67. Bölüm Asena

8.7K 528 127
                                    

Merhaba sevgili canlarım:)

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.

Keyifli okumalar....




"Komutanım?" Dedi Fatih.

"Efendim Fatih." Fatih Akat ve Ateşle bakışma yaşadıktan sonra boğazını temizleyip dik konuma geldi.

"Ben ne zaman dayı olacağım?" Ben şok içinde Fatihe bakarken Mert ayağında ki ayakkabıyı çıkarıp Fatihe attıktan sonra bağırdı.

"S*çarım lan senin beynine." Tim Mert'in bu haline gülerken bende Turana döndüm. Turan da bana bakıp sırıtarak göz kırpınca boğazımı temizleyip Fatihe baktım.

"Ne var lan evlenmişler a*ına koyayım sana mı soracak çocuk yaparken?" Ben yine şok içinde kalırken tim artık kahkahalarla gülüyordu.

"Sus lan pezevenk."

"Ağabey susun artık karnım ağrıdı ya."

"Gülme o zaman a*ına koyayım sanki başına silah dayıyoruz." Tim daha çok kahkaha atarken Mert oldukça ciddi bir şekilde döndü bana.

"Bana bak Asena sakın." Ben kaşlarım havada Mert'i dinlerken Mert işaret parmağını tehdit eder gibi sallayarak konuşuyordu. "Sakın bu adam dan çocuk yapmıyorsun." Cümlenin sonuna doğru yüzünü buruşturduğun da Turan dikleşip belimden tutup göğsüne yaslanmamı sağladıktan sonra konuştu.

"Kes lan sesini sanane istediğimizi yaparız." Ben şok içinde Turana bakarken Turan burnumun ucuna minik bir öpücük kondurup konuştu.

"Hem Aslana da neticede bir kardeş lazım."

"Ay evet ya evde bıcır bıcır minik bir bebek."

"Ah ulan."

"Ulan Ateş ah vah diyeceğine yap bir tane sende."

"Ulan ben istesem ne olur kız istemiyor."

"Ağabey çok kötü bir durum ya." Fatih Akat'a doğru dönüp dikleşip sesini incelterek konuştu.

"Olmaz Ateş daha yeni evlendik." Tim kahkaha atarken Ateş sinirle bakıyordu Akat ve Fatihe.

"Ama gülüm yetmez mi daha beklediğimiz."

"Olmaz Fatih annem göster ama elletme dedi." Hepimiz kahkaha atarken bu üç ayda ilk defa bu kadar güldüğümüzü gördüm ve duydum. Belki yaralar geçmedi belki verdiğimiz kayıplar geri gelmedi ama bu yaralarla yaşamayı öğrendik zaten bizim mesleğimizin bir yanı da bu değil mi? Onlarca yüzlerce şehit veririz ama diğer gün alışmak zorunda kalırız. Düşüncelerimi bölen içeri elinde tepsiyle giren Kuzey olmuştu.

"Adamsın be komutanım."

"Keşke biraz da sizler adam olsanız."

"Kalbim kırıldı şuan." Kuzey tepsiyi masaya bırakırken Fatihe de ters ters bakmayı ihmal etmemişti. Elime aldığım çayla bir yudum alacakken midem'in bulanmasıyla hızla bardağı bırakıp koşarak oda dan çıktım arkamdan bağırışıyla sesleri ve ayak sesleri geliyordu ama hiçbirini önemsemeden kendi odama girip direkt banyoya girdim. Midemdekileri bir bir çıkartırken belimi tutan ellerle derin derin nefes alıp doğruldum. Turan'a doğru döndüğüm de telaşla bana bakıyordu.

"Bebeğim iyimisin?" Başımı yavaşça olumlu anlamda sallayıp mırıldandım.

"İyiyim bir an midem bulandı." Turan bir kaç dakika yüzümü inceledikten sonra ikna olmuş olmalı ki başını olumlu anlamda sallayıp konuştu.

"Tamam hadi gel elini yüzünü yıkayalım." Başımı sallayıp Turana tutunarak elimi yüzümü yıkadık dan sonra ağzıma iki üç kez su çalkalayıp doğruldum. Turan'ın uzattığı peçete'yi elime alıp güzelce yüzümü kuruttuktan sonra Turan'la beraber çıktık. Dinlenme odasına geri döndüğümüzde timin merakla bizi beklediğini gördüm.

Gölge Timi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin