Ünlü olmayı hiç sevmedim.Ben sakin bir insanım,işime ve dünyada barış kavramına aşığım.Gazetecilerin üzerime gelip flaş patlatarak resim çekmelerine ,özel hayatım hakkında asla cevaplamadığım bir sürü soru sormalarına bir türlü alışamadım.Bir seferinde basın öyle üzerime gelmişti ki rahatsız olduğumu belli etmek için onlara dilimi çıkartmaktan başka çarem kalmadı.Ama sonra bakın ne oldu!O resim ,tarihin en ünlü fotoğraflarından biri haline geldi.
Bana genelde teorilerimi nereden bulduğumu,fikirleri nereden çıkardığımı ve en karışık şekilde nasıl basit hale getirdiğimi sordular.Cevabı çok basit.Bazı şeyleri doksan dokuz kere tekrar etmek gerekir ki yüzüncüde başarı kazanılabilsin.Ben hiç kimseden üstün olmaya çalışmadım.Bazılarının söylediği gibi dünyanın en zeki adamı olmadığım da belli.Elbette ki daima çok disiplinli çalıştım,içimdeki merak ve öğrenme arzusunu izledim.Kendi kendime soru sorma yeteneğine de sahibim.Bir konu kafamı kurcalamaya başladığı zaman ,anu açık bir formül gibi görmeliyim.Ancak bu şekilde nasıl çalıştığımı anlayabilirim. Parasal açıdan hırslarım yok ve şöhret olma meraklısı değilim.Ama bu dünyada herkesin insanlığın iyiliği ve bilgi kazanması gerektiğine de inanıyorum.Ben bunu yapmam için tam 74 yıl,1 ay,4 gün çabaladım.Bazen amacıma ulaştığım hissine kapılıyorum.
İKİNCİ BÖLÜM ÇARŞAMBA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM ADIM ALBERT EİNSTESİN
Science FictionBu kitabı ben yazmadım.Yazarı LLuis Cugota'dır.İyi okumalar...