"En çok kendimizi özlüyormuşuz bazen..."
Yıllar önce...
"Efendim baş belası!"Saniyeler önce güzelim uykumun içine sıçılmıştı!Masal yine ne gibi bir saçma sebepten evi ayağa kaldırmış diye düşünürken koridorda uyuklayan Berke ile karşılaştım.
"Kalk lan yerine yat!"
"Abi yatıyordum da deli kız kardeşin bir bağırdı kendimi burada buldum."
"Hemen deli kız kardeşim oldu.Dün akşam canın sevgilindi Berkecim"
"Şimdi öyle de yani saat sabah 8 farkında mısın?"
"Oğlum o uyandırmasa zaten uyanacaktık.Hadi şimdi üstünü başını değiştir."Berke sürünerek odasına doğru ilerlediğinde bende baş belası kardeşimin derdini öğrenmek için sinirli adımlarla odasına doğru ilerledim.Tam kapıyı açarken içeriden bir çığlık daha geldi.
"Abii kapının orada!Iyyy"Bu çığlıkla beraber Berke ve Keremde kapıda belermişlerdi.
"Ne oluyor lan hırsız mı var?"Keremin sabah sabah ne içtiğini cidden sorgulamak istiyordum.Ama şuan onunla uğraşacak durumda değildim.
"Aaa bak orada!"
"Masal hasta mısın?Biz sen söylemeden orada ne olduğunu nasıl öğrenebiliriz.Özel güçlerimiz yok biliyor musun?"Berke kırk yılda bir kurduğu anlamlı cümlelerin birini bu sabah kullanmış olmuştu.Artık bütün gün Berkenin saçma sapan cümlelerini duyacaktık.
"Örümcek işte!Bak şurada"
"Masal allah belanı versin!Cidden bu yüzden mi hepimizi ayağa kaldırdın"Kerem hayatımda duyabileceğim bütün küfürleri bir cümleye sığdırarak odayı terk etmişti.
"Oha Kerem!"Berke ise durumun saçmalığını anlayıp hemen Masalın yatağına yatıp kendini uykuya bırakmıştı.
"Ya uyanır mısın?Örümcek bak abi ayağının orada"
Aşağıya doğru baktığımda ayağımın yanında duran noktanın örümcek olduğunu anlamak dakikalarımı almıştı.Eğilip elime aldığımda zaten ölmüştü.
"Cidden kardeşim olmasan Keremin laflarının kat kat fazlasını ederdim.Şimdi uyumaya gitmek isterdim ama işe gitmem lazım.Berke!Siktir olup kendi yatağına yat lan!Hem dershanen var senin hadi!Vallahi otobüs peşinde koşturursun geç kalırsan."Berke saniyesinde yataktan fırlamıştı.Ev durağa çok uzak olduğu için Berke bizimle gelmek için her sabah asker gibi uyanıyordu.
"Emredersin Kaan paşa şimdi hemen hazırlanırım.Ama Kerem banyoyu kapmış.Oğlum burada neden bir tane tuvalet var!"
"Tabi Berkecim bu evin mimari ben olduğum için bunu bana sorman en doğrusu hemen arayıp bir banyo da senin için yaptıracağım."
"Vallahi çok güzel olur!"Berke salak salak hareketlerle oyalanırken Kerem çoktan çıkmış ve Masal girmişti.
"Oha bu hainlik!"Berkeye gülmemek elde değildi.
"Vallahi pencereden aşağı yaparım görürsünüz!"
"Berke seni öldrürüm"Kerem elindeki bıçağı Berkeye doğru tutunca Berke sıra beklemenin daha mantıklı olduğuna karar vermişti.
"Kaan şu sucuğa yağ koymalı mıyım?"Kerem iki saniye önce sucuğu yağsız kızartmaya çalışmıştı.
"Yok be yalayarak o işi halledebilirsin!"
"Ya sizde kalayım dediğim dakikaya lanet olsun!"Masal söylenerek üzerinde benim olduğunu düşündüğüm kıyafetleri ile içeri girmişti.
"Aaa niye abicim ne güzel oldu işte hem burası senin de evin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizdeki Gökyüzü
Roman pour AdolescentsBazı gerçekler vardır ölüm gibi saklanan,bazı insanlar vardır ölüm gibi sessiz dolaşan... Aras ve Kaan birbirine zıt iki karekter,ama deniz ve gökyüzü gibi birbirine ömürleri boyu bakmak zorunda olan iki kişi. Hayatlarındaki her kayıbı bir yıldıza k...