Zıtlık

913 65 73
                                    

1 gün sonra↓

Bütün okul ihtiyaçlarımı tamamlamıştır.Hagrid beni annemin bana miras olarak bıraktığı malikaneye götürmüştü.Esma'da Hogwarts'a geleceğini söylediğinde yanımda kalabileceğini söylemiştim.Şimdi ise Esma ile birlikte hazırlanmış trenin boş bir yerini bulmuş oturuyorduk.Ben ona olayı ve başıma gelenleri anlatırken şaşkınlıktan gözleri far gibi açılmıştı.O da ben kaçtıktan sonra olanları anlatmıştı.İkimizde kahkahalarla gülerken kapı açılmıştı.İkimizde gülmeyi bırakıp bize bakan dört oğlana baktık.Siyah uzun saçlı oğlan çapkınca gülümsedi

"Üzgünüz hanımlar ama burası bize ait."

Tek kaşını kaldırıp alayla güldüm

"Madem size ait peki tapusu var mı?"

Şaşkınlıkla bakarken gözlüklü oğlan konuştu bu sefer

"Tapusu olmayabilir ama Hogwarts öğrencileri bize ait olduğunu bilir."

Gözlerimi devirip

"Cidden...Ya Hogwarts öğrencisi değilsem veya bu durum umrumda değilse ne olacak peki?"

İçeri girip oturdu ve diğerlerine oturmalarını istedi.Bende Esma'ya kaş göz işareti ile yanıma gelmesini istedim.Yanıma gelince Türkçe konuşmaya başladık.Türkçe konuşmamız onların ilgisini çekmiş pür dikkat bizi dinliyorlardı.
(Büyük ve italik yazılar Türkçe konuşmalar)

"Esma biraz konuşalım mı?"

Bana dönüp

"Birşey mi oldu Eylül?"

İç çekip

"Birşey olduğu yok şu gelenler olmasaydı zaten konuşmaya devam edecektik.Bizde onlar yokmuş gibi konuşmaya devam edelim o zaman."

Düşünceli bir sesle

"Bundan emin misin?Bize bakıyorlar ve rahatsız edici olmaya başladı."

"Tamam.O zaman senin omzuna yatsam senin için sorun olur mu?"

Gülümseyerek omzunu patpatladı

"Okula geldiğimizde seni kaldırırım sen merak etme."

Daha fazla konuşmadan omzuna kafamı koyup gözlerimi kapattım.Birkaç dakika sonra uyuyakalmıştım.Sarsılmam üzerine gözlerimi açıp ellerimle ovuşturdum.

"Geldik mi Esma?"

Neşeyle

"Evet ve şato harika gözüküyor Eylül!"

Yerimde gerinip ayağa kalktım ve Esma'ya elimi uzattım.O da elimi tutup yerinden kalktı ve birlikte trenden çıktık.Hagrid ikimizi görüp gülümseyerek yanımıza geldi.

"Merhaba Hagrid"

"Merhaba Hagrid"

"Merhaba kızlar size Profesör Mcgonagall eşlik edecek.Sizi Profesörün yanına bıraktıktan sonra birinci sınıfların yanına gitmem gerek."

Profesörün yanına gelene kadar hiç konuşmadık.Profesörün yanına geldiğimizde surat ifadesi yüzünden tırsmıştım.Gergin gergin birbirimize bakıştıktan sonra konuşmaya başladı.

"Siz Eylül Erdem ve Esma Kaya olmalısınız.Umarım iyi anlaşırız.Birinci sınıflardan önce seçiminiz yapılacak.Okulla ilgili bilgiyi Hagrid vermiş olması lazım?"

İkimizde başımızla onaylayınca yürümeye başladık.Kayığa binip okulun manzarasına hayranca bakıyordum.Allah'ım sen neler yaratmışsın.Resmen sanat eseriydi bu şato!Okulun girişine geldiğimizde birinci sınıfları bekledik.Birinci sınıfların gelmesi ile şatoya girdik.Dışı gibi içide güzeldi.Kapı açıldığında bütün bakışlar bana ve Esma'ya çevrilmişti.Profesör eşliğinde içeri hızlı adımlarla girdik.Profesör cebinden parşömen çıkarmış ve açmıştı.Profesör Dumbledore bizimle ilgili açıklamasını yaptıktan sonra

"Adını okuduklarım sandalyeye oturacak ve bende seçmen şapkayı başınıza koyacağım.Size hangi binada olacağınızı belirleyecek.

