Sabah alarımımın sesine uyanmıştım. Hava biraz soğuktu. Üşümüştüm. Japonya da hava sürekli bu kadar soğuk mu olmak zorundaydı. Ben bunları düşünürken aklıma U.A Lisesinin sınavı olduğu geldi. Resmen başımdan kaynar sular inmişti. Geç kaldım sanarak hemen telefonuma baktım. Saat daha 6 idi. Koşu yapmak için bu kadar erken kalmıştım. Hemen spor kıyafetlerimi giydim çantamı hazırladım ve koşuya çıktım.
Tanrım hava çok soğuktu. Keşke daha sıkı giyinseydim diye söylendim. Yüzüme soğuk hava çarpıyordu. Bir taraftan sahile doğru koşuyordum. Normalde burada aşırı fazla eski eşya, çöp v.b gibi şeylerle dolu olduğu için pek gelmezdim. Gözlerime inanamamıştım. Yıllardır çöp ile dolu olan sahil şimdi tertemizdi. Ve tüm çöpler bir tarafa yığılmıştı. Bunu kim yaptı diye düşünürken çöplerin yığıldığı yerin üstünde bir çocuk gördüm. Yeşil dağınık saçlı, yeşil gözlü, çilli bir çocuktu. Burayı o temizlemiş olmalıydı çünkü tüm çöplerin üstünde bağırıyordu. Hem çok imrenmiş hem de çok şoka uğramıştım. Bu kadar yeri tek başına temzilediyse çok azimli biri olmalıydı. Tertemiz sahilde koşmaya devam ettim. Saatime baktım, 07.16 idi. Sınav saat 8'deydi. Kahvaltı yapmak için eve doğru koştum. Eve geldiğimde annem kahvaltıyı hazırlamış beni bekliyordu. Hemen karnımı doyurdum ve hızlıca U.A lisesine doğru yola çıktım.
Hayatımda hiç bu kadar heyecanlı olduğumu hatırlamıyorum. Kıyafetim sabahki ile aynıydı. Saçımı at kuyruğu yapmıştım. Güzel görünme gibi bir niyetimde yoktu. Aslında her zaman dış görünüşüme özen gösterirdim ama bu gün o günlerden biri değilidi. Present Mic bizi sınav hakkında bilgilendiriyordu. Her şeyi çok net bir şekilde anlamıştım ama bize verilen broşürde 4 tane robot düşmanımızın olduğu yazıyordu. Acaba yanlışlıkla mı koydular diye düşünürken. Bir çocuk söz aldı. Ve benim düşündüğüm şeyi sordu. Ardından bir kaç sıra önümde olan bir çocuğu göstererek "sürekli konuşuyor, dikkatimi dağıtıyor" gibi şeyler söyledi. Gösterdiği çocuğa bakmak için ayağa kalktım. Şok olmuştum. Bu çocuk sabah gördüğüm çocuk idi. Onun burada olması beni çok şaşırtmıştı. Eli ayağına dolaşmış bir şekilde özür diledi ve homurdandı. Herkes sınavına gireceğimiz yere doğru gitmeye başladı. Benim giriş sınav bölgem B idi. Bir otobüse bindik ve gittik. Çok karamsardım ve korkuyordum. Giriş Alanının önünde duruyorduk. Orada yine yeşil saçlı çocuğu gördüm. Tanrım gittiğim her yerde karşıma çıkmak zorunda mısın? Şimdi o çocuğu boş verip odaklanmalıydım. Daha çok karanlık gücümü kullanacaktım. Bu yüzden karanlık gücümü güçlendirmek için meditasyon yapmaya başladım. Sonra arkadan Present Mic in sesi geldi " Neyi bekliyorsunuz? Hadisenize, böyle sınavlarda geri sayım mı olur?" Aniden meditasyonumu bıraktım ve koşmaya başladım.
2 Puanlık bir robot gördüm. Fırsat bu Fırsat diyerek robotun gözünü karartım. Öylece dona kaldı bu çok kolay olmuştu. Robotu parçalara ayırdım. Robotlar hedef belirleyerek atış yapıp saldırdıkları için benim qurikim çok avantajlıydı.
Vücudumdan deli gibi adrenalin dolaşıyordu. Karşıma çıkan her robotu tek bir hamle ile etkisiz bırakıyordum. Bir taraftan Puanlarımı sayıyordum.
2 Puan...
10 Puan...
16 Puan....
28 Puan...
38 Puan....
TANRIM BU BENİM İÇİN ÇOK EĞELENCELİYDİ! Hiç zorlanmadan 38 Puana ulaşmıştım. Bir kaç kişiyi kurtardım ancak bunlar etki etmeyeceği için çok takmadım. Neredeyse herkesin olduğu yere gittim. Orada bir kaç kişi benden korkmuştu. Bu tepkilere alışıktım. Saçım biraz dağılmıştı ve gözlerim ful siyah idi. Bu insanları korkutuyordu. Birden bire büyük bir gümbürtü koptu. Ve 0 puanlık robot ortaya çıktı. Hiç bu kadar büyük olacağını düşünmemiştim. İnsanlar deli gibi koşmaya başlamıştı. Başım ağrıdığı için ben olduğum yerde kalmıştım. Sonrasında yeşil saçlı çocuğu gördüm. Yere düşmüştü ve kıpırdamıyordu. Ne yaptığımı bilmeden ona doğru koştum.
- İyi misin? Hemen burdan gitmeliyiz.
Bana "gözlerin.." dedi. Ah tanrım artık şuna alışın!
- Hadi gel gidelim. dedim
Bir kızın bağırışını duyduk. Robotun çıktığı yerde toprak ve taşların arasında kalmıştı. Yeşil saçlı çocuk;
- Onu kurtarmamız gerek! Lütfen bana yardım et. dedi
Onu geri çeviremezdim. Bir taraftan biraz ağlıyor gibi gözüküyordu.
- Tamam ama hızlı olmalıyız. dedim ve kıza doğru koştuk.
Merhaba! İlk bölümü sizlere sunmuş bulunmaktayım. Hikayede küçük değişiklikler yaptım. Normalde Todoroki ile yapacakdım ama bu karakter ve hikaye Bakugou ya daha çok uydu bu yüzden değiştirdim. Umarım beğenirsiniz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou Katsuki x Reader
RomantizmMerhabalar!! Bu ilk hikayem ve ilk yazım olacak bu yüzden baya heyecanlıyım. Umarım beğenirsiniz ilk karakter tanıtım vs. gibi bölümler ile başlayacağım sonradan ise ana hikayeye geçeceğiz. Yeni bölümlerde görüşmek üzere