18

2.4K 324 182
                                    

Lalalisa : Adımıza sayfa açmışlar.

....

Lalalisa : Jungkook o kavga edecek olan Jimin ve sen misin?????

....

Lisa hızla ayağa kalkıp sınıftan koşarak çıktı. Jimin ve Jungkook'un neden kavga ettiğini bilmiyordu. Aklına şimdiden bir sürü ihtimal gelmişti bile. Ya Jungkook ona her şeyi anlatmışsa? Adımları sonunda dışarıyı bulduğunda nefes nefese kalabalığın arasına girip dinlemeye başladı. Jimin sıkı bir şekilde onun kolunu tutuyordu. "Senin benimle derdin ne Jungkook!" diye bağırdı oldukça üzgün ve sinirli görünüyordu. "Ben sana ne yaptım? Soğuksun, konuşmuyorsun, bulunduğum ortamlara girmiyorsun ben sana  ne yaptım!" Jungkook yüzünde hiçbir mimik oynamaksızın karşısında duran gence bakıyordu. "Hyung, dersim var bırak beni." dedi uyarıcı bir şekilde. "bir şeyler söylemeden bırakmayacağım Jungkook..." jimin'in gözleri dolu doluydu. Lisa içinin yandığını hissetti. "Rahat bırak beni!" diye bağırdı Jungkook. "Hayır!" diye cevap verdi Jimin Jungkook gözlerini kapatıp sabır dilercesine nefes aldı. Daha sonra ise hızla Jimin'in suratına yumruk attı. Rose hızla Jimin'in kolunu tutarken Lisa dehşetle ikisine bakıyordu. Taehyung koşarak Jungkook'u kolundan tuttu. "Ne bok yediğini sanıyorsun sen! Kendine gel artık!" dedi ve onu çekerek uzaklaştırdı. Jimin üzgünce Rose'ye baktı. "Ben ne yaptım ona?" diye sordu bunu o kadar çok acı verici bir şekilde söylemişti ki Lisa'nın içi gitti. Sinirle arkasını dönüp Jungkook'un peşinden gitti ve okulun arka tarafında bulduğu çocuğa bağırmaya başladı. "Ne yapıyorsun sen Tanrı aşkına!" Jungkook sinirle ona döndü. "Bana olan öfkenin, aşkının hıncını o çocuktan alma!" Lisa sinirle ona bakarken Jungkook'ta sinirle ona bakıyordu. "Jimin'in hiçbir suçu yok Jungkook! Çocuğun hiçbir şeyden haberi yok! Neden onu boşu boşuna suçluyorsun! Ne kadar üzüldüğüne bir baksana ya! Senin derdin benimle!" 

"Diyene bak!" diye bağırdı Jungkook ve kızın üstüne yürümeye başladı. "Sen de nefret ediyorsun Rose'den yalan mı? Gram sevmiyorsun, kıskançlıktan ölüyorsun! Elinde olsa ölsün diye dua edersin!" Lisa yerinde tepindi ve üzerine doğru gelen Jungkook'u itekledi. "Ben ne yaşıyorsam içimde yaşıyorum!" Jungkook kızın sözlerinden hemen sonra onu duvara yasladı. "Seninle benim aramda hiçbir fark yok Lisa! Bir tane bile fark yok! Biz aynıyız! Boşuna gelip burada bana bağırma! Senin aklından geçen her şey benim aklımda. Senin çektiğim tüm acıların aynısı benim içimde! Sen ve ben aynıyız boşuna uğraşma!" 

Lisa sinirle gözlerini etrafta gezdirirken gördüğü kişi ile Jungkook'u itti. Jungkook onun baktığı yere bakınca Jimin ve Rose oradaydı. Jimin kanlı dudağı ve yaşlı gözleri ile hayal kırıklığı ile onlara bakıyordu. 

"Biliyordum ben!" diye bağırdı en sonunda. "Jungkook ben senin bu kıza aşık olduğunu biliyordum! Kardeşim dediğim adamın bakışlarının anlamlarını bilirim ben biliyordum! Siz ikinizde kafayı yemişsiniz!" Jimin, Lisa'ya döndü. "Dünyanın en güzel seven kadını olabilirsin! Beni herkesten çok fazla sevebilirsin, belki Roseden bile fazla. Ama olmuyor Lisa. Ben deli divane sadece ona aşığım. Anlıyor musun? Ama buna rağmen sana gelip beni unut, beni bırak, beni sevme diyemem. Çünkü gönül bu..." Sonra Jungkook'a döndü. "Sen de ona diyemezsin puşt herif! Bu kıza beni sev onu sevme diyemezsin. Kimse diyemez. Dünyanın en yakışıklı adamı da olsan, en çok onu seven sen de olsan, kimse ona Jimin'i bırak sevme diyemez. Unutmak ne kadar zor sen biliyor musun? Ama sana da kimse diyemez. Lisa'yı bırak onu sevme kimse ikinize de hatta üçümüze de bunu diyemez. Dünyanın en seven adamını da kadınını da getirseler, gönlünüzde başkası varken olmaz. Sen Lisa'ya seni görmediği sevmediği için kızamazsın. O da sen onun sevdiğin için kızamaz. Ya da bana kızamazsınız. Oturduğunuz yerden konuşmak kolay onca acısını çektiğiniz bir aşkı altın tepsiyle sunulan bir aşka rağmen silemezsiniz." Gözlerini ikisinin üzerinde gezdirdi. "Ne bok yiyeceksiniz bilmiyorum. Ama Lisa sen Rose'den nefret etsen de ben ona aşığım. Jungkook sen benden nefrette etsen bu kız şuan bana aşık. O senden nefrette etse sen de ona aşıksın. Önce aşkın ne olduğunu öğrenin. Ayrıca..." dedi Jungkook'a baktı. "Kardeşim dediğim kimseden vazgeçemem haberin olsun." Sonra arkasına döndü ve Rose'nin elini tuttu. Rose ikisine de kırgın bakıyordu. "Rose hadi!" diye bağırdığında Rose yürümeye başladı. 

Bir kaç saniye öylece durduklarında Jungkook Lisa'ya baktım. "Yemek yiyelim mi çok acıktım?" Lisa ciddi misin der gibi ona baktığında Jungkook onun kolunu tuttu. "Yersin yer, gel." 

......

Moonlight Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin