⚠️dikkat⚠️
ash×eiji
gay
kan
drama
Ash ve Eiji birçok insanla bir simülasyonun içindedir bu simülasyonun özelliği gerçekten mutlu olup gerçek aşkı bulmaya çalışmaktır. Ayrıca her öldüğünüzde tüm anılarınız silinerek kaldığınız yerden hiçbirşey hatırl...
O an ne diyeceğimi bilmiyordum. Anlattıkları.... anlattıkları çok fazlaydı. Bunlara bu zamana kadar nasıl katlanmıştı. Ve ben ne yapacağımı bilemez halde onunla birlikte ağlarken sadece ona sarılabildiğim kadar sıkı sarılıyordum. Ama söylediklerinden elim ayağım tutmuyordu. Karnıma da bir ağrı girmeye başlamıştı. Zaten başımda hala çok acıyordu. Bir süre öylece sarıldık sadece... Sonrasında aslında ağlama seslerinden dolayı oldukça sesli olsada aslında ölüm sessizliğini belirten sesleri yandaki sandalyede oturan adam bozdu.
"Ash bana beni de eski hayatından tanıdığını söyledin sonra hiçbirşey demeden azımdan Eiji ismini duyunca direk buraya geldin... B-ben eski hayatımda senin hayatının neresindeydim?" Ash o an sakinleşti ve bir süre sessiz kaldı. Sonra içini çekti ve anlatmaya başladı.
"S-sen dinonun beni ve Eiji yi yakalamak için tuttuğu adamdın... Önce bahsettiğim gibi beni Eiji yi Shorter'ı ve 2 adamı yani Ibe ve Nax'ı kaçıran sendin.... Sonra sonra S-Shorter ve E-Eiji öldükten sonra dayanamadın ve benim ve 2 adamın kaçmasına yardım etmeye başladın... dinonun malikanesinden kaçarken 2 adam ve sen vuruldunuz ve s-sizde öldünüz... Ama ama SİKTİĞİMİN DİNOSU HALA YAŞIYORDU!" Sakinliğinden eser kalmamıştı yine ağlıyordu. Ben de ağlamaya başladım. Çünkü çünkü bunları yaşamayı hak etmemişti...
"Ash... o zaman bu dinonun h-hala senin peşinde olduğu anlamına mı geliyor..." Ash sadece evet anlamında kafasını sağladı... Çok fazla ağlıyordu...kafasını göğsüme yasladı...
"Seni bulduğum için çok mutluyum... Seni bir daha kaybetmek istemiyorum sana çok iyi bakıcam n-nolur tekrar benimle olur musun?" Söylediklerine diyeceğimi bilmiyordum sesi çok titriyordu. Ben de titriyordum... O an başıma ne geliceği umrumda değildi... Sadece Ash'in mutlu olmasını ve acısının artık dinmesini istiyordum. Bu yüzden yandaki adamın duyamıyacağı bir sesle kulağına fısıldadım...
"Olurum.... Hem de sonsuza kadar...." Daha fazla ağlamaya başlamıştı. Ama bunlar mutluluk gözyaşlarıydı. Onu mutlu görünce içim ısındı... O zaman anladım ki ben bu hayata onun ruhunu kurtarmaya gelmiştim o da benim ruhumu korumaya... Peki biz bunu yapabilecek miydik? Ruhlarımızı kurtarıp tekrar onları özgür yapabilecek miydik? Sanırım bunun olup olmayacağını görmek için birlikte olmalıydık. Bu sefer fısıldamadan birkaç kelime söyledim...
"Senin ruhunu özgür bırakacağım Ash..."
"Söz mü?"
"Söz..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bu ve önceki bölüm biraz kısaydı ama bitişlerinibeğendim için böyle bırakmak istedim)
