"Bugün beğenmediğimiz hayatımızı yarın çok özleyebilirdik."
KAAN DEMİREL
Başımın ağrıdığını hissedebiliyordum.Elimi yatağın diğer tarafına attığımda bir vücuda çarptığını gördüm.Kafamı çevirdiğimde yanımda gördüğüm yüzün kime ait olduğu ile ilgili bir fikirim yoktu.Diğer bir sıkıntı ise yatağın da kime ait olduğunu bilmiyordum.Çarşafın içine baktığımda ise eşofmanımın üzerimde olduğunu görünce derin bir nefes aldım.Yataktan kalktığımda ki yanımdaki kıza daha dikkatli baktım.
"Bu kim amına koyayım ya!"Hızlıca tişörtümü üzerime geçirdiğimde aynada iğrenç bir şekilde olan saçımı gördüm.Saçımı orada bulduğum-kıza ait olduğunu düşündüğüm-tarak ile düzeltmeye çalıştım.Tam odadan çıkarken kızın uyandığını fark ettim.Bu kızı nerede bulduğumu bilmeden bu evden ayrılmak istemiyordum.
"Günaydın bacım.Acaba tam olarak seni nerede buldum?"Allahım bu nasıl iğrenç bir soruydu.
"Bacım derken?"İşte sıçtık!
"Ya orayı geçsek soruya gelsek."
"Sen kafanı bir yere mi vurdun?Barda karşılaştık ya!"
"He okey ya sorun yok."Hızlıca odadan çıktığımda kız arkamdan geliyordu.
"Sen neyin kafasısın ya!Cidden böyle gidiyor musun koşarak?"
"Yok canım benim arabam var.Binip siktir olup gitcem şimdi.Acaba bana bir kağıt kalem verir misin?"
Kız hemen bir kağıt ve kalem getirmişti.Kızı inceledikten sonra numaramı vermeye değer olacağına karar verdim.
"Bak bu numaram sen sıkılınca beni ara ben eğlendirmeye gelirim.Hadi şimdi kaçtım."
Saatin çok geç olduğunu ve Keremin kızacağının farkındaydım.Arabaya biner binmez Berkeyi aradım.Oradaki durumdan bana haber vermesi için.
"Kaan bey bu sabah hangi manken bozuntusu ile uyandınız bakalım?"Böyle telefon açışı mı olur lan?
"Berke boş yapma."Kesinlikle yapacaktı.Boşuna konuşuyordum.
"Sarışın mı esmer mi?"Berkenin sorularına düzgün cevap vermezseniz daha çok boş yapardı.
"Sarışın 1.75 boylarında ela gözlü biri ile uyandım Berke .Beğendin mi ?"
"Şuan beğendim diyemem.Masal tip tip bakıyor sen anladın."Yemin ederim bu çoçukta bir sorun vardı.
"Berke uzatma.Orada havalar nasıl bakalım?"
"Şöyle bir saat önce Kerem adlı bir fırtına burayı dağıttı.Sonra Aras adlı bir kurtarıcı barmen olmayı kabul etti.Seni şuan kurtarıyor.Çocuğa gelirken bir şeyler al.Sonracığıma Kerem 2 tane garsonu kovdu.Sen düşün bakalım geldiğinde neler olacak?"
"Anladım Berke.Sen gelme kendine kefen al diyorsun."
"Yani kısa yoldan öyle"
Telefonu kapattıktan sonra rastgele bir şarkı açtım.Nihat İlhan'ın Yirmi Bir adlı şarkısı çalıyordu.
Bazı şarkılar vardı.Kulağınıza geldiği an sizi o diyardan uzaklaştırıyordu.Bu da o şarkılardandı.Sizi o anki dünyadan alıyordu.Kendi dünyasına çekiyordu.Bütün duygularınızı hapsediyordu.Böyle şarkıların yeri benim için her zaman çok özeldi.
Arasın beni kurtarması şerefine ona tekelden bir sigara paketi aldım.Baş belası oluşu bunu hak etmediği anlamına gelmiyordu.Sonrasında ise arabayı park edecek bir yer aradım.Ama maşallah herkes kendi kafasına göre değişik değişik park ediş biçimleri bulmuşlardı.Mekandan içeri doğru girdiğimde gördüğüm manzara karşısında donakalmıştım.Her yer doluydu!Bu saatlerde buranın boş olması gerekiyordu.Sonrasında barda duran Arasın yanına doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizdeki Gökyüzü
Novela JuvenilBazı gerçekler vardır ölüm gibi saklanan,bazı insanlar vardır ölüm gibi sessiz dolaşan... Aras ve Kaan birbirine zıt iki karekter,ama deniz ve gökyüzü gibi birbirine ömürleri boyu bakmak zorunda olan iki kişi. Hayatlarındaki her kayıbı bir yıldıza k...