Esma Kaya"

Esma sandalyeye oturdu ve başına Profesörün elindeki şapka konulunca konuşmaya başladı

"Oo bir Kaya kızı!Adaletli ve nazik bir kızsın.Sevdiklerin için herşeyi yapmaya hazırsın.Türklerin deli cesaretinden bahsetmeyeceğim bile.Hmmm...Sanırım kararımı verdim.HUFFLEPUF!"

Sandalyeden kalkıp kendi binasının olduğu masaya gitti.Adım okununca sanadalyeye oturdum ve şapka başıma konulur konulmaz konuşmaya başladı

"Seni burada beklemiyordum işte!Sen ailendeki kişilerden farklısın.Onlar siyahsa sen beyazsın.Annen gibisin.Onun gibi korkusuz, güçlü ve zeki. GRYFFİNDOR!"

Kendi binamın olduğu masaya giderken trende karşılaştığımız çocuklar bana bakıyordu.Umursamadan masanın en uç köşesine oturdum.Yanıma kızıl saçlı bir kız geldi.Gülümseyerek

"Merhaba ben Molly Prewett.Senin adın ne?"

Tebessüm ederek

"Eylül Erdem.Tanıştığımıza memnun oldum Molly."

"İsmin yabancı geldi.Nerelisin?"

Gülümsemesi genisleterek

"Türküm.İsmim sana bu yüzden yabancı gelmiştir.Söylemekte zorlanıyorsan lakap takabilirsin."

Biraz düşündükten sonra

"Bence lakaba gerek yok.İsminin anlamı nedir acaba?"

İç çekip

"Erdemli üstün kişi.Açık kestane rengi,Yılın dokuzuncu ayı.Sonbahar mevsiminin ilk ayı anlamına geliyor Molly.Sen kaç yaşındasın?"

"16 yaşındayım.Peki buraya neden geldin ki?Yanlış anlama sadece merak ettim."

Nefesimi dertlice nefes verip gözlerine baktım.Gülümsemem solmuştu zaten

"Babam olacak adam ve üvey annem beni sevmediğim,benden beş yaş büyük bir insanla nişanlamak istediler.Safkan saçmalığı yüzünden.Bende ülkeden kaçmadan önce annemin bana bıraktığı mirası aldım.Yolda ise Profesör Dumbledore ile karşılaştım.Bana gelmek isteyip istemediğimi sordu.Kısa özeti bu daha detaya giremem üzgünüm Molly."

Gülümseyip eliyle omzunu patpatladı

"Bu kadarını bile anlattığım için teşekkür ederim Eylül.Seninle anlaşacağımızı hissediyorum."

"Umarım Molly."

Günün geri kalanında seçimler yapılmış ve yemekler yenilmişti.Esma'ya veda edip Gryffindor ortak salonuna girdim.Kız öğrenci başkanı yanıma geldi.

"Sen yeni gelensin.Odana görmeyeceksin galiba?"

"Evet.Biraz salonda oturmak istiyorum senin için sorun olur mu?"

Gülümseyerek başını olumsuzca salladı

"Benim için sorun olmaz.Oda arkadaşların Prewett kardeşler ve Cecila Drake.Bir sorun yasarsan bana söyleyebilirsin.İyi geceler."

Diyip gitti.Bende şöminenin karşısındaki tekli sandalyeye oturup ateşi izledim.İçimde bir sıkıntı vardı ve şöminenin ateşi gibi giderek büyüyordu.Cebimden toka çıkarıp kısa saçlarımı topladım.Biraz daha oturduktan sonra odama geçtim.Kızlar yataklarında uyuyordu.Ses yapmamaya çalışarak cam tarafında olan yatağıma geçtim.Umarım bu yeni hayatıma aile demeye utandığım kişiler dadanmazdı.Yoksa bu sefer nereye kaçacağımı bilmiyorum.

Hogwarts'ta bir Türk (Beklemeye Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin