3. Bölüm ~Kısa Maç~

705 71 32
                                    


                                                   *2 Hafta Sonra*

Tanrım, çok heyecanlıydım. Sabah erkenden kalktım. Bu gün U.A Lisesindeki ilk günümdü. Gerçekten de çok erken kalkmıştım. Daha okula gitmeme 3 saat vardı. Bu kadar erken kalkmamın tek sebebi olabilirdi. O da mükemmel bir şekilde giyinip, süslenip okula gitmek. Neden bu kadar görünüşüme taktığımı sorabilirsiniz.

 Bunun nedeni küçükken gözlerim ve güçlerim nedeni ile çocukların beni dışlamasıydı. Çok üzülüyordum ve sürekli ağlıyordum. Baya zor zamanlardı benim için. Yıllar geçtikçe " belki kendime güzel bakıp süslenirsem ya da güzel giyinirsem insanlar beni sever" diye düşünmeye başladım. Oldu da. Modayı takip ettim, saçlarımı uzattım, lens taktım. İnsanlar artık bana baktığında kokmuyordu. Yani az sayıda insan korkmuyordu. Hala baktığında ürkenler var tabii. Gözlerimin bu halini bir kaç kişi çok havalı bulmuştu. Ama ben sevmiyordum.

Bunları düşünürken hazırlanmıştım bile. Yeni duştan çıkmıştım. Saçlarımı salık bıraktım. Babamın bana verdiği siyah beyaz kolyeyi taktım. Bir kaç bileklik ve işte hazırım. Güzel biri sayılırdım. Bunu kendime bakmaya başladığımda öğrenmiştim. Anneme seslendim;

-Anne! Ben çıkıyorum.

Annem yanıma geldi. Benden daha heyecanlı gözüküyordu.

-Kendine dikkat et kızım. Arkadaşların ile iyi geçinmene bak. Sakın bozma moralini.

- Tamam anne merak etme. Bundan sonra arkadaşsız kalmayacağım. Bu lise benim için farklı bir başlangıç.

-Bu günleri de gördüğüm için çok mutluyum. dedi annem

Annem ile vedalaştık ve evden çıktım. 1. olan kişiyi çok merak ediyordum. Umarım aynı sınıftayızdır. Sonuçta 1. olmak için tek onu geçmem gerek. "Tanrım şimdiden ona sinir oldum" dedim ve kıkırdadım. Biraz daha yürüdükten sonra okula vardım. 

Okulun kapısında öylece bekliyordum. Telefonumu çıkarttım ve ekranından kendime baktım. Acaba saçım dağıldı mı? Güzel miyim? Aklımdan böyle saçma sorular geçerken, kendime saçmalama dedim. Kendime gelmek için derin bir nefes aldım ve U.A lisesine ilk adımımı attım. Merdivenleri hızlı hızlı çıktım ve 1-A sınfını aramaya başladım. Kısa bir zaman sonra sınıfı buldum İçeri girdim. Sınıfta 5-6 kişi vardı. Sarı saçlı bir çocuğun yanındaki sıraya oturdum. Bana ters ters kırmızı gözleri ile baktı. Bende ona baktım. NEDEN BÖYLE BAKIYORDU Kİ?

Sarı saçlı bir çocuk yanıma geldi. Merhaba! Ben Denki Kaminari tanıştığımıza memnun oldum, dedi. Çok sevimli birine benziyordu.

-Merhaba ben Merodi Sasaki, bende tanıştığımıza memnun oldum

- Ee buraya hangi ortaokuldan geldin?

......

Konuşma devam ettik. Gülüyorduk ve konuşuyorduk. İçeri yeşil saçlı çocuk girdi. Ben atıldım.

-AA merhaba sen sınavdaki çocuksun.

- a-a m-merhaba. Adın neydi?

-Benim adım Merodi Sasaki, sen? 

- Midoriya Izuku

Yanımıza yine sınavdan gördüğüm bir çocuk geldi. Bu broşta 4 tane robot olduğunu söyleyen ve Midoriyaya birşeyler diyen çocuktu. Midoriyadan özür diledi. Onun adı Tenya Ida idi. Ve sonra sınavda kurtardığımız kız geldi. O ise Ochako Uraraka idi. Hepsi çok iyi insanlara benziyorlardı. 

Ben ve midoriya daha çok sınav hakkında konuşuyorduk. Yanımdaki sarı saçlı çocuk ben midoriya ile konuşunca nedenini bilmediğim bir şekilde sinirlendi. Sürekli bize bakıp gözlerini deviriyordu. Midoriya onu ilk gördüğünde eli ayağına dolaşmış ve "m-merhaba kacchan s-sende mi buradasın" demişti. Daha önceden onu tanıyor olmalıydı. Ağzımı açmış ve tam sarı saçlı çocuğu tanıyor musun diye soracakken içeri sınıf öğretmenimiz girdi.   

