Fransa' nin Paris sehrinde yasayan Try adli bir cocuk vardi. Saclari komur gibi siyah gozleri gokyuzu kadar maviydi. Ne zayif ne de cok sismandi. Annesi ve babasi bir gun kayboldu. Bu yuzden buyukbabasi ile kaliyordu. Bilgisayar muhendisligi bolumunde okuyordu. Dersleri belki biraz kotuydu ama anormal sekilde bulmaca cozerdi. Ayrica 1000m dalinda kosu yarismalarina katiliyordu.
Try' in bugun yarisi oldugu icin erken kalkmisti. Buyukbabasi evden cikarken ona bir yuzuk verdi. Yuzugun ustunde T harfi yaziliydi. Try farketmedi fakat yuzugu yanina alarak evden cikti. Yaris yerine vardiginda isinma hareketleri yapti. Yaris ani geldiginde yerine gecti ve tabanca sesini bekledi. Tabanca sesi duyulur duyulmaz yerinden firladi. Yarisa onde baslamisti fakat cok yorulmustu. Herkes onu geciyordu. Try' in bacaklaru kaskati kesilmisti. Yerinde kalmisti ama bacak kaslari sisiyor ve enerji kazanmaya basliyordu. Ani bir hareketle firladi. Herkes geride kalmisti. Yaris bittiginde birinciydi. Evet basarmisti! Kazanmisti. Tribunlerdeki buyukbabasina sevincle "Kazandim! Ben kazandim!" diye bagiriyordu.
Eve donerlerken Try' in sinifindaki inek ile karsilastilar. Try avazinin ciktigi kadar bagiriyordu:
- Katyyyy!Katyyyy!
Try hizla Katy' nin yanina gelmisti o sirada. İcinde cok sansli olduguna dair bir his vardi. Cunku haftaya sinavlari vardi. Try hizla soyledigi icin "besinavcalitirmisn" diye cikti agzindan sozler. Katy "O sinav o kadar zor olacakki ben seni calistirsam bile sen bu sinavi veremessin. Katy' nin aklina muazzam bir fikir gelmisti. Elindeki bulmacayi eger cozebilrse onu calistiracakti. Katy "Eger sen bulmacayi cozebilirsen senin evinde calistiririm." dedi. Try inanilmaz kisa bir surede bu bulmacayi cozdu. Katy cok kiskanmisti. O bile bunu cozememisti. Ama sozunu tutucakti. Gitmeden once buyukbabasi onlardan ayrilip alisverise gitti. Onlarda eve gittiler. Try' in odasi cok daginikti. Try biraz utandi fakat hemen kitaplarini yuksek bir raftan kitaplarini aldi. Katy' nin gozune bir sey carpti. O raftan cok ilginc bir vazo vardi. Almaya calisirken dusurdu ve kirdi. Try uzuldu belki ama cok ta merakliydi. İcinden bir kitap cikti. Hic bakmadan aldilar cunku iceri beyaz ninjalar daldi. Ninjalar hepbirlikte "DEATH BALL" diye bagirdilar. Ellerinde kara kureler olusdu. Katy "Try yere yattttt!" diye bagirdi. Try yere yatti. Kilpayi farkla kacmislardi. Hemen evden ciktilar.
Sokagi donerken iki ninja catidan atlayip Katy' i kollarindan yakaladilar. Katy:
- Sen git William Long' u bul.
Try oradan uzaklasti fakat ici hic rahat degildi. Try gider gitmez Katy bir doner tekme ile iki ninjayida yere yapistirdi.
Try Paris' in sokaklardinda kosusturuyordu. Herkese William Long' u soruyordu. Ninjalar onu yakaliyordu. Try kucuk bir bahceye girdi. Orada bir yardim eli ariyordu. Ninjalar etrafini sarmisti. Hepsi "Death Ball" seklinde bagirmisti ve ellerinde kara kureler olusmustu. O sirada bahceye kahverengi paltolu, gunes gozluklu bir adam geldi. Saclari simsiyahti. Adam burada ne yaptiklarini sorunca butun ninjalar ona dondu. Adam paltosunu atti ve "Flying Boots" dedi. Ziplayarak catiya kondu. Cebinden ayni Try' inki gibi bir yuzuk cikardi cebinden. Fakat ustunde B harfi yaziliydi. Adam ani bir sekilde "Bize yardim et Metal Lordu Blizancar." diye bagirdi. Metal zirhli gaz maskeli bir adam cika geldi. Sirtinda bir kilif vardi. Sirtina uzandi ve kilic cikardi o kiliftan. Kilic platindendi. Kilicin sirt kisminda bir cukur vardi. O cukurun ust kisminda 3 tane altin hizma takiliydi. Kilicin kabzasi elmasla yapilmis ve kabzanin ucuna yakut bir topuz bezenmisti.