Cinayet

-8

Bir an önce ondan uzaklaşsam iyi olur diye düşünerek yürümeye başladım.

Ben yürürken benimle aynı hizada arabayla geliyodu. Ben durunca oda duruyordu.

Ne zaman ki durup ona dönüp baksam oda benimle birlikte duruyor başını başka yöne çeviriyordu. En son dayanamayıp sordum

"Ne istiyorsun?"

"Bana mı dedin?"

"Sence?"

"Bilmem"

"Emre ne istiyorsun?"

"Birşey istediğim yok geziyorum sadece."

"Beni takip ediyorsun"

"Etmiyorum"

"Ediyorsun"

"Etmiyorum"

"Nereye geliyorsun o zaman"

"Sanane kızım sana hesap mı vericem"

"Oooooof" diyip yürümeye devam ettim. Hala peşimden geliyordu.

Oturduğum binanın önüne geldiğimde hala arkamda olduğunu farkettim.
Hiç tepki vermeyip binadan içeriye girdim.

Eve çıktım ve direk cama yöneldim.
Hala aşağıda bekliyordu.
Acaba sapık mı diye düşünürken arabanın farlarını yakıp söndürdüğünü farkettim.

Ya keşke biraz karşı koyulmaz olsan..
Ne diyorum ben diye kendime kızıp odama geçtim.
Ne olur ne olmaz diye üzerime çok açık olmayacak şekilde giydim.
Saçlarımı açtım ve tarayıp ilk defa açık bıraktım.
Şu aşağıdaki ruh hastası yüzünden duş almaya bile korktum.

Camdan baktığımda hala aşağıdaydı.
Hiç aldırmadan atıştıracak birşeylerle televizyon karşısına geçtim.
Aradan 2 saat geçtiğinde tekrar cama çıktım. Ve evet hala ordaydı.

Emre yüzünden komşularla papaz olup kiracımla problem yaşamak istemiyordum.
Üzerime ince bir ceket alıp kollarımı önümde bağlayarak aşağıya indim.

Arabanın camı siyah olduğu için içeriyi göremiyordum.

Cama tıklattım tepki gelmedi bikaç kez daha tıklatınca cam açıldı.

Yeni uyanmıştı. Nasıl yaa ?

Resmen uyuyakalmış arabada.

"Ne ya ne var" dedi.

"Napıyosun ya sen hala burda"

"Uyuyorum görmüyor musun"

"Görüyorum. neden burda uyuyosun onu çözemedim" dedim.

"Sanane bundan" dedi.

Dengesiz ruh hastası yaa.

"Evimin önündesin ve buraya kadar beni takip ettin sencede sorma gibi bir hakkım yok mu ?"

"Gidecek yerim yok"

Şaşırmıştım.
Gidecek yeri vardı.
Beni götürdüğü küçük bağ evi, kendisine ait olan evi.. Ve görünüşe bakılırsa bunlar dışındada kalacak yerinin çok olduğu malumdu.

"Ne diyorsun ya"

"Kızım git başımdan gece gece"

"EVİMİN ÖNÜNDESİN"

"O ZAMAN DAVET ETTE İÇİNDE OLUYUM"

"Nasıl?" şaşırmıştım. Evime gelmek istiyordu.

"Ne nasıl?"