Gri Prenses (Grindelwald'un Kızı)

Çok Eski Bir Anı

"Ne?"

"Alanis de bir iksirin sonucunda doğdu." diye tekrarladı Grindelwald. Albus Dumbledore'un gözleri şaşkınlıkla büyürken, bunu açıklamak ona acı veriyormuş gibi devam etti.

"Alanis'in annesi ona hamile kaldığında Felix felicis'in etkisindeydi. Çok soylu safkan bir aileden gelen genç bir kadındı, aynı zamanda ümitsiz aşıklarımdan biri, benimle olmak için şansı kullanmış. Düşünüyorum da hamile kaldı çünkü Alanis onun en büyük şansıydı..."

Derin bir nefes verirken Dumbledore'a bakmadı. "Ama beni en çok ne düşündürüyor biliyor musun, ben de Felix felicis'in etkisindeydim..."

Gözlerini yumdu, "Felix'i ne için kullandığımı söylemeyeceğim muhtemelen senin karşı çıkıp bana karşı delicesine savaştığın planlarım içindi, çok kötü bir durumda olduğumu hatırlıyorum, iyi hissetmek için bir yudum Felix felicis içtim... Ve onun neden beni o kadının karşısına çıkardığını anlamadım taki onun benim varisime hamile olduğunu öğrene kadar."

"Alanis benim de en büyük şansımdı... Ve bence hâlâ da öyle."

"İksirin etkisini anlat." dedi Dumbledore sakin bir sesle, nefes almakta zorlanıyormuş gibi görünüyordu ve Grindelwald başından beri onu dinlediğinden şüpheliydi.

"A-amortentia ile aynı mı işliyor?"

"Hayır. Alanis tabiki sevgiyi hissedebiliyor. Ve hayatının tümünü şansız geçirmesi mi? Bunu şansa bırakmayak biri olduğuma emin olabiliriz. Ama..."

"Ama ne?" Dumbledore gözlerini yumarken, onun ellerinin titrediğini gördü Grindelwald.

"Voldemort- ve ya Tom Riddle'ın, bu sevgiyi hissedememe durumu Alanis için geçerli değil... Alanis'in bağışıklığı varmış gibi düşün.."

Dumbledore'un çaresizlikle yüzünü ellerine gömdüğünü gördüğünde gözlerini yumdu.

"Bana bunu şimdi mi söylüyorsun Gellert..."

Derin bir nefes alarak ayağa kalkarken perişan gözüküyordu. "Bu ne demek biliyor musun? Voldemort'un sevgiyi hissetmesi, kehanetin bozulması ne demek biliyor musun? Her şey boşunaydı demek... Ben Harry Potter'ın hayatını mahfettim demek! Lily ve James Potter ve daha niceleri bir hiç için öldü demek! Ben Alanis'i kendi zamanından boşu boşuna ayırdım demek!"

Gellert Grindelwald onun gözlerinden akan yaşları gördüğünde derin ve nefes aldı. "Zamanla oynayanların sonu iyi değildir Albus... Ve sen ne yaptığının hâlâ tam olarak farkında değilsin... Kehanetleri kendi haline bırakmalıydın... Alanis'e bir seçme hakkı vermeliydin..."

"Benden de mi ders almadın... Yaptığım o kadar kehanet... Bütün düzeni bozmaya çalışmak, o planlar..." eliyle hücreyi gösterdi. "Sonu buymuş işte.."

"Pişman olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun!? Gellert ben o çocuğun hayatını boşu boşuna mahfettim! Bu annesi ve babası boşu boşuna öldü demek! O çocuk boşu boşuna yetim büyüdü demek! O kadar acıyı boşu boşuna çekti demek! Keşke onunla kalsa hayatını mahfettiklerim! Alanis... Ah Alanis!"

Grindelwald onun yüzüne sakinlikle baktı. "Pişman olduğumu falan söylemedim eski dostum. Senin de bu saydığın şeyleri yaparken, insanların hayatını mahfederken kendine tek bir şey hatırlattığını biliyorum.. Her şey Çoğunluğun İyiliği içindi değil mi?
Bazı hayaller zamanla eskimiyor işte... Yine olsa yine aynısını yapacağımı biliyoruz... Ama-