Kendini tanıttı. Çok yorgun gibi gözüküyordu. Adı Aizawa idi. Zaten yanında bir tulum ile dolaşıyordu. Giriş sınavının sonuçlarını açmıştı. Çok heyecanlanmıştım. Hemen 1. kim diye bakmıştım. Kırmızı harfler ile "Katsuki Bakugou" yazıyordu. Sonunda anlamıştım. Midoriyanın "Kacchan" dediği çocuk bu olmalıydı. Bana gözlerini deviren de o çocuktu. 

Onu bir an önce bir yarışta geçmek istiyordum. "Keşke bir yarış daha olsa" diye sessiz bir şekilde söyledim. Aizawa bana baktı. Bana kızacak zannetmiştim ve korkmuştum. "Tam da üstüne bastın Merodi,  ne kadar hepiniz giriş sınavından geçmiş olsanızda, herkes potansiyelini gösteremedi, bu gün bir yarış yapacağız" Çok sevinmiştim. Bakugou ya kafa tutmak için güzel bir zaman idi. Aizawa ekledi "Bu sınavdan geçemeyenler okuldan atılacak." Herkes birden bağırmaya başlamıştı ama ben ciddiye almadım. Ne de olsa 1 sınav ile bizi atacak hali yoktu. Herkes en iyisini yapsın diye bu şekilde bir yalan uydurmuştu büyük ihtimal. Bize spor kıyafetlerini uzattı. "Bunları giyin ve dışarıya çıkın"

Herkes spor kıyafetini giymek için soyunma odasına gitti. Çok heyecanlanmıştım. Üstümü giyindim ve hemen dışarı çıktım. Herkes oradaydı. Yanlarına gittim. Aizawa bakugou ya sordu. Galiba 1. o olduğu içindi. Gözlerimi devirdim.

-Ortaokulda bir topu ne kadar uzağa atabiliyordun?

-67 metre.

-Tamam, özgünlüğünü kullanarak at

Bakugou bir çemberin içine girdi. Hazırlanmaya başladı. Topu bir patlama yaparak attı. Top inanılmaz bir hız ile yukarıya doğru uçtu. Baya bir ileride yere düştü. Topu zar zor görebiliyordum. Aizawa metre ölçeri bize gösterdi. Metre ölçerde 705 yazıyordu. Herkes çok etkilenmişti. Pff daha iyisini yapabilirim diye geçirdim içimden. "Bu şekilde 8 tane daha etkinlik olacak, sonuncu olan okuldan ATILIR" Ah tanrım Aizawa iyi yalan söylüyorsun. Bu saçma yalana inanlar olduğu çok belliydi. "Ellinizden geleni yapın, hadi başlayalım" dedi.

1. MAÇ; ELLİ METRELİK HIZLI KOŞU;

 Herkes 50 metreyi en kısa sürede tamamlamaya çalışıyordu. Ben ve bakugou eşleşmiştik. Ne büyük şans ama. Sıramız gelmişti. Yerlerimize geçerken hafif sırıtmıştım. "NE DİYE GÜLÜYORSUN?" diye bağırdı Bakugou. "Hiç, sadece seni bir güzel yeneceğim" dedim. Bana çok sinirlenmiş gibi bakıyordu. Geri sayım başladı 5...4..3..2..1.... BAŞLA!

 Işık gücümü kullanarak kendimi ittim. Bakugou ise patlamaları ile hızlanmıştı. Bakugou 4,13 saniyede bitirdi. ben ise 3,4 saniyede. Bitirdiğimde gözlerimin rengi değişmişti. Bakugou ya baktım. "Bu iş böyle yapılır" dedim. Bana çok sinirlenmiş idi. "Bir dahaki yarışta görüşelim iki renk göz" dedi bana. sinirlenmesi komiğime gitti ve kahkaha attım. Arkamı dönüp sınıfın yanına gittim.

Bir çok bu şekilde maç yaptık. Sonunda Aizawa skor tablosunu açtı. TANRIM ÇOK MUTLU İDİM! Birinci olmuştum. Top atma ve koşu da puanım çok iyiydi. Bakugou dönüdüm ve göz kırptım. "Hey, bu sefer 1. olamamana üzgünüm. Başka bir maçta yeniden görüşelim" dedim. Bana kızgın bir şekilde baktı ve sırıttı. " Tabii ki görüşeceğiz". Böylece Bakugou ile çekişmemiz başlamış bulundu.

Bakugou Katsuki x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin