17.Bölüm Bir Varmış Bir Yokmuş

15.4K 783 247
                                    

Evvel zaman içinde,

kalbur saman içinde,

develer tellal,

pireler berber iken.

Ben anamın beşiğini

tıngır mıngır sallar iken,

az gittim uz gittim.

Dere tepe düz gittim.

Çayır çimen geçerek,

lâle sümbül biçerek;

soğuk sular içerek,

ayla ayla bir güz gittim.

Bir de dönüp ardıma baktım ki, ne göreyim?

Gide-gide bir arpa boyu gitmemiş miyim?

Natal – matal martaval,

işte size duyulmadık bir masal.

Çocukken okuduğumuz masallar hep böyle başlamaz mıydı?Bir varmış bir yokmuş diye aslında ozaman farkında değilmişiz bile masallarımızın bile ne kadar masum ne kadar saf olduklarından. Büyüdükçe okuduğumuz hikayelerimiz bile masumiyetini saflığını yitirmiş biz farketmeden.

Ayşe hanım yemek boyunca izlediği tablodan gözünü ayıramamıştı. Hep birlikte nede güzel bir aile olmuşlardı. Keşke dedi içinden diğerleride hayatta olsaydıda bu anlarında yanlarında olsalardı diye geçirdi.

Giray yemek boyunca ara ara onları büyük bir mutlulukla izleyen yaşlı kadının farkındaydı. Şuan kendilerinin tam bir aile olduklarının hayalini kurduğunada emindi. Ama o bu tabloda kendisini görmek istediğine pek emin değildi.

Küçük karısı gerçi pekte küçük sayılmazdı ya kız artık, büyümüş her erkeğin hayallerini süsleyen çok güzel bir kadın olmuştu. Bunu asla inkar edemezdi. Ama işte aması vardı hepte olacaktı. O bir kadına bağlanıp çoluk çocuk sahibi olacak biri değildi.

O bir silah nasıl tutulur iyi bilirdi, uzaktada olsa hedefini tam onikiden de vururdu, şerefsiz yakalamakta tam ona göreydi. Yanlız iş kadın evlilik aşka gelince Giray bunların içinde kendini hayal edemiyordu. Kendi göreve bir gitti mi en az bir ay eve uğramıyordu, en uzunu dört yıl süren bile vardı.

Bunları düşününce evlenmek onu hayatına almak bir kadına yapılacak en büyük kötülüktü. Hadi evlenmiş olsa çıktığı görevlerde yarına çıkacağı bile belli olmuyordu ki. Böyle bir hayatı hangi kadına yaşatmaya hakkı vardı ki.  Giray arkasında gözü yaşlı ne bir eş nede çocuklar bırakmak istemiyordu.

Zaten iyi bir eş iyi bir baba nasıl olur bilmiyordu. Onun çocukluğu anne babasının kavgaları ile geçmişti. Annesi gezme alışveriş derdinde olan evine gelince onlara bir kap yemeği çok gören bir kadındı. Babası ise evde bulamadığı ilgi ve alakayı dışardaki kadınlarda arayan bir adamdı.

Giray böyle bir ailede büyümüş olan biri olarak nasıl iyi bir eş nasıl iyi bir baba olabilirdi ki diye düşünüyordu. O yüzden kalbinide ruhunuda bir kadına kapatmıştı. Nefsinide terbiye etmesini iyi bilen bir adamdı. Gerçi küçük karısı ile bu aralar nefisi baya zorlanıyordu ama neyse.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin