3. Bölüm

72 14 7
                                    

Multimedya: Ares Dawson

Tam tamına yirmi iki saattir uçaktaydık ve ben ölüp bitmiştim burada. Yolculuğun bu kadar zor ve yorucu olacağını tahmin edememiştim. inmemize tam kırk dakika kalmıştı. Biraz daha dayanmam gerekiyor. Yol boyunca hiç uyuyamamıştım. Yolculuk sırasında asla uyuyamazdım ama Mirda abla, Daniel abla ve Karen mışıl mışıl uyuyorlardı. Ben ise ya kitap okuyarak ya da film izleyerek vakit geçiriyordum. İnmeye yakın da hepsini uyandırmıştım. Nihayet uçak inişe geçmişti. on dakika içerisinde piste inince bizde eşyalarımızı toparlayıp uçaktan indik. Uçaktan inip valizlerimizi aldık ve çıkışa doğru ilerledik. Kapıya geldiğimiz sırada birkaç adam gelip valizlerimizi aldı. Büyük ihtimalle şirketten gönderildiler, kapıda duran limuzin ile birlikte. Evet yanlış okumadınız limuzin dedim. Ben bu şirketi çok sevdim ya...

Limuzin bizi yeni evimize götürdü ve ağzım açık bir şekilde eve bakakaldım. İki katlı kocaman bir evdi. Dışardan çok küçük gibi görünüyor olabilir ama içerden bakınca kocaman bir evdi. İçeri girdiğimizde bizi kocaman bir hol karşıladı. Holün sağında kocaman bir mutfak, solunda ise yemek odası vardı. Ve yemek odasının içerisinde ise kocaman bir ağaç vardı. Yemek odasının hemen yanında kocaman bir salon vardı, içerisi kitaplarla doluydu. Biz gelene kadar bütün eşyalarımız gelmişti ve şirketin gönderdiği hizmetliler eşyalarımızı diziyordu. Mutfağın hemen yanında ise çalışma odası vardı. Ve tam üç tane bahçemiz vardı. Birine mutfak tarafında bulunan kapıdan, birine salon tarafında bulunan kapıdan, diğerine ise yemek odasında bulunan kapıdan çıkılıyor. Ve tabi ki kocaman iki tane de seramız var. Seralar ise holün en sonunda bulunan çift taraflı merdivenin, hemen altındaki sağ ve sol kapılardan çıkılıyordu. Alt katı incelemeyi bırakıp üst kata, odaların olduğu yere çıktım.

Merdivenin başında, solda iki ve sağda iki oda olacak şekilde misafir odaları var. Sağ da ki odaların sonunda benim odam, soldaki yani be im idamın karşısında ki oda ise Karen'in odasıydı. Mirda abla ve Daniel abi in odası ise Merdivenlerin hemen önündeydi. Yani koridorun sonundaydı. Ve tabi ki koridorumuz çok genişti. Koltuk ve televizyon bile vardı. Eşyalarımızı yerleştirip hep birlikte aşağı inmiştik. Şirketin bize gönderdiği hizmetlilerden biri hariç hepsi gitmişti. Ve tabi bir kaç koruma ve şoför de yollamışlardı. Lily hanım yani hizmetlimiz bize yemek hazırlamıştı. Kısa bir süre sonra Lily hanım bizim ailemizin bir parçası olmuştu. eve gelir gelmez kendimizi odalarımıza atmıştık. Sabah omlet kokusu ile uyandım banyoya girip rutin işlerimi hallettim ve odadan çıktım. Mutfağa girdiğimde herkes içerdeydi. Lily kahvaltıyı hazırlamıştı bile. Yardım etmemize izin vermiyordu. "Günaydın canım." 

"Günaydın Lily Hanım" Masaya oturup kahvaltımı yaptım. Daha sonra da çantamı alıp dışarı çıktım. Karen beni arabanın yanında bekliyordu. Çok sabırsızdı. Hemen yeni okuluna gitmek için can atıyordu. Okula geldiğimizde hızlıca arabadan inip sınıfımıza geçmiştik. Burada yeni olduğumuz için herkes bize bakıp duruyordu. Karen ile en ön sıralardan iki kişilik yer bulmuştuk. yerimize geçtiğimiz gibi hoca içeri girdi ve kendimizi tanıtmamızı istedi. Benden önce Karen kalkmıştı."Merhaba ben Karen Evans. ABD - DC - Welington eyaletinden geldim. Babamın işinden dolayı buraya taşındık." deyip yerine geçti. daha sonra bende kalkıp tahtaya çıktım. "Merhaba ben Arya Evans. Karen'in kardeşiyim."  bende kendimi tanıtıp yerime geçtim ve çok geçmeden derse geçmiştik.

2 AY SONRA

Sınıftan çıkıp kantine inmiştim. iki aydır buradaydık ve alışmaya başlamıştım. dersler hariç tabi ki.  Dersler o kadar zordu ki hiç bir şey anlamıyordum. Antonio tabi Karen'in 'iki aylık' sevgilisi bana özel ders veriyordu. İki haftadır birlikte çalışıyorduk. Kantinden alacaklarımı alıp her zaman ki sınıfa geçtim. Kısa bir süre sonra Antonio da gelmişti. Tam tamına dört saat aralıksız ders çalışmıştık. Biraz mola vermek adına kalemimi masaya fırlattım. "Ayyy yeter bu kadar. Çok sıkıldım." gerçekten çok sıkılmıştım. daha fazla ders çalışmak istemiyordum. Antonio da bana çok tuhaf davranmaya başlamıştı. Çok rahatsız olmaya başlamıştım. "Az kaldı güzellik hadi."

Kayıp Kader (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin