-2-

32 5 0
                                    


                                                                                                -2-

Koşarak sınıfa girdim. Anıl'ı çocuğun üstünden almaya çalışıyorlardı. Evet doğru. Az önce saçıma yapıştığında sadece izleyen insanlar şimdi Anıl'ı çekiştiriyordu!

"A-anıl"

Titreyen sesimle Anıl'a seslendiğimde beni duyar duymaz duraksadı. Yavaş adımlarla doğru ve hala yakasını sıkı sıkı tuttuğu çocuğa ardından onu çekiştiren ellere baktı. Anıl'ın gözlerinin döndüğü eller de korkup geri çekilmişti. Yakasını tuttuğu çocuktaki ellerini biraz gevşetti ve çocuğu fırlattı.

Evet çocuğu fırlattı!

"Efendim güzelim?"

Gülümseyerek bana döndüğünde nasıl bu kadar sakin olduğunu anlamaya çalışıyordum. Çünkü asla az önceki Anıl'la alakası yoktu. Bildiğiniz gülümseyerek bana dönmüş ve güzelim demişti.

Manyak mıydı bu?!

"Hadi Miray, gidelim."

Kolumdan tuttuğunda ufak acıyla inlemiştim. Hemen elini çekti ve suratıma baktı.

"Şu koluna bir bakalım güzelim."

Sweatshirtimin kollarını yukarı sıyırıp kolumu açtığında kızardığını gördüm. Önemli bir şey değildi, geçerdi.

"Ah be Miray, neden kavga ettiniz çocukla?"

Şimdi bana yavşaklık yaptığını söylesem her şey daha da boka sarar mıydı? Sanırım sarardı. Anıl'ın ilk günden benim yüzümden ceza almasını asla istemezdim. Evet kendimi yakacaktım.

"Ş-şey ben ben ona küfür ettim. Özür dilerim."

"Ya kızım sen manyak mısın?! Çocuğun 10/1 i bile değilsin. Bir şey yapsa öleceksin."

Dediklerine aldırmamaya çalıştım. Haklı olduğumu biliyordum. Söylesem Anıl da bana inanırdı. Ama sevgili okul yönetmeliğimizi hiç sanmıyorum. Çocuk bana saldırdı diye bile ceza yerdim herhalde.

"Asıl manyak sensin be! Çift kişilikli ruh hastası seni! Öldürüyordun lan çocuğu."

Evet, yine konuyu değiştirmiştim.

"Az bile yaptım. Şu kolunun haline bak."

"Abartma o kadar bir şeyi yok geçti, bitti işte."

"İyi tamam hadi buna da tamam."

Artık eve gitmek istiyordum.

"Eve gitmek istiyorum Anıl."

Anıl üstelememişti. Beni eve bırakmak istemişti hatta ama benim yüzümden ilk günden bu kadar sorun yaşamışken bir de okuldan mahrum kalsın istemiyordum. Reddetmiştim.

İç sesimin karamsar olmasından nefret ediyordum. Okuldan çıktığımdan beri bana söylediği tek bir şey vardı.

"Anıl'ı en son reddettiğinde saçlarında bir el vardı Miray. Hatırlıyor musun?"

"Unutmama izin mi veriyorsun sanki iç ses."

"Sen bir şeyleri unutunca daha da boka sarıyor."

Haklıydı. Üniversitenin ilk günü olduğunu bile unutmuştum dün.

Okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başladım. Şarkı dinleyecektim sanırım kulaklığım elimdeydi. Ne zaman elime almıştım ben bunu? Neyse. Playlistime girip en baştan bir şarkı açtım.

Küçük KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin