Namjoon, işinden çıkmış evine gidiyordu. Çöp kutusunun yanından ağlama sesleri geliyordu. Yanına gidip baktığında ise kedi ve insan karışımı minik bir kız çocuğu ağlıyordu.
Namjoon
Bu küçücük cat girl'ü kim sokakta bırakmış ki.
" Küçük kız, sahibin nerede senin?"
" Benim sahibim yok, bizi sattıkları yerden kaçtım. Geri götürme beni oraya, lütfen!"
"Neden ki?"
"Beni hep dövüyorlar, götürme beni!"
" Tamam sakin ol. Götürmeye eğim seni. Ama benimle gelmen gerek hava çok soğuk."
"T-tamam"
"Adın ne senin?"
"Loris, senin adın ne?"
"Namjoon"
Onu kucağıma alıp eve götürmeye başladım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Eve geldik. Kapıyı açıp onu banyoya götürdüm. Üstü çok kirli.
"Loris, şimdi banyo yapman gerek banyo yapmayı biliyor musun?"
"I-Ih"
"Tamam seni ben yıkayabilir miyim peki?"
"Olur"
Küvete ılık su doldurmaya başladım. Kıyafetini çıkarıp kiriye attım ve onu küvete koydum. Çok tatlı ya!
"Loris, benimle yaşamak ister misin?"
"Olur mu ki?"
"Olur, neden olmasın?"
Vücudunun her yerinde yaralar var. Nasıl kıyabilmişler minicik kıza?
Hiç mi vicdanları yok acaba?
"Canım acıyor Namjoon"
"Daha dikkatli olacağım, Loris"
Loris'i tamamen yıkayıp küvette çıkardım. Havluya sarıp odama götürdüm ve tişörtlerimden en kısa olanı giydirdim. Uzun bir elbise oldu resmen. Banyodan bir tane merhem alıp yavaşça yaralarına sürdüm.
"Loris, sen nereden kaçtın? Yerini biliyor musun kaçtığın yerin?"
"Beni bulduğun yerim alt sokağındaydı. Neden?"
"Seni sahipleniceğim çünkü, bebeğim."
"Bebeğin miyim gerçekten?"
"Evet"
Loris
Namjoon bana gerçekten çok iyi davranıyor. Banyo yaptırıp, yaralarıma merhem sürdü. Gülümseyince çıkan gamzeleri çok tatlı.
"Namjoon gülümser misin?"
"Tamam, bebeğim."
Gülümsedikten sonra gamzelerini öpüp, saklandım. Çok utanıyorum.
"Bebeğim, film izlemek ister misin?"
"Evet!"
"Tamam."
Beni kucağına alıp aşağı indirdi ve mutfak masasına oturttu. Kendisi de mısır patlatma makinesini açtı. Mısırlar patladıktan sonra oturma odasına gittik. Koltuğa oturduk ve film açıp izlemeye başladık. Bir süre sonra uykum geldi. Namjoon'a sarılıp uyumaya başladım.
Namjoon
Loris'e baktığımda uyuya kalmıştı.
Televizyonu kapatıp kucağıma aldım. Odama çıkıp yatağa yatırdım. Üzerimi değiştirip yanına uzandım.
~~~~~~~~~~~~~~sabah~~~~~~~~~~~~~~
Uyandığımda Loris uyuyordu. Onu uyandırmadan yataktan çıkıp aşağı indim. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Kahvaltı hazır olunca yukarı çıkıp Loris'i uyandırdım.
"Bebeğim, kalk hadi!"
Küçük mırıldanmalarla uyandı.
"Günaydın, bebeğim."
"Günaydın, Namjoon"
Onu kucağıma alıp aşağı indirdim ve kahvaltı yapmaya başladık. Kahvaltıdan sonra Loris'in kaçtığı yere gittik.
"Merhaba, ben Loris'in sahiplenmek istiyorum.
"Tamam, burayı imzalayın."
İmzalayıp gidiyordum ki önüme küçük bir bavul uzatıldı.
"Bu nedir?"
"Loris'in eşyaları"
"Teşekkürler"
Arabaya gidip Loris'e sarıldım.
"Artık birlikteyiz Loris. Lunaparka gitmek ister misin?"
"Evet!"
"Ama ilk önce alışveriş yapalım sana"
Arabaya binip AVM'e doğru yola çıktık.