"O iyi mi?"
Magnus odaya giren Clary'e bakıp sonrasında tekrar Alec'e çevirmişti başını.
"İyi olması için uğraşıyorum." Deyip iç çekti Magnus. "Ben iyi değilim ama."
"Onunla kavgalıydık son zamanlarda." Dedi Clary ikisinin yanına oturarak. "Jace bahsetmiştir."
"Bahsetti biraz."
"Kendimi kötü hissediyorum."
"Senin suçun yok Clary. Alec bazen hepimizin sinirleri ile oynamayı başarıyordu."
Başını çevirip Clary'e baktı.
"Biliyor musun? Aslında bu şeyler olmasa... Jace'e müjdeli bir haber verecektim. Ama şu an bunu yapamıyorum bile."
"Müjdeli mi?"
"Hamileyim ben." Deyip burukça gülümsedi Clary. "Ama Alec bu haldeyken Jace'e bunu söylemem imkansızdı. Alec düzeldiği anda ona bu haberi vereceğim. Lütfen sen de söyleme."
"Söylemem. Zaten şu an bunu düşünebilecek kafada da değilim. Senin adına çok sevindim, bir çocuk sahibi olmak dünya üstündeki en güzel şeylerden birisi."
"Umarım buna ben de şahit olurum." Deyip elini Magnus'un yüzüne çıkardı Clary. "Lütfen onu kurtar. O olmazsa ne Jace ne de Izzy ayakta kalabilir."
"O olmazsa ben de ayakta kalamam Clary. Ben de ayakta kalamam."
....
"Gitmeyeceksin diyorum sana!"
"Gideceğim. Belki ataları ikna ederim."
"Annenin ya da benim ölümüne neden olmayı göze mi alıyorsun Magnus?"
"Belki başka bir yolu vardır baba, bilmediğimiz bir şeyler vardır. Kimseyi feda etmeyeceğim bir yol."
"Öyle olsa ben bulurdum."
"Ama bulamadın! O yüzden bana engel olma. Alec için elimden geleni yapacağım, buna mecburum. Anlamıyorsun ama o ölürse ben de öleceğim. Bedenimin yaşamasının bir önemi yok, ruhum hiçbir zaman yaşamayacak. Bunu mu istiyorsun?"
"Sadece aptallık yapmamanı istiyorum. Mantıklı düşünmüyorsun Magnus."
"Önceden mantıklı düşündüm ve bir yararını görmedim, biraz da mantıksız düşünen ben olayım. Şimdi bırak da gideyim baba, yoksa sana karşı gelmek zorunda kalacağım ve bunu istemiyorum."
"Zaten bana karşı geliyorsun!" Demişti Asmodeus sinirle. "Kendini feda etmeyeceksin."
"Buna söz veremem."
"Magnus! Senin bir kızın var."
"Ben burada olmazsam Alec de sen de ona çok iyi bakarsınız."
"Alec bunu ister mi sence? Kendini feda etmeni ister miydi sence?"
"Şu an burada olmadığına göre ona söz hakkı düşmüyor." Deyip kılıcını beline taktı Magnus.
"Ben de seninle geleceğim."
"Tek başıma gidiyorum."
Asmodeus itiraz edecekken Magnus güçlü bir büyü yaparak babasını uyutmuştu.
"Üzgünüm baba. Geldiğimde seni uyandırırım. Tabii gelebilirsem."
....
Magnus babasından yerlerini öğrendiği büyücü atalarının mezarlığına geldiğinde içinden büyük bir ürperti geçmişti. Burasının gücü ona iyi gelmemişti. Kasvet ve kötülük içine kadar işlemişti saniyeler içinde.