19.BÖLÜM

60 4 0
                                    

Aralarındaki sessilik Rangor'u delirtiyordu. Amy'e nasıl vurabilmişti. Kendi salaklığı yüzünden vicdan azabı çekiyordu. Kızın kızarmış yanağını gördüğünde içinde bir yerler acımıştı. Ama Amy diğer kızlar gibi ağlayıp sızlamış sadece zümrüt yeşilinden siyaha doğru renk değiştiren gözlerini Rangor'un gözlerine dikmişti. Şimdi ise aralarında fırtına öncesi sessizlik hakimdi. Şafak sökmek üzereydi. Ne kadar istemese de mola vermek zorundaydılar. Aralarındaki tek kadın Amy'di. Freja ne kadar ısrar etsede Amy onu yanında istememişti. Belki abisi Teo ile Freja mutlu olurlar diye onları öyle bırakmıştı. Ama Teo'ya Freja'ya iyi bakması gerektiğini yoksa abisi bile olsa onu öldürebileceğini anlatan bir mektup bırakmayı unutmamıştı. Yanına hiç bir kadını almadı. Onların yardımına ihtiyacı yoktu. Yorgun olmasa da bacak kaslarının ağrıdığını hissetmeye başladı. Ama bu zayıflığını kimseye göstermeye niyeti yoktu. Mark Rangor'un yanına gelmiş onuna son durumları hakkında rapor veriyordu. Bu sırada Ares'in olduğu arabadan bir uluma sesi geldi. Amy Anyan'ı hemen o arabaya ilerletti. Ares insanları rahatsız etmemek için ulumamayı öğrenmişti. Arabaya geldiğinde Ares bir sandığı eşeliyordu. Arabanın durdurulmasını emretti. ''Ares ne yapıyorsun sen uslu dur.'' dediyse de Ares sandığı eşelemeye devam etti. Amy Ares'i sandıktan uzaklaştırıp sandığı açtığında gördüğü manzarayla şok olmuştu. Rangor bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Amy atıyla beraber Ares'in yanına gitmişti. Amy sandığın içinde John'u görünce önce bir şok oldu sonra da panik duygusu bütün vücuduna yayıldı. Tanrım çocuk orda boğulup ölebilirdi. John'u hemen sandığın içinden çıkardı. ''John aç gözünü.'' diye yalvarmaya başladı. Küçük çocuktan hiç bir tepki yoktu. Ares ulumaya devam ediyordu. ''Ares kes sesini.'' diye Arese çemkirdi Amy. John'un burnuna doğru kulağını yasladığında çocuğun kesik kesik nefes aldığını duydu. Çocuğu sertçe bir kaç kere daha sarstıktan sonra John  gözlerini araladı. Amy john' a sıkıca sarıldı. ''Ah John beni ne ladar korkuttuğunu bilemezsin.'' dedi Amy. John muzipçe güldü. ''Demek benim için bu kadar endişeleniyorsun o zaman neden beni bırakıyorsun.'' dedi kırgın sesiyle. Çocuk haklıydı John'u nasıl bırakabilmişti. Amy gözlerine dolan yaşları savuşturdu.'' Aryan'a binmek ister misin?'' dedi Amy. John sanki bu teklifi bekliyormuş gibi hevesle başını olumlu anlamda salladı. Amy az önce bağırdığı Ares'in yanına geldi ve kurta sarılıp özür diledi. Sonra ayağa kalktı. John'u oturduğu yerden kucağına aldı Aryan'ın yanına geldiler. Aryan'ın üzerindeki eyeri çıkarttı Amy. Eğer bu eyeri buraya takanı bulursa doğduğuna pişman edecekti. Aryan'ın üzerine önce kendisi bindi. Sonra da eğilerek John'u önüne oturttu. Pelerinini John'a doğru sardı. Çocuk Amy'nin göğsüne doğru yatarak kollarını Amy'nin beline sardı. Amy sol koluyla John'u sağ koluyla da Aryan'ın Gem'ini tuttu. Rangor yanına gelen Amy'e baktı. Sonra da kucağındaki kıpırtıya baktı. Daha dikkatli baktığında kucağındaki çocuğu tanıdı. Bu çocuk baloda gördüğü ona laf söyleyen çocuktu. Bu çocukla ilişkisi neydi bu kızın. ''Bu çocuk nerden çıktı şimdi?'' diye sordu Rangor terslenerek. Amy duymamazlıktan geldi. Ol,s denen bu adamı zaten öldürmeye neden arıyordu. Cevap verdiğinde kavga çıkatıp bu adamı öldürebilirdi. Rangor Amy'nin ona cevap vermeyeceğini biliyordu. Zaten bu sinirini bozuyordu ya. ''Herkes dursun.'' diye bağırdı arkalarından gelen kabileye. ''Mark bu akşam burada konaklayacağız güvenliği sağlayın.'' diye emirler yağdırmaya başladı. Amy tanrıya şükür dedi içinden. John kollarında uyuyakalmıştı ve kolu ağrımaya başlamıştı. Rangor atından indi. çocuğun uyuduğunu Amy'nin onu tutmada zorlandığını farketmişti. Durma kararı almasının nedeni buydu. Atından indi Amy'nin atının yanına geldi. Kollarını yukarı doğru uzattı. Amy kolundaki çocuğu uyandırmamaya özen göstererek John'u Olis'in kollarına teslim etti. Ve kendisi de attan indi. John'u tekrar kucağına almak istedi ama Olis buna izin vermedi. En azından bunu düşüncek kadar beyni var diye düşündü Amy. John yakılan ateşin yanında kurulan ufak çadırın içine kucağında John arkasında Amy ile girdi. John'u kürklerin olduğu yere yatırdı. Yanına da kendisi yattı. Bu soğukta çocuk onun sıcaklığıyla ısınarak hasta olmaktan kurtulurdu. Amy gözlerini John ve Rangordan çekti. Rangor gülümsemesine engel olamadı. Demek bu kadın ondan utanıyordu. Bunu aklının bir kşesine yazdı. ''Orada durarak donarak ölmeye mi çalışıyorsun?'' dedi Rangor. Amy inanmaz gözlerle Rangora bakıyordu. ''Sen bilirsin sana dokunacağım yok gece boyunca nöbet tutma isteğini kabul edebilirim.'' dedi Rangor ve john'u kendisine doğru çekerek uyuyormuş gibi yapmaya çalıştı. Amy kedi içinde büyük bir savaş veriyordu. Bir yandan soğuk iliklerine kadar işlemişti. Diğer yandan ise gururuona engel oluyordu. En sonunda çadırın içine dolan keskin rüzgarın getirdiği soğuk ile gururunu bir yana bırakıp John ve Rangor'un yattığı yere gitti. Rangor kızın geldiğini kokusundan anlamıştı. John ise Amy'e sarılarak dalmış olduğu rüyanın etkisiyle gülümsüyordu. Üç yorgun beden de kendini rüyalara teslim etmiş huzur içinde uyuyorlardı....

Medyadaki John. Çok sevimli ya yerim ben bunu :D 

YILDIZLAR GÖKYÜZÜNDE YÜZERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin