**PRENSESİN KALBİ**

**kimsin sen ???**

Leydilerime biraz uzaktan bizi takip etmelerini söyledim... Kahya kang bu durumu farkettiğinde kesinlikle çok kızacaktı.. Ama bunu son kez yapacaktım...

-kıyafetlerin ve yanındaki hizmetkarlarla bir giaseng den çok asil bir hanıma benziyorsun....

-giaseng evinin sahibi beni kızı gibi görür...o yüzden güzel kıyafetler giymeme ve hizmetkârlarla dolaşmama izin veriyorlar...

-bir insan kızı gibi gördüğü birinin giaseng olmasına nasıl izin verir anlamıyorum.. Bence sen ona çok fazla güvenme...

-bu konuda konuşmasak olmaz mı..

-peki tamam..

Öncelikle pazarı gezdik bu iki saatten fazla sürdü..aslında gözüme küçük gibi görünmesine rağmen bu pazarda görülecek çok fazla şey vardı...önce ipek kumaşlara baktık ama benim ilgimi pek çekmedi.. Sonra süs eşyalarına da baktık ama bu da pek ilgimi çekmedi...

Bu durum onu şaşırtmış görünüyordu...ilk kez pazara geldiğimde kıyafetler ve süs eşyaları ilgimi çeksede şimdi pek bir şey ifade etmiyordu... Çünkü kılıcımı , ok ve yayımı ve savaş sanatlarında giydiğim kıyafetleri özlemiştim..

Daha sonra kılıç ve ok satan bir tezgah görünce kendime engel olamayarak bakmaya gittim...çok güzel görünüyorlardı...sarayda kullandıklarımdan daha iyi kalitede olanları bile vardı...

Bu ilgim onu yine şaşırttı....

-kılıçlardan Ve oklardan hoşlanırmısın..

-tabi ki ... Hatta çok iyi de kullanırım

-sen... Benimle dalga mı geçiyorsun..

-hayır... Mesela bu kılıç Ming (günümüzdeki çin) den gelme... Malzemesine dikkat edersek... Mesela bu ok Japonya dan gelme ama yapıldığı madde pek iyi değil...bu kılıç Joseon da yapılmış hatta Gangju bölgesinde üretilmiş.. Ve bu yayda..

-hey..hey yavaş ol... Takip edemedim... Bunları gerçekten biliyor musun yoksa salladın mı..

(Satıcı)

-hepsini doğru söyledi...bu genç hanım beni gerçekten çok şaşırttı...

-gördün mü bak...:-) :-)

-bu tuhaf bir durum..gerçekten kullanabildiğini de görmek isterdim...peki nasıl kılıç kullanmayı öğrendin ki cinsini bile ayırt edebiliyorsun...

-ben...bunu kendi çabalarımla...ve daha sonra da bu konuda yetenekli olan insanların yardımıyla öğrendim....

Sadece güldü:-) :-)

Gezdikten bir süre sonra ikimizde açıkmıştık ... Pazardaki bir handa yemek yemeğe karar verdik... İlk defa böyle yemekler yiyordum.. Tadının kötü olacağını düşünmüştüm ama oldukça lezzetli geldi....

-gerçekten lezzetli öyle değil mi...bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim

-daha önceden de bunları yemiyor muydun ki..

-eee..evet .. Sadece bugün daha lezzetli geldi...

Yine güldü.. Normalde de hep böyle sırıtıyor muydu merak ettim ...yoksa beni mi komik buluyordu...

Bana pirinç keklerinden ve mantılardan aldı giderken götürmemi söyledi...istemesemde dinlemedi... Benim aç kalacağımı düşünüyor olmalıydı....bu yanlış anlaşılma ve söylediğim yalan canımı çok sıkıyordu... Beni tamamen yanlış anlıyordu...

Daha sonra şehrin meydanına doğru ilerledik...kukla gösterileri vardı...bizde izlemeye başladık .... Çok eğlenceli gözüküyordu... Bazen sarayda da gösteriler yapılıyordu ama böyle eğlenceli değildi.. Çünkü her şey fazla ciddi ve mükemmeldi..