84.Bölüm 🌙

1.8K 160 33
                                    

İyi okumalar 🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Flashback
Meriç
Erdem odaya girince telefonumu çıkarıp annem yerine Tuğra'yı aradım. Bizi bu durumdan anca onlar kurtarırdı. Ikinci çalışta açıldı telefon. Hiç beklemeden konuşmaya başladım.

"Alo Tuğra nerdesin?" dedim. Bir iki saniyeli gecikmeli olarak cevap geldi.

"Hayırdır kanka ne oluyor?" diye sordu. Ben de hızla anlatmaya başladım. Ne kadar hızlı o kadar iyi.

"Ya biliyorsun Erdem'e geldim. Ya tam  böyle çorbasını falan içirdim. Annemi aramak için hazırlanırken hop kapı çaldı. Bil bakalım kim geldi?" dedim ve sonra kendim cevap verdim yine. "Erdem'in annesiyle babası!" dedim.

"Ooohaaaa ama. Basıldınız yani." dedi. Yanından da Tuna hocanın sesi geliyordu.

"Basılmalık bir durum yoktu. Bir şey yapmıyorduk zaten. Neyse konumuz bu değil. Bak ne diyeceğim? Buraya gelin ve bizi kurtarın bu durumdan. Hâlâ yanlarına gidemedim tanışmak için. Kimsin derlerse ne diyeceğim ben? Tuna hocanın yanında mısın?" diye sordum hızla.

"Evet. Birlikteyiz. Tamam kanka hemen geliyoruz biz." dedi ve kapattık telefonu. Telefonu cebime koydum ve balkondan içeri girdim. Bir bardak su içtim ve derin nefes aldım birkaç kez. Sonra salona geçtim. Erdem'in anne babasıyla, isim olarak tanıştım. Ben Tuğra'yla Tuna hocanın geleceğinin bilincinde, o rahatlıkla oturdum koltuğa. Ama Erdem gergin duruyordu. Sanırım bir konunun üstüne gelmiştim. Erdem tam konuşacakken kapı çaldı. Beklediğim kişiler gelmişti işte. Erdem kapıyı açtı ve bir dakika içinde salona giren kişilerle ben de tam anlamıyla rahatlamıştım.
Flashback Sonu

2 gün sonra
"Erdem'in yüzünü hâlâ unutamıyorum ama. Hani kapıda bizi görünce." dedi Tuna hoca gülerek. Erdem'in anne ve babası gitmişti ve iki gün olmuştu bile. Biz de Erdem'in evinde toplanmıştık yine.

"Olum beklemiyordum ki. Eğer birkaç saniye geç gelseydiniz anlatıyordum her şeyi." dedi Erdem. "Ama benim müthiş sevgilim kurtardı bizi." diye devam etti ve yanağımdan öptü. Ben de gülümsedim bu hareketi üzerine. Ben Erdem'in yanında, Tuğra, Tuna hocanın yanında oturuyordu. Yerde oturuyorduk ve orta sehpaya koyduğumuz cips, çerez ve kolalar eşliğinde sohbet ediyorduk.

"Müthiş arkadaşım diyecektin herhalde?" dedi Tuna hoca. Erdem benim ağzıma cips atarken cevap verdi.

"Hayır kardeşim. Sevgilim diyecektim. Meriç aramasaydı nereden bilecektiniz?" dedi. Tuna hoca omuz silkip cevap verdi.

"Olsun. Sonuçta biz geldik ama değil mi? Bizim de payımız var." dedi. Erdem sonunda pes eder gibi kaldırdı ellerini.

"Tamam tamam. Hepinize teşekkür ederim. Sayenizde kurtulduk." dedi ve kolasından yudumlayıp devam etti. "Bu arada benim hastalığım, annemler falan derken konuşamadık. Şu dedikodu meselesi ne oldu?" diye sordu. Tuna hoca cevap verdi.

"Tuğra'nın bana anlattığına göre sevgili planı işe yaramış. Zaten Alper de konuşmuş sınıftakilerle. Onu ben bir dahaki antrenmanda otuz tur koşturayım da aklı başına gelsin." dedi. Ben kıkırdadım kendimi tutamadan. Tuğra dahil oldu bu kez.

"Onu bana da yapmıştın sen. Onbeş tur koşturmuştun beni de." dedi Tuğra, kaşlarını hafiften çatarak.

"Onun sebebi vardı ama." diye savunmaya geçti Tuna hoca.

"Cemre vardı. Benimle geldi diye. Dikkatim dağılırmış. Öyle demiştin." dedi Tuğra. Biz de Erdem'le film izler gibi, cips yerken izliyorduk karşımızdaki ikiliyi.

"Ya evet ama asıl sebep o değildi. Sen o kızı getirmiştin. Ben de kıskandığım için sana ceza verdim." dedi. Tuğra'nın ağzı açık kaldı bir süre. Ama hoşuna da gitmiş gibiydi kıskanılmak. Yanımdan Erdem'in sesi yükseldi o anda.

"Yılaaaaann." dedi Tuna hocaya bakarak. Ben ve Tuğra gülerken, Tuna Hoca, Erdem'e leblebi attı. Erdem de ona karşılık verince küçük çaplı bir çerez savaşı çıktı. Şu anki ortamı hiçbirşeye değişmezdim.

Selaaaammm!

Yorumlarınızı bekliyorum 🤗

Sizleri seviyorum 💙

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin