlik olmamız gereken andaydık, oysa daha birkaç dakika önce hararetli bir tartışma ortalığı kasıp kavuruyordu.
Gündemdeki konu belliydi: Lider'in yine diğerlerinden bir şeyler saklaması ve onların deyimiyle, grubun içinde oluşan ayrı bir grubun üstün tutularak ayrımcılık yapılmsı. Açıkçası haksız da sayılmazlardı, olanlara onların gözünden bakıldığında savundukları şey çok doğruydu. Oysa Lider'in içinde hapsolduğumuz kulübe meselesini gruba açmama nedeni, oluşacak telaşlı havayı önlemek istemesiydi. Şimdi oluşan ortama bakılırsa ilki çok daha az zararlıydı ama o anda bu daha mantıklı gözükmüştü.
Oluştuğumuz tek bedenden kopan ilk kişi beklenildiği üzere Lider oldu. Şüpheli hareketlerle bizden koptu ve belindeki silaha giden eliyle beraber kapıya doğru ilerledi. Aynı anda, iyi olduğumu görüp yavaş yavaş dağılan gruptan ayrılan Barkın da Lider'in peşinden gitti.
Barkın, "Toprak kaldı." dedi korkuyla. "Hero'nun yanında. Hain o, ortalığı karıştıran Hero'ydu." Hemen ardından dışarıya baktı ve, "Toprak!" diye haykırdı.
Olanları çoktan anlamıştım fakat hâlâ bir yanım bunların gerçekliği kabul edemiyordu. Toprak'la hiçbir zaman öyle çok yakın değildik fakat böyle bir şeyi beklemeyecek kadar biliyordum onu. Grubun temelinde vardı bir kere, ordan kopuşu zor olurdu fakat başarınca da bina büyük bir sarsıntı geçirirdi. Böylece hayat bir kez daha hiç kimseye güven olmayacağını hatırlatmış oldu. Oysa grubumuzun birliği de bu olaylarla zedelenen bu güvenle mümkündü. Karmakarışık bir durumdaydık ve her geçen dakika bu durum beni daha çok korkutuyordu. Sanki yıkıma gidiyorduk. Üstelik bu sefer eskisi gibi sadece dışarıdan değil; içerden de bağlarımız kopuyor, hasar görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2494 (Zaman Yöneticisi 2)
Science FictionWattys 2020 Kazananı Zaman Yöneticisi serisinin ikinci kitabıdır. İlk kitabın devamı olduğu için önce "2512" adlı kitabın okunması önerilir. [TAMAMLANDI] - Zaman Yöneticisi Serisi - 2. Kitap İşte savaş başlıyor. Ruhu, zihni, hisleri, yalanlar, gerçe...