Saplantı

Aylin ve fotoğraf merakı

                               🌼

Uyanalı yarım saat olmuştu ama ben hâla kalkmamıştım. Mutluluktan uçuyordum, dünü düşünüyordum. Rüya olmadığına kendimi inandırmıştım sonunda.

Yüzüğüme bakıyordum o kadar güzeldi ki, o kadar zarifti ki. Heyecandan içim içime sığmıyordu, kendi kendime hayaller kuruyordum.

Sadece barış ve benim olduğum hayaller, hayal ederken bile çok heyecanlanıyordum.

içeri Aylin girdi.

"Günaydın Burcu."

yüzünde güller açıyordu

"günaydın,  Aylin ya çok heyecanlıyım."

Burcu yine gülümsedi

"ay dün ne güzeldiniz öyle."

"rüya gibiydi."

Heyecanla yataktan fırladım.

"ee anlat bana her şeyi nasıl planladınız?"

Aylin heyecanlandı.

"sabah beni Barış aradı planını anlattı, seni sahile getirmemi istedi bir şekilde, bende kabul ettim. Seni kandırmak pek zor olmadı."

gülmeye başladık, Yüzüğümü gösterdim.

"yüzüğüm Nasıl?"

"Burcu çok güzel ya, çok zarif, bir şey farkettin mi senin göz renginle hemen hemen aynı."

bunu hiç fark etmeye fırsatım olmamıştı.

"haklısın Aylin."

telefonumu elime aldım barışı aramak için, telefonuma yüzlerce mesaj gelmişti.

Burcu "ben dün paylaşım yapmadım ki"

Aylin "noldu? ha dün çantan bendeydi ben barışın evlilik teklifini paylaştım."

Gülerek baktım Ayline.

"Aylin allah seni bildiği gibi yapsın."

Aylin güldü.

"dur daha sen, güzel bir şeyler giyin yüzüklede çekeceğim seni, üniversitedeki kızlara nispet yaparsın."

Güldüm.

"önce kahvaltı yapalım."

aylinin bir anda gözler parladı.

Aylin "hayır ben barışla ikinizi çekeceğim görsünler kapı gibi eniştemi."

Aylini hayalleriyle baş başa bırakıp kahvaltıya oturdum, kahvaltım bitince Ne giyinsem diye düşünürken Aylin geldi

"ben sana seçtim canım."

elime elbise ve ayakkabı tutuşturup giyinmem için beni yalnız bıraktı.

Yüzüğümün renginde tasarım mini Elbisemi giyindim, altına ten rengi Stiletto giyindim. Saçlarımı çok doğal bir maşa yaptım.

Birden kapı çaldı, gidip kapıyı açtım. gelen barıştı gülümseyerek sarıldım.

"Hoşgeldin."

Barış "hoş buldum.

içeri girdi.

Beni süzdü.

"ne kadar güzel görünüyorsun."

utanmıştım, yine kan yüzüme hücum etmişti.

"teşekkür ederim."

Aylin bizi gördü.

"hadi çifte kumrular balkona geçin size bir saat boyunca fotoğrafçılık yapacağım."

barışla ben ayline şaşkınlıkla baktık.

Barışa döndüm.

"dünde bizim videomuzu benim hesabımda paylaşmış, kendi düğünü olsa neler yapacak sen düşün."

Barış güldü "biraz korkmaya başladım."

Aylin iki saat fotoğraflarımızı çekti. Sonra aynı kıyafetlerle sizi çekemem deyip üç kere kıyafetlerimizi değiştirtti.

Barış güldü.

Barış "ya sen fotoğrafçılıktan falan mı mezun oldun?"

Aylin güldü "hayır ben iç mimarlıktan mezun oldum ama her iş gelir elimden"

barışla mestektaş sayılırlardı.

Barış "bende peyzaj mimarıyım."

Aylin "güzel bir meslek, hangi üniversitede okudun?"

Barış "MIT Architecture."

Aylin "çok beğendiğim bir okul mimar adayları için, bende okulum bitince Amerika'ya gitmeyi düşündüm ama Burcu'yu bırakamadım."

barış gülümsedi "Burcu'yla Amerika'ya taşındığımızda sende gel bizle o zaman."

aylinin gözleri parlamıştı "güzel olurdu ama bilmem ki."

hemen lafa atladım.

"Aylin ayrılmayız, düşünsene ne kadar güzel olur."

gerçekten çok güzel olurdu geleceğimizi hayal etmeye başlamıştım bile.

Beyendiğimiz fotoğrafları sosyal medyaya yükledik. Zaman kaybetmeden Nenem gile çıktık, bütün aile oradaydı bizi tebrik etmek için.

Herkese sırayla sarıldık, babam çok duygulanmıştı. Bize çaktırmasada gözleri dolmuştu.

Nenem konuya girdi.

"ee evlendikten sonra nerede oturacaksınız?"

barışla birbirimize baktık, barış söze girdi.

"benim işim Amerika'da, Burcu da orada sektöründe daha çok yükseleceğine inanıyorum."

halam yüzünü astı "üst katı size ayırmıştık."

halamı üzmek istemedik.

Burcu "halacım her boş zamanımızda atlar uçağa geliriz ne olacak ki."

babam çok üzülmüştü, babama sarıldım.

"babacım yapma böyle, sen gelirsin biz geliriz."

barışın babası söze girdi.

"çocuklar en doğrusu neyse bilir, orada ikisinin sektöründe daha yükselişe geçeceğine eminim. Burcu kızım orada çok kaliteli markalarda çizim yapacak, ileride kendi defilelerini yapacak inşallah."

Böyle düşünmesine çok sevinmiştim

"teşekkür ederim enişte, yani babacığım."

ağız alışkanlığı, gülümseyerek bana göz kırptı. Barış bana bakıp gülümsedi. yine kan yüzüme hücum etmişti.